Şimdi izlenen yöntemlere hep birlikte bir bakalım. Köşe yazarları hep birlikte saldırıyorlar, hükümete küfredenler, haksızlık yaptığını söyleyenler, iş yapmadığını savunanlar… Bir yandan türban tartışmalarını alevlendiriyorlar. Bir yandan provokatif eylemler düzenleyip halkı hükümete karşı kışkırtmaya çalışıyorlar. Ve bütün bunların sonucunda ne oluyor? AKP her seferinde daha da güçleniyor. Çünkü izlenen yöntem son derece yanlış, saldırgan, kavgacı ve çözümsüz…

Şimdi bir köşe yazarı çıkıp hükümete hakaret ederse bu hükümeti güçlendirir. Birileri çıkıp türbana salıdırırsa bu hükümeti güçlendirir. Çünkü halk daima mazlumun yanındadır. Böyle olaylar halkın vicdanında rahatsızlık meydana getirir. Bizim halkımız dindar, bizim halkımız muhafazakar. Bunun artık kabul edilmesi lazım. CHP ancak sağ yanlı bir politika izlerse, laik çizgide dindarın da dinsizin de hakkını tam savunursa ancak o zaman iktidar olabilir. CHP çıkıp gümbür gümbür “özgürlükcüyüz, biz laiklikten tarafız” desin. “Başörtüsünü de türbanı da serbest bırakacağız” desin. Dinsiz de dindar da bizim hükümetimizle sonsuz özgürlüğe kavuşacak desin, bakın bakalım o zaman ne olacak. İşte CHP ancak o zaman iktidar olur. Geçen seçimlerde sol kesimin bile AKP’ye oy vermesinin nedeni buydu, hükümetin izlediği dürüst ve güvenilir politikadan dolayıydı. Eğer AKP’ye bu kadar yüklenirlerse, o zaman sol kesim bile gidip sandıkta AKP’ye oy verir. Zaten geçen seçimde de yaşanan bundan ibarettir.

Bütün bunların dışında AKP tüm icraatlarıyla ortadadır. En büyük güveni halka açtığı referandumlarla ve devletin altını oyan çetelere karşı verdiği mücadeleyle kazanmıştır. CHP’de bu çetelerle mücadele edeceğini çok iyi vurgulamalı halkın bu yönde de güvenini kazanmalıdır. Ortada bir şey yok havalarında olursa, görmezden gelirse, o zaman uyuyor konumunda olur, bu da her şeyi gören, bilen ve son derece uyanık olan halkın kabul edeceği bir şey değildir. Bunu da her seçimde zaten çok net bir şekilde göstermektedir…