Ey can
Gül şimdi hazin
Sümbül ise öyle perişan ki

Ne hikmettir ki
Dinmeyen bahanelerin
Çilenin dirliğinde hali hazan

Oysa
Canan için soluyan
Hak rızası için konuşmalıydım

Artık
Meramı halinde
Bizarlığa mahkûm bırakılandım

Senin aşkın için
İlk haleyi tedrisatın
Ehemmiyeti ve bir kıymeti vardı

Murat ederim ki
Edebin her açılan sayfası
Muhakkak terennümle hissedilmeli

Halin adabında
Yoğrulan bir dili seçip
Onunla hareket edileceği bilinmeli

Mananın kadri
Böyle telakki edilip
Bir şevk-i bahar sinede hissedilmeli

O öyle
Nezih bir çiçek ki
Onun kadrini ancak hal ehli nefeslenir

Çileyi tanıyan
Ve onunla hem dem olan
İdraki bulunan, kullukla sorunu olmayan

Kim bilir ki
Zatı şahanelerin
Melalinde mahfuz ne hikmetler gizlidir

Nazarı hal ile
Temaşa edilince anlaşılır
Ayan olan sadece aşkın idraki dilidir

Serabı bade olan
Ve şevki ihsan eden
Gönülde filizlenen rahmetin esenliğidir

O öyle azizdir ki
Sevilmeyi hak edendir
Ve kalbin odağı payedir bekleyen ferdir

Olsaydım ki
Endamı nazarında
Çiğnenen bir toprak ve zerreyi mutlak

Rahmet hilkatinde
Sonsuzluğu solumak
Halin renklerinde boyanarak öyle kalmak

Kokun ile
Doyasıya uyumak
Hazzını yudumlayarak ram olmak kavuşmak

Ben
Sürekli eriyendim
Sukutu seçen ise ne hikmetse yine sendin

Halimi
Haşyetin hicranında yalnızca titreten
Ve aşkın serencamında an’ı bekleyendim


Mustafa CİLASUN