SAYIN KILIÇDAROĞLUNA AÇIK MEKTUBUMDUR

Çok Sayın ve Saygı değer Kılıçdaroğlu! Yaşım 72, bu yaşıma kadar ülkem de ne zamanki bir kalkınma,
bir ilerleme, bir huzur bir refah kapısı açılır o zaman CHP ve derin devlet ellele gönül gönüle bu milletin
huzurunu bozmaya, bu ülkenin kalkınmasını engellemeye çalışmak için binbir bahane uydururlar. Ve her 10 senede bir
mutlaka bir darbe hazırlarlar ve bu milletin yıllarca özlemini çektiği huzurun refahın barışın içine ederler.
Bunun adınada bizler vatanı ve milleti kurtarmak adına yaptık derlerdi. Siz Sayın Kemal Bey bu partinin başına
geçtiğinizdeki ilk söylemlerinizle bu adam galiba CHP yi gerçekten değiştirecektir diye düşünürken,
aynen hesaplamalarıma göre bu hükümetin on senesini doldurma devresinde sizde aslınıza rücu ederek
aynen anarşi ortamına bu ülkeyi sokabilmek adına elinizden geleni yapmaya başladınız. Hemde Cumhuriyet adına!
Senden öncekiler bir irtica bir gerici yaygarası ile bu dümeni kullanıyorlardı. Siz bir kademe daha ileri giderek
Cumhurun adına Cumhuriyete sahip çıktığınızı iddia ederek marjinal guruplara vagon olmayı yeylediniz.
Ve bir muhalaefet lideri ağırlığını bir muhalefet hafifiliğine indirgediniz. Zaten bundan başkasınıda
becermeniz sizden beklenemezdi ama sizden bir ricam var ben bu ülkenin bir Cumhuru olarak ne olur benim
Cumhuriyetimin kurtarıcısı rolünü üstlenme çünkü çok korkuyorum yıllarca el bebek gül bebek üzerine titreyerek
89 uncu yılına getirdiğimiz bu güzel Cumhuriyetimizide yok edeceğinden çok ama çok korkuyorum, çünkü daha dün
başına geçtiğin yılların partisi Chp yi nasıl allak bullak edip belirli ideolojilerin elinde oyuncak durumana
getirdinse korkarımki bu güzelim ülkemide Cumhuriyetimizide ya netanyahu'ya veya esede peşkeş çekerek
bizleri köle durumuna düşüre bilirsin onun için lütfen ne olur Cumhurumuzuda Cumhuriyetimizide rahat bırak
aman bırak sen yeterki rahat dur bu cumhuriyet ilel ebed payidar kalacaktır

Saygılarımla
MEHMET AKGÜL

ÖZLEDİĞİMİZ MUHALEFET

Türkiyemizde muhalefet denince gördüğümüz oki iktidar tarafından yapılan olumlu veya olumsuz her icraata karşı çıkmaktır.
ve karşı çıkmanın yanında, TBMM de çocuklar gibi biri birine sataşmak, ve kavga etmektir.İşte biz halk olarak bu görüntülerden
bıktık usandık, dolayısı ilede bütün siyasi partilerimizden rica ediyoruz, şu biri birinize sataşma oyunlarından artık vaz
geçiniz. Bizler huzur istiyoruz, refah seviyemizin yükselmesini istiyoruz, aramıza sokulmak istenen ayrılık gayrılık
dürtülerinden, mezhep sataşmalarından, ırk ayrımcılıklarından kurtulmak istiyoruz. İşte bu nedenlede bütün siyasilerimizden
Kavgave gürültü yerine bu problemleri nasıl çözeriz üzerine detaylı proğramlar ve yapıcı plan ve projeler sergilemelerini istiyoruz
Bakınız yer yüzündeki devletlerin, Ortadoğu kesiminde hiç ayrılık gayrılıklar bitmiyor kardeş kardeşi boğazlıyor gelen
giden herkes müslümanları kırıyor. işte filistin işte arakan işte suriye ve diğerleri bunlardan ibret alarak içimizde birlik beraberlik
sağlamak öncelikle siyasilerimizin işi olmalı değilmidir?
Sizleri seçip oraya gönderen bizler, sizlerin kavga etmesi için değil, sizlerin bizlerin sorunlarına çare bulmanız için
sizlere vekelat veriyoruz. Ama görüyoruzki vekeleti alıncaya kadar bizlere gösterdiğiniz saygı ve sözlerin hepsi havada
kalıyor. Anlamıyoruz o koltuklarda sırmı var sihirmi var, o koltuğa oturanlar birden kükreyen arslan kesiliyor ve
varmı bana yan bakan havasına düşüyorlar, bu iktidarındada aynı muhalefetindede. A güzel vekillerimiz, sizlerin buluşacağı
hiç bir orta yol yokmu? bu ortak YOL bu milletin huzuru ve bu vatanın bekası olmalı değilmi? ama heyhat sizlerin buluşma
noktası sadece vekil aylıklarının artırılması, eğer aylıklarınıza zam gelecekse her tarf süt liman, yoksa her gün kavga dövüş
Sayın vekillerimiz, biz vatandaşların derdi sizlerin aylıklarınız köşkleriniz veya özel hayatlarınız değil, bizlerin derdi
huzur içersinde bir lokma EKMEK yiyebilmek ve ekmeğimizi kazanabilecek bir ortam bir iş bulabilmek. Çocuklarımız evlenmek
çağına geldiğinde everemiyoruz, çünkü para yok, iş yok, el kızıda sadece yakışıklı delikanlı diye gelmiyor, Oda haklı
olarak yarınını düşünüyor, bakıyorki giden geri dönüyor gideninde geleninde yüzü gülmüyor. dolayısı ilede çevremizde
40 yaşına gelmiş evde baba aylığına muhtaç kızlarımız var. işte bizim derdimiz bu .Ama bakıyoruz görüyoruzki iktidar elinden
geleni yapmaya çalışırken, muhalefetimizin elinde takoz durmadan tekere takoz koyuyor,bakın sayın muhalefet,bizim ülkemiz
dışındaki bazı ülkelerde mesela benim yıllarca çalıştığım almanyada() muhalefet daima iktidarın yaptığı projelerin daha güzelini halka sunarak
iktidar yolunda koşar ve birinde olmasa ikincisinde mutlaka kazanır orada, bakınız iki seçimden fazla kazanan iktidar yoktur
neden çünkü halk kavgaya değil projeleri değerlendirerek oyunu kullanıyor, ama bizde bakıyoruz yok çaldı yok götürdü
yok yok ben senin sülaleni bilirim yok varmı yüreğin çık karşıma gibi hep kısır çekişmeler,yahu kardeşim birde şöyle ele dokunur
bir proje hazırla, bak adam yüz elli milyonluk hava alanı yapıyor. Sende deki bu yetmez ben ikiyüz milyonluk yapmalıyım
adam üçüncü boğz köprüsünü yapacak, sende deki o boğaza en az dört köprü kurmamız lazım ve bunuda biz yaparız. Adam şehirler
kuracağım diyor sende köşkler kuracağım de, yoksa küfürlü kabadayıca saldırılarla iftiralarla hiç bir yere varamazsın
çünkü bu halk bu tiyotroyu yıllardır izliyor. ve kimlerin ne olduğunu neden böyle davrandığını çok iyi biliyor o nedenlede
ebedi muhalefette kalma görevini ne yazıkki proje üretemeyen siz sayın muhaliflere veriyor. Bir vatandaş olarak derizki artık bu
saldırganlıktan vaz geçerek güzel projelerinizle bizlerinde gönlünü kazanınki!. sizlerede iktidar kapısını açalım
korkmayınız vatandaş bu bilice artık sahipdir





Mehmed
Akgül