HAZIR CEVAP SÜLEYMAN NAZİF
Şair Şinasi, kirden ve mikroptan çok korkar. Öyle ki; dostlarının elini dahi eldivenle sıkar.
Birgün garsondan su ister. Süleyman Nazif ekler:
“Oğlum! Beyefendinin suyunu yıka da getir!”
.............
Süleyman Nazif Malta sürgününden dönünce, Ahmet Haşim’e başından geçenleri anlatır.
- Et ne mümkün birader. Bize verdikleri konserveler herhalde Pastörlü yıllardan kalmaydı.
Haşim kızdırmak için araya laf sokar:
- İnsan etinden mi?
- Yok canım! İngilizler insan etini başkasına yedirirler mi hiç?
..............................
Birgün şöyle bağırır:
- Eyvah, beni hemen kuduz hastanesine kaldırın, aşı yapılsın!
Çevresindekilerde bir telâş, bir telâş;
- Ne oldu üstat?
-Ne olacak; dilimi ısırdım
..............
Süleyman Nazif, Malta sürgünleri arasında bulunan Enver Paşanın babasına takılır:
- Gel amca sana bir İngiliz dilberi alalım.
- Nerden icabetti şimdi?
- Türk kadından doğma oğlun koskoca Devlet-i Âli Osmani’yi batırdı, İngiliz kadından doğan da İngiltere’yi batırsın da, hepimiz kurtulalım.