Şu anda dünyanın ne kadar karışık, acımasız, güvensiz ve adaletsizlikle dolu olduğunu görüyorsunuz. Her gün dünyanın her köşesinde insanlar açlıktan ölüyor, parasızlıktan sokakta yatıyor, yiyecek bir lokma ekmek bile bulamıyor. Irak’ta, Afganistan’da, Filistin’de her gün yüzlerce Müslüman hiçbir neden yokken şehit ediliyor. İnsanlar para için birbirini öldürüyor, hırsızlık yapıyor, birbirlerini dolandırıyorlar. Bütün bu acımasızlık Kuran ahlakı yaşanmadığı için gerçekleşiyor.

İnsanların birbirlerine nasıl zulmettiklerini gören, her gün çevresinde ahlaksızlığın, acımasızlığın, imansızlığın işaretlerini fark eden ve bunlardan dolayı rahatsızlık duyarak, barış, sevgi ve huzur dolu bir toplum isteyen bir insanın duyarsız kalması çok büyük bir hata olur. Her insan, az ya da çok, gücünün yettiğinin en fazlasıyla kötülüklerin tek çözümü olan Kuran ahlakının yaşanmasına ve yaşatılmasına katkıda bulunmalı, iyilik ve güzellik yolunda çaba göstermelidir.

Her insanın güzel ahlaklı ve vicdanlı bir insan olduğu sürece iyilik ve hayır adına yapabileceği pek çok güzel şey vardır. Örneğin çok ağır bir yük kaldırılacağı zaman, yükün etrafında bulunan on beş kişiden sadece dördü yükün altına girseler ve diğerleri “biz zaten zayıf, çelimsiz kimseleriz, bizim yardımımızdan ne olur” diye kenarda dursalar isabetli bir karar olmayacağı bellidir. Ancak on beş kişinin on beşi de yükün altına girse ve her biri gücünün yettiği oranda yükü kaldırsa o dört kişinin omzundaki ağırlık çok hafifleyecektir. Kimin neyi ne kadar yaptığı değil, gücünü ne kadar kullandığı önemlidir. Allah Kuran’da hiç kimseye gücünün üzerinde bir güç yüklenmeyeceğini bildirerek, zaten her iyi insan için bir kolaylık kılmıştır:

“İşte onlar, hayırlarda yarışmaktadırlar ve onlar bundan dolayı öne geçmektedirler. Hiç kimseye güç yetireceğinden fazlasını yüklemeyiz; elimizde hakkı söylemekte olan bir kitap vardır ve onlar hiçbir haksızlığa uğratılmazlar.” (Müminun Suresi, 61-62)

Bu yüzden hiç kimse “benim yaptığımdan ne olur” demesin. Çevrenizdeki bir insana bir ayet söylersiniz, o kişi iman eder ve bütün hayatı değişir. Hem dünya hayati hem de ahiret hayati kurtulur. Bir çeviri yapıp gazetede bir yazı yayınlarsınız, yüzlerce insan bu haberden etkilenir. İman edip bir kitap yazarsınız, o kitabı okuyan binlerce kişinin imanına vesile olursunuz. Kuran ahlakını en güzel şekilde yaşarsınız, sizi gören birçok insana örnek olursunuz. Burada tek şart samimi olmaktır. İnsan samimi olduğunda, tüm kalbiyle Allah’a yöneldiğinde Allah dinine nasıl yardım edeceğinizi size gösterir. Bu uğurda canını ve malının tamamını harcayan ve ihlasla ömrünü vakfeden insanlar var. Sizde neden bu insanlardan biri olmayasınız?