..YAŞIMIZ KÜÇÜK AMA BİLGİMİZ BÜYÜK..

Geçtiğimiz aylarda yazmış olduğum yazılarımda; harşit çayının kirliliği sebeb olan atıklara halan önlem alınmamış olması ve atıkların yine gelişi güzel bırakılarak derelerde yaşayan canlıların ölümlerine sebep olmaya başlamışlardır.

''Son ağaç kesilip, son nehir kirletilip, son balık da tutulduktan sonra insanlar paranın yenmediğini anlayacaktır.” Kızılderili Atasözü
Endüstrinin gelişmesiyle yaşadığımız doğal çevre hızla değişmiştir. Yüzey şekli değişiklikleri, doğal bitki örtüsü tahribi, toprakların verimsiz hale gelmesi, suların kirletilmesi, hayvan türlerinin yok olması ve doğal kaynakların tüketilmesi bu değişikliklerden bazılarıdır.

Örneğin, hızlı nüfus artışına bağlı toprak kullanımı ve bitki örtüsü tahribatı erozyona neden olmuş, sanayide üretilen ve kullanılan gazların atmosfere karışmasından ozon tabakası zarar görmüş, insan sağlığı olumsuz etkilenmiştir. Evsel ve sanayii atıklarının arıtılmadan doğaya verilmesi sonucu; toprak ve su kirlenmiş, canlı yaşamı olumsuz etkilenmiştir. Bu nedenle; kelaynak kuşları, Akdeniz foku, panda gibi pek çok canlı türü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. Kısacası günümüzde doğa insanoğlunun önü alınamaz tüketim arzusunun tehdidi altındadır. Oysa mutlu bir gelecek ancak doğal dengesi bozulmamış, havası, suyu kirletilmemiş, yeraltı ve yerüstü kaynakları tüketilmemiş bir dünya ile mümkündür. Bu ise yaşadığımız çevreyi tanıyıp anlamakla, bilinçli kullanmakla, doğanın dengesini bozan davranış ve sonuçlardan kaçınmakla mümkündür.

“Dünya üzerinde çok şeyi değiştirebiliriz. Fakat dünyayı işleten kanunları değiştirmek kudretimizin dışındadır. Dünya bize lazım olduğu sürece, oluşum prensiplerini çok iyi bilmek; bunların tersine gitmekten kaçınmak bir zorunluluktur.” İşte bu nedenle, yaşadığımız çevreyi bozan, geleceğimizi tehdit eden her türlü çevre sorununa karşı hem bilgi sahibi hem de duyarlı olmalıyız.

“Yanlışlık şuradadır, olasılıkla biz kendimizi büyük ve bölünmez bütünün bir parçası olarak görmeyi başaramadık. Uzun zaman yaşamlarımızı –Tanrı bizi, denizdeki balıklara, havadaki kuşlara ve dünya üzerinde hareket eden her canlıya hâkim kılmıştır -düşüncesine bağlı olarak yönlendirdik. Dünyamızın bize ait olmadığı, aksine bizim ona ait olduğumuzu anlamayı bir türlü başaramadık.”


ELVAN SARI
ÇEVRE TEKNİKERİ