Yazdırdığınız Makale: RÜZGAR ENERJİSİ'NİN ÖNEMİ.


RÜZGAR ENERJİSİ'NİN ÖNEMİ

 
    Rüzgar, büyük boyutta ve  dağınık bir enerjiye sahip olup, Dünya üzerinde sürekli hareket halindedir. Rüzgar enerjisi, enerji üretimine önemli miktarda katkıda bulunabilecek ekonomik, temiz ve yenilenebilir bir enerji kaynağıdır.  

    Rüzgar enerjisinden yararlanabilmek için rüzgar türbinlerinin kurulacakları bölgelerdeki rüzgar hızlarının çok yüksek olması gerekir. Dünya üzerindeki rüzgarların çıkartılmış rüzgar haritaları mevcut olmakla birlikte rüzgar türbinlerini kurmadan önce çok detaylı bir takip ve ölçüm yaparak en uygun  coğrafi mekanın tespiti gereklidir.  

    Rüzgar gücünü kullanan yel değirmenleri 13.asırda kullanılmaya başlanmıştır. Rüzgar enerjisi yönünden en uygun ülkeler denize sahili fazla olan ülkelerdir. Zira sahil kenarlarından açıktan gelen şiddetli rüzgarlar büyük bir potansiyel oluşturmaktadırlar. Rüzgar enerjisi güneş enerjisiyle ters orantılı olup, rüzgar enerjisinden en iyi yararlanma zamanı kış mevsimidir.

        Eldeki mevcut rüzgar haritaları incelendiğinde Ülkemizde ; Doğu Karadeniz Bölgesi sahili, Batı Karadeniz Bölgesinin büyük bir kısmı, Antalya sahil şeridinin önemli bir kısmı, Adana ve İskenderun civarı sahil kesimleri, Ege ve Marmara Bölgelerinin bazı sahil kesimleri ve Çanakkale sahili, Güneydoğu Anadolu'nun büyük bir kısmı rüzgar enerjisinin büyük boyutlarda bulunduğu yöreler olarak görülmektedir.

      Sahip olduğu rüzgar enerjisini en verimli bir şekilde kullanan ülkelerin başında Danimarka gelir. 1970'li yıllarda  tüm dünyada yaşanan petrol krizi ve Ortadoğu bölgesindeki sıcak çatışmaların ardından gündeme gelen petrol ambargosu Danimarka'yı alternatif enerji arayışlarına itti. O yıllarda fosil yakıtlarda yüzde 99 oranında dışa bağımlı olan Danimarka stratejik bazı kararlar alarak araştırma- geliştirmeye (ar-ge)  çok büyük kaynaklar ayırdı. Topladığı vergilerin büyük bir kısmınını ar-ge'ye ayıran Danimarka'da bir taraftan çevre bilinci oluşturulurken, diğer taraftan enerji sektöründe farklı alanlarda önemli gelişmeler sağlandı. Yapılan bu çalışmalar neticesinde rüzgar enerjisinin çok büyük bir potansiyele sahip olduğu tespit edilerek bu yönde çalışmalar hızlandırıldı. Son 30 yıldır sürekli teknoloji geliştiren Danimarka, devlet yardımı ile kurulan rüzgar çiftlikleri  sayesinde  enerji ihtiyacının yüzde 20'sini rüzgar enerjisinden temin etmektedir.Bugün dünyada satılan rüzgar türbinlerinin yüzde 40'ı Danimarka'da üretilmekte olup bu oran her geçen gün artmaktadır.

      Avrupa ülkelerinin rüzgar enerjisine yönelmeleri rüzgar türbini pazarının artacağına işaret etmektedir. Almanya'da 200 MW'a varan, Hollanda'da 250 MW'lık ve İspanya'nın büyük rüzgar çitlikleri kurma projeleri  rüzgar türbini imal eden firmalara cesaret vermiş ve teşvik etmiştir. Bugünkü teknoloji ile 300 Kilovata kadar rüzgar enerjisi dönüşüm santrallarının birim maliyeti 10.000 Euro/kW mertebesindedir.       

       Halen rüzgar enerjisi ile üretilen kWh başına maliyeti, kömürle üretilen enerjiye göre yaklaşık 3-4 kat daha fazla olmasına karşın, Dünya'da rüzgar enerjisine yatırımlar yapılmakta ve bu yatırımların yüzde  90'ı özel sektör kaynaklıdır. Avrupa'da ise bu oran yüzde 70 civarındadır. Yeni geliştirilecek teknolojilerle maliyeti düşürülecek olursa üretim miktarının çok daha yukarılara  çıkarılabileceği  öngörülmektedir. Temiz enerji teknolojisi olan rüzgar türbinlerinin çevreyi temiz tutmaya katkılarının küçümsenmeyecek derecede artacağı, ülke enerji ihtiyacının giderilmesine önemli katkı sağlayacağı ve ekonomik anlamda küçümsenmeyecek katma değer artışı meydana getireceği aşikardır.    

     SAYGILARIMLA…