Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Fatih YALÇIN->TOPLAM KALİTECİLER NE YER NE İÇER [ Arama ]

TOPLAM KALİTECİLER NE YER NE İÇER
Başlık TOPLAM KALİTECİLER NE YER NE İÇER
Açıklama -
E-Mail fatihyalcin29@hotmail.com
Siteye Ekleyen AdamGibi

     Memleketi ciddi bir şekilde meşgul etmesi beklenen bazı önemli konuların kısa zamanda gündem dışına itilmesi hayrete değer bir durum. Biz bu ülkede bu tür ciddi mevzuları gündem dışına süpürtmesini iyi biliyoruz. Öğrencilik yıllarımda il dışına çıktığımız zaman insanların hafızalarında Gümüşhane ile ilgili bilgilerden en önemlileri insanımızın kalitesi ve okuma oranının yüksekliği idi. Birincisinin hala zihinlerde kalmak adına direndiğini çok iyi biliyorum ama ikincisinin esamisi okunur mu bilmem.
     Bu senede eğitimde dibe vurduk. Aslında geçen sene ile kıyaslandığında değişen hiçbir şey yok. Gerçekte bu bir düşüş falan değil çünkü geçen seneki kısmi yükseliş tamamen rakamsal bir değer olmaktan öteye kıymet taşımıyordu. Asıl önemli olan bu problemin çözülmesi adına neler yapılıyor ya da bir şeyler yapılıyor mu.
     Yıl 1999…
    Eğitim alanındaki çöküşümüzün mihenk taşı bu tarihtir. Bu tarihten itibaren Gümüşhane’de eğitim gören öğrencilerin merkezi sınavlardaki başarısı anormal bir şekilde düştü. O yıl ne görev yapan öğretmenlerle bir yıl önce görev yapan öğretmenler farklı kişiler değildi. Ya da bu coğrafyanın çocuklarının yetiştiği şartların bir anda tam anlamıyla değiştiğini söylemek de mümkün değil. Öyleyse bu problemin kaynağında daha farklı bir şey vardı. Evet 1999 yılının eğitim bakımından en önemli değişikliği sınav sisteminde yaşandı. Tekli sınav sistemi ve soru şekillerindeki değişiklikler bir anda bizi saf dışı bıraktı. Bizim de dahil olduğumuz eski sınav sisteminde çalışan, ezberleyen öğrencilerin  başarılı olma  ihtimalleri diğerlerine göre daha yüksekti. Fakat yeni sınav sisteminde çok çalışmak ya da her şeyi ezberlemek hiçbir şey anlam ifade etmiyordu. Yeni sınav sisteminde temel mantık verilen bilgiyi kullanma, muhakeme etme, yorumlama gibi okullarda veya dershanelerde test çözdürerek ya da konu ezberleterek öğretilemeyecek bir temele dayanıyordu.  Peki ne yapılmalı. Bu mantıkta öğrenci nasıl yetiştirilir. Öncelikle bu yetenekte bir öğrenci yetiştirmek kısa sürede olacak bir iş değildir. Dolayısıyla eğitim planlamaları ilköğretim okullarından başlamalıdır. Bir öğrencinin muhakeme, analiz-sentez ve uygulama gibi yeteneklerinin gelişebilmesi için o öğrencinin güven duygusuna sahip olması gerekiyor. Bu duygu ancak ailede ve okullarda kontrollü olarak kazandırılabilecek bir duygudur. En iyi öğrenci en az konuşan, en az yanlış yapan öğrencidir mantığının hala geçerli olduğu bir eğitim kurumunda veya ailede böyle bir gencin yetişmesi mümkün değildir. Unutulmamalıdır ki en iyi öğrenen en çok hata yapandır.
     Güven duygusu verildikten sonra bu problemi çözecek en önemli şey öğrencilere kitap okuma alışkanlığını kazandırmaktır. Dolayısıyla başarıyı artırmak adına soru hazırlama şirketleri ile anlaşma yaparak ve öğrencilere bu sınavlara katılmayı zorunlu kılarak bir şeylerin çözülebileceğini düşünmek abesle iştigaldir. Bunlara zaman, emek ve para harcamak yerine öncelikle ilköğretim okullarındaki sonra da liselerdeki  kütüphanelerin güncellenmesi, izbe yerlerden görünür yerlere alınması ve öğrencinin uğrak mekanı haline getirilmesi. Bu zannedildiği gibi çok zor bir şey değil. Çünkü Öğretmen Lisesi’nde çalıştığım dönemde öğretmen-idareci işbirliği ile bunu en güzel şekilde başardık. Ne mi yaptık? Öncelikle okul kütüphanesi idareciler tarafından okulun en gözde mekanı haline getirildi. Kütüphaneye dergi ve günlük gazete getirildi. Kitap alımı için idare tarafından ayrılan kaynakla bütün sınıflarda sınıf kitaplığı oluşturuldu. Kitap alımı esnasında öğrencilere bu konuda yapılan anket sonuçlarında faydalanıldı. Yine öğrencilerin getirdiği kitaplarla sınıf kitaplıkları zenginleştirildi. Öğretmenler kurulu toplantısında alınan bir karala kompozisyon dersleri kütüphanede işlendi ve bu dersin bir saatinde bütün öğrenciler ve öğretmen tarafından kitap okundu. Bu okuma seferberliği kısa bir süre sonra kitap okumak bir gelenek haline geldi. O eline kitap almayan öğrencilerin içinden öyle kitap kurtları çıktı ki öğretmenleri olarak bizler bile şaşırdık. Karşılaştığımız en büyük problem ise velilerin evlerinde kitap okumaya çalışan öğrencileri engellemeleriydi. Onlara göre bu zaman kaybıydı. Kitap okumak yerine soru çözmeliydiler. Bu dershaneci mantığını kırana kadar epeyce mücadele ettik. Veli toplantılarında ısrarla üzerinde durduk. Ve başardık. O günden bugüne kadar yapılanlarının hiçbiri yapılmasaydı da sadece öğrencilere kitap okuma alışkanlığı kazandırılabilseydi bugün çok iyi bir noktada olacaktık.
     Yöneticilerin odalarının konforunu arttırmak yerine kütüphaneler oturulabilir hale getirilebilir ve kitap bakımından zenginleştirilebilirdi. Ya da il ilçe bütün öğretmenlere nasihat çekmek yerine karar alma aşamasında onlardan ve tabi ki öğrenci ve velilerden faydalanılabilirdi. Toplam kaliteci idarecilerin kendi yöneticiliği ile alakası olamayan birkaç matbu bilgiyi kürsüden haykırması yerine okullarda öğretmenlerin ve öğrencilerin şevkini arttırıcı şeyler yapılabilirdi. Asıl problemin niye tespit edilemediğine gelince, Gazetelerde tatlı su balıklarının ne yiyip ne içtiğinden bahsetmek yerine önce dert edinmek lazım efendim dert…
     Yıl 2005…
     Değişen hiçbir şey olmadı. İdareciler geldi gitti, gitti geldi. Kendilerince bir şeyler yaptı. Hiçbir şeyi çözemeyince suçu öğrencilerin seviyesizliğinde ya da öğretmenlerin başarısızlığında aradı. Çözüm toplantılarında herkes konuştu öğretmenler, öğrenciler ve veliler yani asıl konuşması gerekenler  konuşmadı. Konuşanlar konuşmaya devam ediyor. Laf-ı güzaftan Allah’a sığınmak dışında ne diyebiliriz ki.

Oyu Puanı: 34 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 15 (0 Kayıtlı Üye 15 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 0.82684 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu