Yardım - Arama - Üyeler - Takvim
Tam Forum Görünümü: AİLE YAPIMIZ
www.gumushane.gen.tr - Forum > Serbest Kürsü > Serbest Kürsü
istikbal
EV KURMAK VE EVLİLİK

Evvel sevgi varidi
Ve dahi hürmet itibar
Şimdi sevgi nerede
Saygıda bile insanımız bi karar,

Ev kurmak yuva kurmak yaratılan bütün mahlukatın kendine özgü yapması onarması kurması gereken yuvası evi veya sığınağı
vardır .Çünkü fıtrı olarak mahlukat olarak yaratılan canlıların ,bir yuvaya bir yurda bir eve bir sığınağa duyduk
ları ihtiyaçtır bu.
Bu nedenlede kurdun kuşun sığınak veya yuva yapmak için verdikleri uğraş gibi insanoğluda kend neslini üretip ikame
ettirebilmek için mutlaka bir yuvaya bir eve ihtiyacı vardır,çünkü bu yurt bu yuva veya ev insan oğlunun güven ve huzur
içersinde yaşaya bilmesi için gerkli bir gereksinimdir,
Evet huzur dolu bir yuvanın temel taşı taş toprak beton çimonto değil o yuvayı paylaşabileceği eşidir.
Eğerinsan oğlu eşini iyi seçemez ise kurduğu bu yuva onun için bir kabir azabına dönüşebilir bir sığınaktır ,Ama eğer eşini
seçmesini bilebilir ise o yuva cennet bahçelerinden bir bahçeye dönüşebilirki bunun çevremizdeki bazı ailevi yaşamlarda
görmekteyiz,
Burada şöyle bir soru kafamıza takılabilir ,efendim eskiden genelde yöresel olarak çoğu insanımız seçme hakkını dahi
kullanamadan görücü usulü ile evlenerek bir ömür boyu mutlu bir hayat kurabiliyorlardı, şimdi günümüzdeki gençlerimiz
ince eleyip sık dokumalarına rağmen, karar verip evlendiklerinin daha iki, üç, ayları dolmadan kavga gürültü ve boşanma
gibi yuva yapma değil yuva yıkma yarışındalar sanki,bu neden böyle oluyor ,
bu büyük sorunun bir kaç cevabı vardır,
1-Şimdi gençlerimizin evliliği sadece seksüel bir obje olarak algılamaları
2-Tele vole basınının özgürlük olarak lanse ettiği sevgi ve saygı dışı bir hayat tarzı
3-Tv dizilerindeki yalan hayat felsefesi
4-İnanç zaafiyetindeki bozukluk
5-Gençlerimizin yetiştirilme tarzı
Şimdi bunları sırasıyla ele alalım ve inceleyelim= Eğer insanlar yuvayı sadece sexsi açıdan ele alarak nefis tatminine
bağlı bir yaşam sürmek isteyerek evleniyorlar ise, bu evlilik pek uzun sürmez . Çünkü burada sadece nefsani duygulara
bağlılık vardır, burada saygı, sevgi, hürmet, edep, haya, diye insanı insan yapan hiç bir güzel haslet söz konusu değildir.
dolayısı ile eğer eşlerden birinin başına her hangi bir olay, veya bir kaza, veya bir hastalık geldimi bu yuvanın temel
leri hemen sarsılmaya başlar. ve kısa bir zaman diliminde bu evlilik sona erer.
Tele vole basınının tavsiye ve yönlendirmelerine göre kurulan yuvalar. dahada kısa ömürlü oluyorlar çünkü yapılan tavsiyeler
güzel görünmesine rağmen sadece şahsi menfeatleri içermesi açısından iki başka dünya insanın birleşmesindeki birlikteliği
sağlamAkta çok zayıf kalacağından bu evlilikde pek uzun sürmemektedir'ki günümüzde bunlara çok şahit oluyoruz.
Tv dizileri zaten baştan sona hep hayal alemi kimi acı kimi tatlı hayat hikayeleri ile sadece insanları oyalamaktan başka
bir işe yaramayan bu diziler. özelliklede gençlerimizin hayallerini süslemekten öteye varamadığı gibi bu dizi
lerde hayal kurduğu yaşam tarzını gerçek hayatta göremeyince erkenden yıkılıveriyor yuvalar

Evet bu gibi hayali hayat ve gerçek dışı tavsiye ve hayal ürünü görüntülerden kurtulmanın tek bir çaresi vardır o da
inanaç ve iman olayıdırki bu çok önemlidir. Çünkü inanan bir kimse kadın veya erkek öncelikle iman ettiği rabbinin
her konuda olduğu gibi evlilk konusundaki tavsiyelerine uyarak. beni yaratan rabbim benim kuracağım bu yuva için ne buyuruyor ve
ben ne yapmalıyım diyerek, bu inancın tatbik edicisi peygamber efendimizin hayatını özeliklede evlilik konusundaki
yaşam biçimini iyice araştırmalı.Araştırdığımızda göreceğizki peygamber efendimiz(sav) hiç bir zaman eşlerini üzmemiş
ve eşlerine hiç bir zaman kendisine özgü işleri için emirde bulunmamış her işini kendisi görmüş ve hanımlarıda aynen
efendimiz gibi efendimiz (sav) üzmemek için özen göstermişlerdir,Zaten bu gün asrımızdaki aile ortamı hakkındada bilgi
üreten kimselerde hepsi aile birliğinin önemi değinerek ,ailenin toplumun öz çekirdeği olduğunu eğer ailedeki bir bozul
ma söz konusu olursa toplumunda bozulacağını, söylemekte ve yazmaktalar,öyle ise aileyi oluşturan eşlerin kendileri
için istedikleri iyilik ve güzellikleri eşleri içinde istemeli ve kendisine nasıl davranılması gerekiyor ise eşine öyle
davranmalıki o ailede huzur olsun.burada' genelde hanımlara çok iş düşmektedir ,çünkü atalarımızında ifade buyurdukları
gibi yuvayı dişi kuş yapar, erkek seldir kadın göldür göl suyu tutmassa sel akıp gider yani erkeğin didinip çırpınıp getirdiği kazancını
har vurup harman savurmamalı hanımlar,beyinin eve bağlanmasını sağlayabilmek için en güzel giysilerini beyinin yanında giymeli
ve tasarruflu davranışları ile beğinin güvenini sağlamalı evinin sırrını çevreye yaymamalı çünkü eller dedikodu ile biri
bin yaparak düzensiz bir ailenin yıkımına sebeb olabilirler. ikinci bir hususta o ailede eğer birde yetişmek üzere çocuk
varsa o zaman o evdeki olumsuz davranışlardan etkilenecek olan çocuğun yarın birgün topluma nasıl bir tepki vereceğini
düşünün ,işte ev kurmak yuva kurmak isteyen veya yuvasında huzur olsun isteyenler bu hususlara lütfen dikkat etmeli
evvelden atalarımız kırk elli yıllık beraberliklerinde genelde biri birilerini üzmedikleri gibi örnek davranışları ilede
bu topluma faydalı insanlar yetiştirmeyide başarmışlardır. ama günümüzde görüyoruzki mana bitmiş madde baş tacı
olmuş maddeye tapan toplum bireyleri köşeyi dönebilmek adına ne ana ne baba tanımaz olmuşlar.ne var ise ver allahım
arsız kulun yer allahım dercesine çalmak çıpmak kapkaç gasp soygun toplumumuzda almış başını gidiyor insanımızda huzur
kalmadığı gibi itimatda itikatta kalmadı aslını yitirmiş televizyonun kulu kölesi olmuş bir nesil işte ailelerimizi yok eden bir
sapık düzen ve bu düzenden kurtulmanın yolu kibri benliği egoizmi bir kenara bırakarak kurduğumuz kuracağımız yuvamıza
sahip çıkarak yetiştireceğimiz çocuklarımızı doğru ve imani esalara ve islami terbiyeye göre yetiştirmek olmalıdır
çünkü Allahdan korkan Allahı seven hiç bir kimse başka bir kimseye kötülük düşünemez, saygılarımla mehmed Akgül

DELİKIZ
Değerli fikirlerinizi bizimle paylaştığınız için teşekkür ederim,eklemek istediklerim var;
Çalışma hayatına zorla itilen kadınlar,evi yuva olmaktan çıkardı,kreşe bırakılan çocuk,dışardan söylenen yemek varsa o ev yuva değildir.Ve yıllardır süregelen feminist akım kadının fıtratına aykırı işleri zihnine sokmayı başardı bu da erkeğin fıtratını bozdu.Kadınlaşan erkek,erkekleşen kadın,mutsuz çocuklar,şiddet.
Asıl içeriğin sadece basit bir görünümüdür. Resimlendirilmiş tam halini görüntülemek için lütfen, buraya tıklayınız.
Invision Power Board © 2001-2024 Invision Power Services, Inc.