İnsanlar zannediyorlar ki Harvard’ı bitirmek, Cornell’i bitirmek, Princeton’u bitirmek, dünyanın en iyi üniversitelerinden mezun olmak, bunun üstüne mastır yapmak, hatta bununla da yetinmeyip doktora yapmak insanı cahillikten kurtarır. Üniversiteyi bitiren herkes, dolaplar dolusu kitaplar deviren herkes son derece kültürlü olur ve cahillikten kurtulur zannediyorlar. Artık böyle bir üniversiteden mezun oldular ya , kendilerinden üstün kimse yok zannediyorlar, her konuda ahkâm kesiyorlar, kendilerine inanılmaz güveniyor, son derece akıllı olduklarını zannediyorlar. Fakat bu insanlar gerçek cahilliğin ne olduğunun, gerçek aklın kimde olduğunun farkında bile değiller.

Bir insan yüzlerce kitap okuyup profesör olduğunda, bir elektrik mühendisi, bir makine mühendisi olduğunda, dünya çapında ünlü bir doktor olduğunda gerçek anlamda cahillikten kurtulamaz. Sadece dünyada bir meslek edinmiş olur ve bu mesleğini devam ettirmek için gerekli olan bilgileri her gün okuduğu kitaplarla, yaptığı araştırmalarla yavaş yavaş beynine doldurur. Ölene kadar da bunu sabırla ve büyük bir şevkle yapmaya devam eder. Öldüğünde de bu bilgilerle kazandığı tüm yetenekler kendisiyle birlikte toprağa gömülür, gerçek budur. Eğer bu insan iman etmemiş bir insansa, Allah’tan tamamen habersizse, daha ne için yaratıldığını bile fark edemediyse tam anlamıyla kör cahildir. Çünkü bütün bu edindiği bilgiler, aldığı diplomalar, kazandığı ödüller, okuduğu kütüphane dolusu kitaplar ahirette Allah’ın huzurunda hiçbir işe yaramayacak, onu sonsuz cehennemden kurtarmayacaktır. Allah ahirette sorduğunda binlerce kitabı okuyup da Kuran’ı hiç okumayan, ayetlerden tamamen habersiz olan insan ne kadar akılsızca davrandığını, kendisini çok kültürlü zannederken aslında ne kadar da cahil olduğunu işte o zaman fark edecektir.

Bizimle karşılaşmayı ummayanlar, dünya hayatına razı olanlar ve bununla tatmin olanlar ve Bizim ayetlerimizden habersiz olanlar;

İşte bunların, kazandıkları dolayısıyla barınma yerleri ateştir. (Yunus Suresi, 7-8)


İnsan ne kadar zeki, ne kadar akıllı ve ne kadar kültürlü olursa olsun cahilliğin ortadan kalkması ancak Allah’ın dilemesiyle ve imanla olur. Çünkü Allah aklı ve doğruyu yanlıştan ayırma gücünü sadece iman eden kullarına verir. Bir insan çok kültürlü, görgülü ve çok zeki olabilir. Ama imanlı olmadığı sürece, akıllı olmadığı sürece dünyadaki amacını bilmeden bomboş amaçlar uğruna zamanını geçirecek ve hayatını bir hiç uğruna tüketecektir. Allah rızası için yaşanmayan bir hayat bir hiç uğruna tüketiliyor demektir. Zekâsını Allah rızası için akla çeviren ise yalnızca iman edenlerdir. Müminler dünyada amaçlarının Allah’ı hoşnut etmek olduğunu, dünyanın geçici bir imtihan yeri olduğunu ve asıl yaşacayakları yerin ahiretteki sonsuz cennet hayatı olduğunu çok iyi kavramışlardır. Dolayısıyla kendilerini cehenneme sürükleyebilecek şeytanın her türlü oyununa karşı şuurları açık ve dikkatlidirler. Dolayısıyla dünyada gerçekten akıllı olan, gerçekten kültürlü olan, gerçekten cahillikten kurtulan yalnızca müminlerdir. Bunların dışında gerçek cahiller ise Harvard’ı, Cornell’i, Odtü’yü, Boğaziçi’ni bitiren ama cahilliğin tam pençesine düşüp de kütüphanelerle dolu odalarında oturup bu gerçeğin asla farkında olmayanlardır…