Kan kampanyasında Oktar Babuna’ya çok büyük iftira atıldı

Türkiye’de yaşayan herkes hatırlar. Bundan yıllar önce beyin cerrahı bir doktorun kan kanserine yakalandığı bir gazete haberiyle duyuruldu. Oktar Babuna Amerika’da beyin cerrahisi üzerine ihtisas yaparken kan kanserine yakalanmıştı. Babası Dr. Cevat Babuna oğluna ilik bulmak için gazeteye ilan vermişti. Ayrıca uygun ilik bulunursa iliği veren kişiye 10 milyar ödül vereceğini bildirdi. Bunun üzerine Türkiye’de çok büyük bir ilik bankası kampanyası başladı, Türkiye’nin her ilinde insanlar akın akın kan vermeye koştu. Böylece dünya çapında bir ilik bankası kurulacak, herkes bu bankadan şifa bulabilecekti.

Tüm Türkiye'de konuşulmaya başlayan Babuna, kendisi için yapılan kampanyaların aslında tüm Türk halkı için yapıldığını ve bu kampanyalar sonucunda elde edilecek verilerle Türkiye'nin ilik bankasının kurulabileceğini açıkladı. İlik bankası kurulması için çok önemli adımlar atılırken bir anda Sağlık Bakanı Osman Durmuş’tan çok acayip bir tepki geldi. Durmuş bu kanlarla Türklere karşı silah üretileceği gibi komik bir iddia ortaya attı. Yurt dışında yaşayan milyonlarca Türk var. Bu Türkler her havaalanına girdiklerinde, her hastaneye gittiklerinde kanları alınıyor, DNA örnekleri zaten hastanelerde mevcut. İnsan bir yere dokunsa bile, küçücük bir tükürüğünden bile DNA’sı elde edilebiliyor. İşte böyle komik bir iddia ile kampanyayı durdurdular.

Bütün bunların ardından bu sefer de kampanyada usulsüzlük iddiaları ortaya atıldı. Hâlbuki kampanya devlet tarafından yürütülüyor, toplanan bütün paralar yeminli müşavirler tarafından kontrol edilip, devletin kasalarına konuyordu. Dönemin başbakanından tutun da, devlet adamlarına, sanatçılarına kadar herkes kampanyaya destek vermişti. Bu usulsüzlük iddiaları ortaya atıldıktan sonra devlet yetkilileri bütün hesapları tek tek inceledi, kampanyaya destek veren herkes sorgulandı ve iddia edildiği gibi tek bir açık ve usulsüzlük bulunmadı. Başbakan, Başbakanın hanımı, THY genel müdürü, sanatçılar gazeteciler hepsi savcılığa sevk edildi. Savcı dosyaya baktıtakipsizlik deyip geri gönderdi. Kampanya baştan sona kadar devlet tarafından yürütülmüş, kimse haksız yere tek bir kuruş bile almamış, her şey yasalara tam olarak uygun yapılmıştı.

Bütün bunlar kamuoyuna tam olarak açıklanmadı. O dönemde çok ağır bir hastalık geçiren Oktar Babuna’ya da kanser olmadığı, insanları kandırdığı yönünde çok çirkin iftiralar atıldı. Oysa gazeteciler gidip Oktar Babuna’nın Amerika’da tedavi olduğu MD Anderson hastanesi ile görüşüp hastalığı ile ilgili belgeleri tam sayfa yayınlayabilirlerdi. Bu kampanya çok iyi niyetle, özveriyle, dürüstlükle düzenlenmiş bir kampanyaydı. Bu kampanya sonuçlansaydı Türkiye dünya çapında çok büyük bir ilik bankasına kavuşacak, şu anda ilik bekleyen binlerce insan bu bankadan şifa bulabilecekti. Söylediğim gibi kanser hastası bir insana o dönemde çok büyük bir haksızlık yapıldı, ama o insan güzel ahlakıyla, sabrıyla, tevekkülüyle ve imanıyla ağır hastalığına rağmen bütün bu zorlukların üstesinden geldi. Bun gerçeği tüm kamuoyunun bilmesini istiyorum.