Bir zamanlar
Adsız sokakları hicranla adımlarken
Silik duvarları okumak adına namsız soluklar ensemdeydi

Takip edilmek
Deşifre adına özel hukuka hükmetmek
Rasgele kelepçelemek, kanun adına canı hakir görmek işti

Her bir yanı
Ön yargı kuşatmıştı, hak askıdaydı
Kayda dökülen, delilsiz fişlenen erdemli insanlar ağlıyordu

Kim kime
Ne soracaktı, ne hak ve ne hukuk vardı
Zaptiyeler, emir alan nefesler, hınç içinde kanaatler hardı

Milletin âli menfaatleri
Ekranlarda galebe çalan zındıklar için kardı
Korku ve panik kalplerin, karmaşa ve anlamsızlık zihniyetindi

Her nefesin derdi
Emniyet ve güvenlik adına muhayyileydi
Varlık ve enaniyet, tasallut ve şekliyet her mekânda yeşerdi

Zülüm zalimindi
Hicran hazin bir şekilde çaresizindi
Sabahlara denk falakada inlemek, insan için acı bir fakirlikti

Ne faziletten eser
Ve ne de tefekkürden sezen nefes vardı
Sadece alınan emir ve uygulanan vahşilik kalpte nakşeden kaldı

Yılların
Geçip gitmesine rağmen bariz sancı duruyor
Her hıçkırıkta yenileniyor, sukut etmek düşünmek acısı kalıyor

Sahip çıkmak
Onurla hak ve hukuku aramak korkutuyordu
Çıldırtan zindanlar, dipçikle horlanmalar, hamasi kaygılar vardı


Mustafa CİLASUN