Bugüne kadar gelmiş geçmiş milyarlarca insanın canı Azrail tarafından alındı. Ölüm vakti geldiğinde, hiç dakikası ve saniyesi şaşmadan Azrail o insana çok yakışıklı ve güzel bir insan suretinde göründü ve kendisine Allah tarafından verilen görevi yerine getirdi. Fakat ölüm anında bu meleğin yüzünü yalnızca canı alından kişi görebildi. Yanındaki insanlar onu asla göremediler ve fark edemediler. Şimdi ölmek üzere olan kişinin çok kalabalık bir ortamda olduğunu düşünün, mesela bir hastanede hasta yatağında yattığını, çevresinde birçok tanıdığı olduğunu düşününün. Ölüm saati geldiğinde Azrail odada ona insan suretinde görünür, fakat Azrail’i sadece ölecek kişi görebilir, onun sesini ancak ölecek kişi duyabilir. Odadaki diğer kişiler Azrail’i hiçbir şekilde göremezler.

Eğer ölmek üzere olan kişi iman eden bir insan ise Azrail ona çok güzel bir insan suretinde, apaydınlık bir yüzle görünecek, bu insanın canını müjdelerle, güzellikle alacaktır. Mümin olan bu kişiye çok hürmet gösterecek, onu cennetle müjdeleyecektir. Bu yüzden samimi inanan bir mümine ne dünyada, ne ölüm anında, ne de ahirette asla korku ve hüzün yoktur. Müminin canı sevinç içindeyken alınacak ve büyük bir mutlulukla sonsuz hayatını yaşayacağı Adn cennetine kavuşacaktır.

Ki melekler, güzellikle canlarını aldıklarında: "Selam size" derler. "Yaptıklarınıza karşılık olmak üzere cennete girin." (Nahl Suresi, 32)

İnkâr eden bir insana da Azrail yüzünde çok büyük bir nefret ifadesi ile gözükecektir. O zaman ölmek üzere olan kişi canının çok acıyarak alınacağını fark edecek, bağırması, çağırması, yalvarması hiçbir fayda getirmeyecektir. İnkâr edenlerin canı dövülerek alınır. Fakat aynı odada bulunan hiç kimse bunu fark edemez, inkâr eden kişinin yalvarmalarını, ağlamalarını, haykırışlarını duyamaz. Siz onu hasta yatağında huzur içinde yatıyor zannedersiniz. Oysa Azrail onun canını o anda şiddetle ve çok acıtarak alıyordur, ama siz bunu asla fark edemezsiniz.

Öyleyse melekler, yüzlerine ve arkalarına vura vura canlarını aldıkları zaman nasıl olacak? (Muhammed Suresi, 27)

Ölüm saatiniz geldiğinde çok kalabalık bir ortamda da olsanız, bir konferansta, bir otobüste, bir tren istasyonunda da olsanız, ya da hasta yatağınızda yakınlarınızla da olsanız aslında Azrail ile yapayalnız olacaksınız. Onun size söylediklerini yalnızca siz duyacak, size bakışını ancak siz göreceksiniz ve onunla birlikte hiç direnmeden bu dünyadan her şeyinizi geride bırakıp gideceksiniz ve gerçek hayatın ancak şimdi başladığını, dünyanın ne kadar boş ve geçici olduğunu işte o zaman çok iyi fark edeceksiniz. Bu yüzden henüz daha yaşıyorken, önünüzde henüz vakit varken Allah’a yönelin, O’nun samimi kullarından olun, iman edin, Allah için yaşayın. Azrail’de sizi yüzünde gülümsemeyle, sevgiyle karşılasın, sizi cennetle müjdelesin, sonsuz hayatınıza, hayal edemeyeceğiniz kadar güzellikte nimetlerle dolu cennete kavuşun. O gün cennete kavuşanlar ne kadar doğru bir seçim yaptıklarını bir kere daha anlayacaklar. Kısacık geçen dünya hayatını ahiretlerine değişmedikleri için her gün ama her gün şükredecekler. Bu anlattıklarımdan yüz çevirenler ise Azrail ile karşılaştıklarında gerçekten söylenenlerin doğru olduğunu anlayacaklar, ama onlar için artık çok geç olacak.. O gün kafir “Ah keşke bana söylenenleri dinleseydim, keşke iman etseydim, keşke iman edenlerin yoluna dönseydim” diyecek. Fakat sesini duyan tek bir kişi bile olmayacak, onu sonsuz azaptan kimse kurtaramayacak…

Gerçekten Biz sizi yakın bir azab ile uyardık. Kişinin kendi ellerinin önceden takdim ettiklerine bakacağı gün, kafir olan da: "Ah, keşke ben bir toprak oluverseydim" diyecek. (Nebe' Suresi, 40)