GAFIL INSAN

Ömrüm eyvah...beyhude geçti,
Bizzat yürüdüm kendi ayaklarımla,
Önde azgın nefsim,aklım hep arkada,
Nihayet bunca çılğın koşunun sonunda,
Buluşmak varmış meğer kabir çukurunda.

Nasıl bir ömür yaşadık?,uykuda mı kaldık?
Hiç hesapda yoktu,bu çukura niçin daldık?

Bizden önce niceleri geçmiş bu yolda,
Sordum:
-Ne takdim ediyorlar insana?
-Dostum sen yenisin galiba?
Bir şey verilmez,kendin getirirsin buraya.
-Öyle mi?
Hemen bakındım sağıma, soluma,
Daracık kefen,ne dikişi var ne düğmesi!
Hızla dünya ya geri dönmek istedim,
Heyhat...mümkin mi ?artık dönmesi.

Meğer dünya telaşı,bir hiç uğruna,
Şimdi aşılmaz barikatlar dizilmiş yoluma.

Çok servetim vardı sahipsiz kaldılar,
Evlad- ı iyalim acep ne oldular?
Binalarım yıkıldı mı,bahçelerim viran?

Cevapsız kaldı sorular,
İki görevli çağırdı,ey filan oğlu filan...
Dünya servetleri artık çok geride kaldılar,
-Sen buraya ne getirdin? diye sordular,

Koşuyordum peşinden hızla kayan dünyanın,
Sahibi idim sayısız mal ve saltanatın,
Belgelerim var hem de noter tasdikli!
Çalışarak ben kazandım onların hepsini!

Aklım ermedi henüz buradaki alış verişe,
Hayret....nasıl da düştüm elinize?

Dönmekti fikrim hala,hemencik geri,
Işleyecektim güya nice salih ameli!

Nedamet sardı dört koldan her yanımı,
Şiddetle asıldı bir görevli hemencik yakamı.


Gayet sert bakışlı,kaşları çatıktı,
İlk sorusu;
Rabbin kim?Dinin ne, ve adı Nebiy nin?
Hangi Kitap ? ve soruldu istikameti kıblenin.

Namazla niyazla aran nasıldı?

Cum a geldi hemen aklıma,iki rekattı,
Bayramlar ise birisi ramazan diğeri kurbandı.

Böylece çetin bir imtihan başladı,
İlk fasılmış namaz sorusu,perde tez kapandı.
Sonra kesildi ışık,çevrem karanlık ve ayaz,
Meğer dünya hayatı ne kadar da az?

İşitir mi sesimi? haykırsam dışardakiler,
Sizleride nihayet böyle bir akibet bekler.

Çalışın,kazanın ama uzak kalmayın ibadetden,
Ölünce medet beklemeyin boşuna hiç kimseden.

Şayet yoksa kendinize ait salih ameliniz,
Hiç güvenmeyin malınıza,bükülür beliniz.
Lal olur da konuşamaz ağzınızda diliniz,
Dünya ya hühmetseniz de kısılır sesiniz.

Benim hatalarıma sizlerde düşmeyin,
Sakın ha buralara kul hakkıyla gelmeyin.

Dilinize hakim olun,kalp kırmayın,
İncitici olup aranızda,yalan konuşmayın.

Nimetler karşısında şükretmesini bilin,
Zekatınızı aksatmadan eksiksiz verin.

Verdiğiniz sözleri yerine getirin,
Daima yetimleri görüp,gözetin.

Allah a dayanın, gerçek dost her daim
Kur an a tabi olun,işte sırat- ı müstakim.

İman şerefi nasip olmaz herkese,
Ah... bunun kadrü kiymeti bilinse.

Koşmayın,
Ne mümkin yakalamak fani dünyayı?
Hep hatırlayın bir gün hesap soracak Mevlayı.

Tevazu kanatlarınız yerde,başınız dik olsun,
Son sözlerim lutfen herkes iyi okusun.

Beyhude geçti ömrüm ağlarım üç şeye:
Ne amel- i salih ne de evledlarıma gerçek terbiye,
Okunacak, kayda değer bir eserim de yok geride.

Zaman akıyor,telafisi yok dünün,
Yarını bilemem,gün ancak bu gün,
Şimdi tevbe et,Hak ka sımsıkı sarıl,.
Uslan artık,kör nefsinden sıyrıl

Zail olurmuş batıl,gelince Hak,
Tüm fanilerin sonu,kabirdir muhakkak!


Huseyin Gazi Sener