Yardım - Arama - Üyeler - Takvim
Tam Forum Görünümü: Prof. Faruk Beşer’in Hz. İsa’nın gelişi konusunda yanılgılarına cevap
www.gumushane.gen.tr - Forum > Forumlarımız > Dini Konular
ahmetsecer
Prof. Faruk Beşer sitesinde Hz. İsa’nın tekrar yeryüzüne dönüşü ile ilgili sorulan bir soruyu şu şekilde yanıtlıyor: Hz. Muhammed’le peygamberlik bitmiş ve artık bir daha peygamber gelmeyecektir. Hz. İsa’nın gelmesiyle ilgili haberler mecaz olma ihtimalleri daha ağır basan haberlerdir. Öyleyse Hz. İsa’nın gelmesi ve bütün ehli kitabın ona inanması demek, kıyamete yakın zamanlarda, ehli kitabın onu hakkıyla tanıması, ona uyması ve onun gösterdiği kurtarıcıya, yani, Hz. Muhammed’e tabi olması demektir. Onun haçı kırması ve domuzu öldürmesi ile ilgili haberler de tam buna uygundur. Yani, Hıristiyanlar onu tam anlamıyla ve olduğu gibi tanıyacaklar, domuz yemekten vazgeçecekler, haça ibadet etmeyi bırakacaklar demektir. Yani o bir bakıma misyonuyla ve ilk geldiğinde anlattığı öğretileriyle gelecek, Bediuzzaman’ın ifadesiyle, şahs-ı manevisiyle gelecek ve Ehli kitap da toptan İslam’a gireceklerdir. Ben şahsen böyle anlayan âlimler gibi anlıyor ve onlara katılıyorum. Aksi takdirde Hz. Muhammed’in yapamadığını Hz. İsa yapacak ve en nihayet son peygamber de o olacak diye düşünmek İslam akidesine aykırıdır.

Öncelikle Prof. Faruk Beşer’in Hz. İsa’nın tekrar yeryüzüne dönüşü hakkında son derece yanıldığını ve Müslümanları da yanlış yönlendirdiğini söylemek istiyorum. Hem Kuran ayetlerinde hem de peygamberimizin söylediği hadislerde Hz. İsa’nın öldürülmediği ve tekrar yeryüzüne gönderileceği son derece açık ve net olarak bildirilmiştir. Prof. Beşer Hz. İsa’nın ölüp manen Allah katına yükseldiğini söyleyerek Kuran ayetleriyle tam anlamıyla çelişmektedir. Hz. İsa ölmemiş, ruhu ve bedeniyle Allah katına alınmıştır.

Hani Allah, İsa'ya demişti ki: "Ey İsa, doğrusu seni Ben vefat ettireceğim (müteveffiyke), seni Kendime yükselteceğim (rafiuke), seni inkâr edenlerden temizleyeceğim ve sana uyanları kıyamete kadar inkâra sapanların üstüne geçireceğim. Sonra dönüşünüz yalnızca Bana'dır, hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz şeyde aranızda Ben hükmedeceğim." (Al-i İmran Suresi, 55)

Ayette bildirilen"... seni Ben vefat ettireceğim... " cümlesiyle, Hz. İsa (as)'ın uykudakine benzer bir duruma sokularak, Allah Katına yükseltildiği haber verilmektedir. Hz. İsa ölmemiş, sadece Allah'ın takdiriyle bu boyuttan ayrılmıştır. Büyük İslam alimleri Maturidi, Taberi, İbni Kesir, İbn Teymiyye, Muhammed el Kevseri, Elmalılı Hamdi Yazır, Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi Hz. İsa'nın ölmediği, Allah Katına yükseltildiği ve kıyametten önce yeryüzüne tekrar döneceği konusunda ittifak sağlamışlardır.

İslam tarihinin ilk müfessirlerinden biri olarak kabul edilen Maturidi de, ayette Hz. İsa' nın bilinen biyolojik anlamda ölümünden bahsedilmediğini ifade etmiştir:

“Ayette kast edilen şey, ölüm anlamındaki vefat değil, bedenin dünyadan alınması anlamındaki vefattır.”

Elmalılı Hamdi Yazırise, tefsirinde bu ayetten anlaşılan anlamın, 'Hz. İsa'n'ın ölmediği, Allah Katında diri olduğu' şeklinde bildirir:

“... Bizce bu tefsir ve inancın özeti şu demek olur: Allah'tan bir kelime olan ve Ruhu'l-Kudüs ile teyid edilmiş bulunan Mesih İsa'nın ruhu henüz kabzedilmemiştir. Ruhunun eceli gelmemiştir. Kelime daha Allah'a dönmemiştir. Onun daha dünyada göreceği işler vardır.”

Allah Kuran ayetlerinde Hz. İsa’yı öldürmediklerini ve asmadıklarını çok net bir şekilde söylemiştir:

Ve: "Biz, Allah'ın Resulü Meryem oğlu Mesih İsa'yı gerçekten öldürdük" demeleri nedeniyle de (onlara böyle bir ceza verdik.) Oysa onu öldürmediler ve onu asmadılar. Ama onlara (onun) benzeri gösterildi. Gerçekten onun hakkında anlaşmazlığa düşenler, kesin bir şüphe içindedirler. Onların bir zanna uymaktan başka buna ilişkin hiçbir bilgileri yoktur. Onu kesin olarak öldürmediler. (Nisa Suresi, 157)

Bilakis (BEL);Allah onu Kendine yükseltti. Allah üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir. (Nisa Suresi, 158)


Ayetlerden de, İslam alimlerinin açıklamalarından da Hz. İsa’nın öldürülmediği, uyur vaziyette Allah katına alındığı ve tekrar yeryüzüne döneceği çok net bir şekilde anlaşılmaktadır. Hz. İsa kıyametten önce tekrar yeryüzüne dönecek ve Hz. Mehdi ile birlikte tüm dünyaya İslam’ı hâkim edecektir. Prof. Faruk Beşer’in Hz. İsa’nın dönüşü ile ilgili yanılgılarına ikinci yazımda devam edeceğim.
ahmetsecer
Prof. Faruk Beşer’in Hz. İsa’nın Allah tarafından tekrar yeryüzüne gönderileceği konusunda yanılgıları ile ilgili yazıma devam etmek istiyorum, çünkü bu konunun çok net bir şekilde anlaşılması son derece önemlidir. Allah Kuran’da Hz. İsa’ya ölmeden önce inanmayacak kimse olmayacağını bildirmiştir:

Andolsun, Kitap Ehlinden, ölmeden önce ona inanmayacak kimse yoktur. Kıyamet günü, o da onların aleyhine şahit olacaktır. ( Nisa Suresi, 159)

Ayette bildirilen "kable mevtihi" yani "ölmeden önce" ifadesinde yer alan "o" zamiri Hz. İsa’yı işaret etmektedir. Allah Hz. İsa’yı ilk defa katına yükseltirken öldürmemiş, uyur vaziyette başka bir boyuta geçirmiştir. Burada yer alan ifade ise Hz. İsa’nın tekrar yeryüzüne döneceği ve gerçek anlamda ölmeden önce (yani bedenen ölmeden önce) ona inanmayacak kimse kalmayacağıdır. Hz. İsa tekrar yeryüzüne geldiğinde İslam’ı ve Kuran’ı öğrenecek, İslam’ın hak din olduğunu hemen kavrayarak tüm Hıristiyanları hak dine döndürecektir. Bu yüzden de ona inanmayan tek bir kişi kalmayacaktır. Dolayısıyla Hz. İsa’nın şahsı manevi olması söz konusu bile değildir, Hz. İsa bizzat şahıs olarak yeryüzüne dönecek, dünyada yaşayan milyarlarca insanda buna şahit olacaktır.

Prof. Faruk Beşer’in yazısında düştüğü diğer bir yanılgı da Hz. Muhammed’in son peygamber olması ve bir daha peygamber gelmeyeceği hususudur. Peygamberimiz, Bediüzzaman ve diğer birçok İslam âlimi ahir zamanda peygamber değil Hz. Mehdi’nin geleceğini müjdelemişlerdir. Hz. Mehdi peygamber değildir, Tasavvuf’ta “hatemül evliya” da denen son Müceddid, İnsan-ı Kâmil, “Mehdi” lakabıyla bilinen Allah Rasûlü’dür. O kadar üstün özelliklere sahiptir ki, peygamberlerin birçok özelliğini üzerinde taşır. Tevrat’ta Hz. Mehdi’nin özelliklerini gören Hz. Musa’nın Allah’a Mehdi olmak için yalvardığı hadislerde bildirilmektedir. Allah ahir zamanda, kıyametten önceki son dönemde böylesine adaleli, son derece üstün ahlaklı bir Zat-ı Şahaneyi gönderecek ve bu insan tüm dünyanın hak dine dönemsine vesile olacaktır.

Hz. Mehdi’ye bu şerefli mücadelesinde yardımcı olacak olan mübarek peygamber de Hz. İsa’dır. Hz. İsa’nın tekrar yeryüzüne dönüşü Hz. Muhammed’in son peygamber olması gerçeğini değiştirmez. Hz. İsa zaten Hz. Muhammed’e uymak ve onun ümmetinden olmak üzere geri dönecektir. Hz. Mehdi ile namaz kılacak, Kuran okuyacak, tam anlamıyla Müslüman olacaktır. Aynı zamanda tüm Hıristiyan âlemini içine düştükleri üçleme inancından kurtaracak, onları hak kitaba yani Kuran’a döndürecektir. Hadislerde bu gerçek şöyle ifade edilir:

Ebu Hüreyre'den rivayet edildiğine göre; Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu :

İsa bin Meryem adil bir hakim ve adaletli bir imam (devlet başkanı) olarak (gökten yere) inmedikçe kıyamet kopmayacaktır. O, (indiğinde) haçı kıracak, domuzu öldürecek, cizyeyi kaldıracaktır. Mal da o kadar çoğalacaktır ki hiç bir kimse mal kabul etmeyecektir. (Sünen-i Ibni Mace, 10/340)

Allah Kuran’da Hz. İsa’nın geri dönüşünün kıyamet alameti olduğunu bildirir:

Hz. İsa (as)'ın ahir zamanda yeniden yeryüzüne dönüşü kıyamet için bir alamettir. (Zuhruf Suresi, 61)

"Selam üzerimedir; doğduğum gün, öleceğim gün ve diri olarak yeniden-kaldırılacağım gün de." (Meryem Suresi, 33)


Kıyametten önce gelecek son peygamber Hz. İsa’dır. Hz. İsa geldiğinde insanlar kıyametin iyice yaklaştığını anlayacaklardır. Ahir zamanda tüm Müslümanları doğru yönlendirmek, onlara Kuran’la en doğru bilgileri vermek son derece önemlidir. Tekrar söylemek istiyorum ki Kuran’da ve peygamberimizin hadislerinde Hz. İsa’nın tekrar yeryüzüne döneceği çok açık bir şekilde bildirilmiştir. Prof. Faruk Beşer’in de bu konuda fikirlerini tekrar gözden geçirmesini, Kuran ayetlerinde yer alan ifadeleri çok iyi incelemesini önemle rica ediyorum. Aşağıda bildirdiğim kaynak kendisine bu konuda yardımcı olacaktır. İncelediğinde yanlışlarını göreceğini ve düzelteceğini umuyorum.

Kaynak: Bu linkten bilgi edinebilirsiniz.


ahmetsecer


Ahir zamandayız, Hz. Mehdi’nin çıkışı çok açıkken, Hz. İsa’nın tekrar yeryüzüne döneceği hem ayetlerle hem de hadislerle çok açık bir şekilde anlatılmışken bu gerçekleri ısrarla kabul etmek istemeyen hocalar var. Bu hocalar her gün televizyona çıkıp Müslümanları çok yanlış bir şekilde yönlendiriyorlar. Bu hocalardan biri de Şaşar Beşer: Faruk Beşer. Faruk Beşer’in Hz. İsa’nın gelişi ile ilgili yanılgılarını daha önce yazmıştım, bugünde Müslümanları nasıl diğer konularda da yanılttığından bahsedeceğim.

Faruk Beşer dünyanın ömrüyle ilgili Peygamberimiz'in sahih hadislerini ve büyük ehli sünnet âlimlerin açıklamalarını kabul etmiyor. Peygamberimiz dünyanın ömrünün 7000 yıl olduğunu söylüyor, fakat Faruk Beşer ısrarla bunu red ediyor. Ehli sünnet alimlerini de kabul etmeyince artık zaten bize söyleyecek bir söz kalmıyor. Mesela biz ehli sünnet inancı içinde Suyuti hazretlerini büyük İslam alimi olarak biliyoruz, şimdi onun kitabında dünyanın ömrünün 7000 yıl olduğu açıkça bildiriliyor. Bunun 5600 yılı geçtiğine göre geriye 1400 yıl kalıyor, bu sahih hadistir. Hz. Mehdi ve Hz. İsa peygamberimizin hadisine göre kıyametten önce bu yüzyılda gelecekler. Ama Şaşar Beşer, Faruk Beşer hadis yok diyor. Tam sekiz tane sahih hadis olmasına rağmen Beşer hoca ısrarla red ediyor. Şimdi neye inandığını bilmediğimiz için bir şey de diyemiyoruz. Bir şey söyleyebilmemiz için hangi mezhebe mensup olduğunu öğrenmemiz gerekiyor.

Şimdi Şaşar Beşer Faruk Beşer hocanın ısrarla kabul etmediği hadislerden örnekler verelim: Büyük ehl-i Sünnet alimi Suyuti Hazretleri; Elkesfu An mucavezeti Hazihilumme el Elf ve Elluma fi Ecvibeti el'-Esile adlı eserinin Arapça orjinalinde Peygamberimiz 'in hadisi şeriflerine yer veriyor. Bu eserin 10. sayfasında yer alan aşağıdaki iki hadiste Peygamberimiz, Dünya'nın ömrünün 7000 yıl olduğunu açık bir şekilde bildirmiştir. Bu hadisler herhangi bir kişi tarafından değil ehli Sünnet ulemasının büyük alimlerinden olan Suyuti Hazretleri tarafından nakledilmiştir, fakat Faruk Beşer ısrarla bu hadisleri kabul etmemektedir:

Amr bin Yahya, ens hakkında elala' bin Zeyd'e bildirdik Allah ondan razı olsun dedi ki: Allah'ın Resulu dedi ki (S.A.V): DÜNYANIN ÖMRÜ AHİRET GÜNLERİNDEN YEDİ GÜNDÜR. Yüce Allah dedi ki: Gerçekten senin Rabbinin katında bir gün sizin saymakta olduğunuz bin yıl gibidir.

Bir rüya gördüm, onu Resulullah'a (S.A.V.) anlattım. Kendindeki sözü zikretti: Ya Resulullah birden ben seninle içinde yedi derece olan bir minberin (kürsünün) üzerindeyim, sen onun en yüksek bir derecesindesin, (S.A.V.) dedi ki: İçinde yedi derece olan minbere gelince, ben onun en yüksek bir derecesindeyim, DÜNYA İSE YEDİ BİN SENE ...

Bediüzzaman da eserlerinde çok net bir şekilde Hicri 1545, Miladi 2120’de kıyametin kopacağından bahsediyor ama Şaşar Beşer Faruk Beşer bunu da kabul etmiyor. Her yerde de Fettullah Hoca’yı çok seviyorum, ben Nur talebesiyim diyor, ehli sünnetim diyor ama sahih hadislere inanmıyor. Cübbeli Ahmet Hoca ile de tam ittifak halindeler ve birbirlerini sürekli kolluyorlar. İkisinin de Hz. Mehdi’nin gelişini kabul etmekten ödleri kopuyor. Osman Ünlü hoca’da kendisini çok sıkı ehlisünnet olarak gösteriyor ama Faruk Beşer’in yanlış açıklamaları hakkında tek kelime etmiyor. O da Hz. Mehdi İmam Rabbaniden sonraki 1000 yılda gelecek diyerek Müslümanları yanıltıyor. Açıp İmam Rabbani’nin eserlerine baksınlar, İmam Rabbani Hz. Mehdi’nin çok net bir şekilde peygamberimizden sonraki 1000 yılda yani bu yüzyılda çıkacağını bildiriyor.

Sonuç olarak içinde bulunduğumuz ahir zamanda Müslümanları çok yanlış yönlendiren hocalar var, tüm Müslümanlar bu konuda çok dikkat etmeli, ayetlere ve sahih hadislere uymayan hiçbir açıklamayı kabul etmemeliler. Osman Ünlü, Faruk Beşer ve Cübbeli Ahmet Hoca da, Hz. Mehdi’nin çıkışını ve kıyametin yakın oluşunu kabul etmemek adına yaptıkları bu sahih hadislere uymayan açıklamalarını biran önce düzeltmeliler. Bu konuda yazmaya ve Şaşar Beşer: Faruk Beşer’in ve diğer hocaların yanılgılarını sizlere anlatmaya devam edeceğim. Bu konularda yazdığım diğer yazılarımı da mutlaka okumanızı öneririm.
DELİKIZ
Selamlar ve hürmetler,

Üstteki yazıda ortaya atılan fikirler ve iddialar hakkında aslında sayfalar dolusu yazılabilir, bir çok yönden eleştirilebilir ama bir iki tanesiyle yetineceğim ben.

- Öncelikle bizim dini geleneğimizde, ilim sahibi insanlara hürmet esastır. Söylediklerine katılmasak bile, hoşumuza gitmese bile saygı sınırlarını aşan, alaycı ifadeler kullanarak o kişilerden bahsetmek hoş bir davranış değildir, aynı zamanda kul hakkıdır. Faruk Beşer hoca da, ilmi seviyesi ve hali-tavrıyla saygıyı hak ediyor. Gıybet ve alay müslümana yakışan tavırlar değil.

- Hz. İsa aleyhisselam'ın yeryüzüne tekrar geleceğinin ayetlerde açıkça ifade edildiği iddiası da ispata muhtaçtır. Hz. İsa'nın nüzulüne işaret ettiği şeklinde yorumlanabilecek ayetler var ama "açıkça belirtilen" bir ayet varsa, paylaşalım lütfen, ben bilmiyorum böyle bir ayeti, sayenizde öğrenmiş olurum.

- Hadis aktarırken de, hadisin sahih yani sağlam olup olmadığına dikkat edilmeli. Hangi kaynaktan alındığı belirtilmeyen sözlerin hadis olup olmadığı da belirsizdir ve delil olarak kullanmak yanlıştır.

- Mehdi ve Hz. İsa as ile ilgili görüşler, yoruma dayalı görüşlerdir ağırlıkla. Yorum da sahibini bağlar. Bunları kabul etmeyen veya farklı yorumlayan insanları suçlayıcı bir tavır takınma hakkımız yoktur. Kendi yorumumuzu mutlak doğru kabul edemeyiz. Bunun adı bağnazlıktır.

- Son olarak da, kıyametin ne zaman kopacağını kimsenin bilmediği ayetlerde açık bir şekilde belirtilmişken, kıyamet tarihi vermek yanlıştır. Yanlışı kimin yaptığı önemli değil. Tahmin yürütebilir tabi herkes, mesela ben de 520 sene sonra kıyamet kopacak diyebilirim, ama önemli olan iddianın altını doldurmaktır. Meşhur Cibril hadisinde, Cebrail aleyhisselam Peygamber efendimize kıyametin zamanını sorduğunda, efendimiz "soruya muhatap olan sorandan daha bilgili değil" diye cevap veriyor. Yani Cebrail de bilmiyor, Efendimiz de bilmiyor. Onlar bilmiyorsa İmam Rabbani nereden bilecek?

Din hakkında konuşurken ve görüşler ortaya koyarken, insanların bunları okuduğunun ve yanlış öğrenmelerine sebep olmanın büyük bir vebal olduğunun farkında olmalı ve dikkatli davranmalıyız.

Hürmetler
.
ahmetsecer
Değerli yorumunuz için teşekkür ederim, cevap olarak da sayfalar dolusu yazılabilir. Hz. İsa'nın gelişi konusunda www.hazretiisagelecek.com sitesinde bütün ayetler çok net

bir şekilde açıklanıyor. Hz. Mehdi'nin gelişi ile ilgili de www.hazretimehdi.com sitesinde tüm detaylar bildiriliyor. Lütfen bu siteleri incelemenizi tavsiye ederim, aradığınız bütün bilgiler

burada var. Bu zamanda gerçekten Müslümanları yanlış yönlendirmenin vebali büyük olur, bizde doğruları anlatmak için var gücümüzle çabalıyoruz.

ahmetsecer


Şaşar Beşer: Faruk Beşer’in Müslümanları nasıl yanılttığını anlatmaya devam edeceğimi söylemiştim. Faruk Beşer’in Samanyolu TV’de ve Mehtap TV’de yaptığı programları hiç seyrettiniz mi? Yüzünde son derece donuk bir ifadeyle konuşuyor ve Müslümanları yaptığı açıklamalarla çok yanlış yönlendiriyor. Benim gördüğüm kadarıyla hiçbir mezhebi kabul etmiyor. Ama Müslümanların bundan haberi bile yok, yine de hoca diye Mehtap TV’ye ve Samanyolu TV’ye bu kişiyi çıkartıyorlar. Ne Hanefi, ne Maliki, ne Şafii, ne Hanbeli hiçbir mezhebi kabul etmiyor ve kendisini mutlak müceddid ilan etmiş durumda ve kendi kafasından hüküm çıkarıyor. Kendi inancına göre Bediüzzaman’ı da kabul etmiyor. Fakat buna rağmen Mehtap TV ve Samanyolu TV Bediüüzaman’ı ve mezhepleri kabul etmelerine rağmen yine de Şaşar Beşer Faruk Beşer’in her gün program yapmasına izin veriyorlar, bu son derece şaşırtıcı bir durum.

Bu kanallar mezhep kabul etmiyorlarsa açıkça söylemeliler. Mesela Zekeriya Beyaz, Bayraktar Bayraklı da mezhep kabul etmezler.Açıkça söyledikleri için bunda hiçbir sorun yok. Bu yüzden bu kanallarda görüşlerini Müslümanlara çok net bir şekilde söylemeliler. Ama hem ehli sünnet inancında olduğunu söyleyip hem de gizliden gizliye Müslümanları yanlış yönlendirmek hiç doğru değil. Mesela Faruk Beşer Kütüb-i Sittedeki Hz. İsa ve Deccal ile ilgili sahih hadisleri açıkça, göğsünü gere gere red ediyor. “Hz. Mehdi de Hz. İsa da gelmeyecek” diyor. “İslam da dünyaya hâkim olmayacak, olsa peygamber zamanında olurdu” diyor. Ve milyonlarca insan Samanyolu TV’den ve Mehtap TV’den Faruk Beşer’in bu sahih hadislere hiç uymayan açıklamalarını dinliyorlar ve son derece hatalı bilgiler öğreniyorlar.

Şaşar Beşer: Faruk Beşer mutlaka “ben Müceddid’im, mezhep imamıyım, yeni bir mezhep kurdum” diye açıklama yapmalı. “Hanefi, Maliki, Hanbeli, Şafii hiçbir mezhebi kabul etmiyorum. Kütüb-i Sittedeki hadislerin büyük bir çoğunluğunu kabul etmiyorum, ben sadece kendi uygun gördüklerimi kabul ediyorum” diye söylemesi lazım. Çünkü bu televizyonlardan onu dinleyen milyonlarca Müslüman onun ehli sünnet inancını red ettiğinden habersiz. Faruk Beşer Bediüzzaman’ın ahiretle ilgili, Hz. Mehdi ve Hz. İsa iler ilgili görüşlerinin de tamamını red ediyor. Şu an başka neleri red ettiğini de bilmiyoruz.

Samanyolu TV’den ve Mehtap TV’den mutlaka bir açıklama bekliyoruz. Müslüman kardeşlerimizde arayıp sorsunlar, bu Şaşar Beşer hoca ehli sünnet itikadında mı, yok değilse hangi mezhebe mensup? Çünkü dört mezhebin dördüne göre de Hz. İsa’nın ve Hz. Mehdi’nin gelmesi haktır, fakat Faruk Beşer bunu tamamen red ediyor. Tekrar söylüyorum, bunu dinleyen kişilerin bundan haberi bile yok. Bu kişi Hanefi diye tanıtılıyorsa, Bediüzzaman’a bağlı diye tanıtılıyorsa, Fettullah hocaya bağlı diye tanıtılıyorsa bu son derece yanlış bir bilgilendirmedir ve son derece vahimdir. Çünkü Samanyolu TV’yi ve Mehtap TV’yi seyreden insanlar ehli sünnete bağlı Müslümanlardır. Hz. Mehdiyi, Hz. İsa’yı ve Deccal’i red eden tek bir ehli sünnet alimi yoktur ama Şaşar Beşer tamamını red ediyor. Eğer Samanyolu TV ve Mehtap TV bunu bilerek çıkarıyorlarsa neden böyle yaptıklarını tüm Müslümanlara açıklamalılar. Samimi bir Müslüman olarak Şaşar Beşer: Faruk Beşer’i neden televizyon kanallarına çıkardıklarını öğrenmek istiyorum. Çünkü Faruk Beşer burada gizliden gizliye Müslümanları çok yanlış yönlendiriyor ve ehli sünnete zıt açıklamaları son derece rahat yapabiliyor. Bu yüzyılda Hz. Mehdi’nin ve Hz. İsa’nın gelmeyeceğine israrla inandırmaya çalışıyor. Söylediğim gibi Samanyolu TV ve Mehtap TV bu konuya bir açıklama getirsin. Onların samimi hizmetlerini canı gönülden destekliyorum ama ehli sünnet inancına bu kadar ters düşen bir kişiyi her gün çıkıp konuşturmalarına hiçbir anlam veremiyorum.

Şaşar Beşer: Faruk Beşer’in Müslümanları nasıl yanlış yönlendirdiğini anlatmaya devam edeceğim. Aşağıda kaynak olarak bildirdiğim siteden Kütüb-i Sittedeki Hz. Mehdi ve Hz. İsa ile ilgili hadisleri mutlaka okumanızı tavsiye ederim. Faruk Beşer’in de bu siteyi ziyaret ederek ehli sünnet inancında Hz. Mehdi’nin ve Hz. İsa’nın gelişinin nasıl hak olduğunu tekrar okumasını ve Müslümanları doğru yönlendirmesini önemle tavsiye ederim.

Kaynak: Bu linkten detaylı bilgi edinebilirsiniz.
küçükağa
"Anlatmaya devam edeceğim..." yerine saçmalamaya devam edeceğim demen gerek. Neye göre Faruk Beşer mezhep kabul etmiyor diye iftira atıyorsun. Televizyon programlarında çok donuk bir surat ifadesiyle soruları cevaplıyor demişsin. Ne yapsın yani senin peşinden gittiğin artist görünümlü televizyon starının yaptığı gibi karşısına 3-4 boya küpünden çıkmışa benzeyen manken kız oturtup mu cevaplasın soruları? Fıkıh ciddi bir meseledir ve Faruk Beşer Hoca da buna göre davranıyor. Hocanın tek bir kitabını, makalesini vs. okumadan iftira atıyorsun.

Mesih konusunda sizden farklı düşünüyor diye mi bu iftiralar? Eğer hocanın fıkıh bilgisinin yanlışlığından yahut eksikliğinden bahsediyorsanız Hz Mesih konusundaki düşüncelerinden farklı görüşlerini vermelisiniz hatalı bulduğunuz. Televizyon programlarından hareketle yazmışa benziyorsun(uz) bunu ama o programları da izlediğin(iz)den şüpheliyim. Çünkü hoca o programlarda gelen sorulara fıkıh imamlarına göre cevap veriyor ve sözlerinin başında da mutlaka dile getirdiği görüşün mezhebini ve o mezhebin imamının adını söylüyor. Bu yazıları kendin yazıyormuş havası vermeyi de bırak bence. Son söz olarak:Televizyonlarda hergün hergün çıkıp Türk-İslam birliği düşüncesi adı altında müslümanları birliğe çağırıp hem de müslümanlar arasında nifak yaratmaya çalışmak acı bir çelişki...

Hanefi ve Şafiilerde Mezhep Kavramı - Prof.Dr.Muhammed ibrahim Çeviren: Prof.Dr. Faruk Beşer

Hocanın çevirdiği bu eserden mezhepler hakkındaki görüşlerini öğrenebilirsin. Özellikle önsözü oku(T) derim...
ahmetsecer
Faruk Beşer Hz. Mehdi'nin çıkışını da Hz. İsa'nın tekrar yeryüzüne geleceğini de kabul etmiyor, daha fazla söze gerek var mı? Hz. Mehdi ve Hz. İsa'nın geleceğini peygamberimiz zaten hadislerde

belirtiyor, 4 mezhep imamı da söylüyor, Suyuti, Hanbeli, Şafii ve Buhari'de geçiyor ayrıca Bediüzzaman çok detaylı anlatıyor. Dolayısıyla Beşer hoca bunların hepsini red ediyor. Kuran'da Hz. İsa'nın

öldürülmediği ayetle bildiriliyor, daha ne diyelim? Ama Beşer hoca bunu da kabul etmiyor. Cübbeli de Beşer hoca'da Hz. Mehdi geldi diye adeta ödleri kopuyor, kabul etmemek için ellerinden geleni

yapıyorlar. Yazıların hepsini ben yazıyorum, bu kanıya nerden vardığınızı anlayamadım. Siz kendisinin programlarını seyerderseniz bütün alimlerin sözlerini red ettiğini görürsünüz, dolayısyla ehli sünnet

inancını red etmiş oluyor.
ahmetsecer
Bir sorunuza daha cevap vereyim, sohbetleri dinleyen bayan kardeşlerimiz Kuran okuyup namaz kılmaya başlıyorlar, başka bir söz söylememize gerek yok herhalde.
Asıl içeriğin sadece basit bir görünümüdür. Resimlendirilmiş tam halini görüntülemek için lütfen, buraya tıklayınız.
Invision Power Board © 2001-2024 Invision Power Services, Inc.