Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
28 Ocak 2008 tarihli Gümüşkoza Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen
AdamGibi
Su olur, akarım sana doğru, Güneş olur doğarım üstüne. Bir ateş düşer de gönlüme Seni andıkça Gümüşhane.
Nerde gönül verdiğim dağlar, Nerde o elma bahçeleri, Gelin olmuştur baharın koynunda Gümüşhane'm bir demet çiçek şimdi.
S.KÖMÜRCÜOĞLU
Gümüşhane'yi yazabilmek kolay iş olmasa gerek. Ben çıktığım yolda insanların yüreğine doğru olmayı insanların gönüllerine doğru yazmayı ve yürümeyi tercih ettim. Öylede yapacağım. Yalnız ben bu yolda yürürken tabiî ki dışardan gelen sesleri de duymak lazım geldiğine inanıyorum. Sorulan sorular ve duyduklarım bu yazının yazılmasını bir an için dünyamda önceledi. Yazı yazarken duyguları konuşturmak güzel ama memleket meseleleri de var. Onları görmezlikten gelemezsin deniliyor. Tabiî ki bu coğrafyada yaşıyorsak, aidiyetimiz bu coğrafyaya bağlı ise ve bu coğrafyayı vatan edinmişsek hiç şüphesiz bu coğrafyada olup bitenlere karşı duyarsız olduğumuz veya bunları hissetmediğimiz söylenemez. Bu bana göre insan olmanın temel şartlarından biridir. Şunu da belirtmek istiyorum ki Gümüşhane'de Gümüşhane'yi yazanlar çizenler ve Gümüşhane adına söz söyleyenler azımsanamayacak kadar çok yani bu noktada bir yeterlilik var. Konuşulması, yazılması gerekenlerde zaten oluyor. Ama sıkıntı şu; yapılması gerekenler yapılıyor mu? Bana göre hayır. Hayır derken bunun sebepleri var. Esasında bir yazıya sığabilecek, bir gazetenin köşesine sığabilecek kadar ufacık ve küçücük sorunlarda değil kanaatimce. En önce şu soruya cevap bulmalıyız ve tartışmaları bu soru çerçevesinde götürmeliyiz. Nasıl bir Gümüşhane istiyoruz hayallerimizdeki Gümüşhane şu anki var olan Gümüşhane'mi? Bu şehir bu haliyle olması gereken yerde mi? Ya da bu şehrin değişimi ve dönüşümünde nasıl bir öncelik istiyoruz. Sanayi şehrimi olsun, kültür şehrimi, olsun doğal güzellikleri öne çıkan bir şehir mi olsun, turizm şehrimi olsun, eğitim şehrimi olsun kalabalık bir şehir mi olsun. Veya bunların hepsi birden mi olsun. Hepsi birden olsun derken aslında hiçbirinin olmasını istemiyoruz ve sonuçta hiçbir şey de olmuyor. İlimizin düşman işgalinden kurtuluşunun 90. yılını kutlayacağımız şu günlerde değil 90 yıllık 90 günlük bir özeleştiri yapabilir miyiz? Bunu şimdiye kadar kaç defa yaptık. Bu noktadan hareketle ayakları yere basan ne tür tedbirler aldık. Günü kurtarmanın dışında sorunlar ve problemler sürekli olarak müstakil düşünülmekte var olan herhangi bir sıkıntı diğer problemden ayrı ele alınmakta ve kendi içinde çözüm yolları aranmaktadır. Oysaki olması gereken yaşanan güzellikleri de sıkıntıları da komple olarak değerlendirmek ve çözümleri ona göre aramak olsa gerek. Yapılanları ve yapılacak olanları aynı çizgi üzerinde görmek gerekmiyor mu? Son günlerin en çok konuşulan konusu Gümüşhane nüfusu 56.128 kişi azaldı yani 2000 yılı ile 2007 yılları arasında nüfusumuzda %30'a varan bir kayıp yaşadık. Bunu nasıl görmeliyiz ve nasıl okumalıyız. Bu hızla azalırsak kaç yıl sonra Gümüşhane'nin kapılarına kilit vurulacak. Gelecek haftaya bunu tartışalım bu köşede... konu memleket olunca hızımızı alamadık sevgili Gümüşhaneliler haftaya görüşmek üzere....
MEMLEKET MESEL(ES)İ
