Yardım - Arama - Üyeler - Takvim
Tam Forum Görünümü: İşe değil, işi verene bakın
www.gumushane.gen.tr - Forum > Forumlarımız > Dini Konular
Garip
İşe değil, işi verene bakın
Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretleri, talebesi Abdülfettâh-ı Akrî hazretlerini İstanbul'a, halkı irşad için gönderdi. O da Ziyâeddîn Gümüşhânevî hazretlerini yetiştirdi. (Kabri Süleymaniye Camii avlusundadır.) Ziyâeddîn Gümüşhânevî hazretleri senelerce Üsküdar'daki dergahında sohbet etti. Bir gün sohbetten sonra talebelerinden beşini Fatih tarafında bir yere gönderdi. Üsküdar'dan vapurla Eminönü'ne geçip, orada tramvayla Fatih'e gideceklerdi. Talebeler hocasının emri üzerine yola çıktılar, iskeleye geldiler. Lâkin yanlarında vapur için paraları yoktu. Bunun üzerine tekrar dergâha geri dönmek istediler. İçlerinden biri; "Hocamız bizi gönderdiğine göre elbet bir kolayı bulunur" dedi. Tekrar iskeleye geldiler. Sonra tekrar geri döndüler. Üç defâ bu durum tekrarlandı. Dördüncüsünde yolda giderken karşılarına bir zât çıktı. "Sizler büyük bir zatın talebelerine benziyorsunuz. Şu hediyemi kabul edin" diyerek her birine bir miktar para verip, gitti. Talebeler arkasından bakakaldılar. İşlerini görüp dergaha gelince durumu hocalarına anlattılar. Ziyâeddîn Gümüşhânevî hazretleri buyurdu ki; "Bir talebeye bir iş verilince, onu yapmak için kabiliyet ve imkanlar da ihsan edilir. Siz işe değil, işi verene bakın" buyurdu. Talebeler de bu işte imtihan edildiklerini anladılar ve hoca sözü ve emri dinleyen kimsenin hiçbir işinde üzüntü ve sıkıntı çekmediğine ve işlerinin kolay olduğuna yakînen inandılar.
zimonlu
QUOTE(Garip @ Aug 17 2009, 03:50 PM) *
İşe değil, işi verene bakın
Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretleri, talebesi Abdülfettâh-ı Akrî hazretlerini İstanbul'a, halkı irşad için gönderdi. O da Ziyâeddîn Gümüşhânevî hazretlerini yetiştirdi. (Kabri Süleymaniye Camii avlusundadır.) Ziyâeddîn Gümüşhânevî hazretleri senelerce Üsküdar'daki dergahında sohbet etti. Bir gün sohbetten sonra talebelerinden beşini Fatih tarafında bir yere gönderdi. Üsküdar'dan vapurla Eminönü'ne geçip, orada tramvayla Fatih'e gideceklerdi. Talebeler hocasının emri üzerine yola çıktılar, iskeleye geldiler. Lâkin yanlarında vapur için paraları yoktu. Bunun üzerine tekrar dergâha geri dönmek istediler. İçlerinden biri; "Hocamız bizi gönderdiğine göre elbet bir kolayı bulunur" dedi. Tekrar iskeleye geldiler. Sonra tekrar geri döndüler. Üç defâ bu durum tekrarlandı. Dördüncüsünde yolda giderken karşılarına bir zât çıktı. "Sizler büyük bir zatın talebelerine benziyorsunuz. Şu hediyemi kabul edin" diyerek her birine bir miktar para verip, gitti. Talebeler arkasından bakakaldılar. İşlerini görüp dergaha gelince durumu hocalarına anlattılar. Ziyâeddîn Gümüşhânevî hazretleri buyurdu ki; "Bir talebeye bir iş verilince, onu yapmak için kabiliyet ve imkanlar da ihsan edilir. Siz işe değil, işi verene bakın" buyurdu. Talebeler de bu işte imtihan edildiklerini anladılar ve hoca sözü ve emri dinleyen kimsenin hiçbir işinde üzüntü ve sıkıntı çekmediğine ve işlerinin kolay olduğuna yakînen inandılar.


paylaşım için teşekkürler..
Asıl içeriğin sadece basit bir görünümüdür. Resimlendirilmiş tam halini görüntülemek için lütfen, buraya tıklayınız.
Invision Power Board © 2001-2024 Invision Power Services, Inc.