Öncelikle Tümü Gümüşhanelilere ve Gümüşhanelilere saygılarımı sunmayı bir borç biliyorum ilk satırlarımda. Bilindiği üzere ilimiz ağır şartlarda geçen kış aylarının etkisinden kurtulmuş ve yeniden bahara merhaba diyebilme fırsatı bulmuştur. Baharın tüm güzellikleri başlamakla beraber, bir başka güzellik olan sosyal hareketlilikte bu döneme denk gelmiştir.

            Sosyal hareketlilik etkinliklerinin bir tanesi geçtiğimiz Çarşamba günü sahne aldı. KTU Gümüşhane Mühendislik Fakültesi bir grup öğrenci tarafından sahnelenen oyun izleyicinin beğenisine sunuldu. Bir diğer etkinlik olan Düğün yada Davul adlı tiyatro oyunu 1 Nisan tarihinde Trabzon devlet tiyatroları oyuncuları tarafından, Atatürk Kültür Merkezinde seyircisi ile buluşturulacak. Benzer şekilde ilimiz Kültür müdürlüğünce organize edilen bir başka sosyal etkinlikler dizisi ise, Gümüşhane Değerlerini tanıyor adlı projedir. Bu proje kapsamında ilimize mal olmuş birçok değerli ismi Gümüşhane insanına tanıtma amacı güdülmüş olup, halen aynı amaç doğrultusunda etkinliklere devam edilmektedir.

            Bu saydığımız etkinliklerin yaşanıyor ve yaşatılıyor olması son derece güzel. Keşke bu konuda birkaç adım daha ileride olabilseydik diye düşünüyorum. En azından bu tarz etkinliklere ihtiyaç duyduğumuz her anda ulaşabilecek imkanlara sahip olsaydık ne güzel olurdu değil mi?

            Aslında bu imkânlara sahip olabilirdik. Vakti ile ilimizde büyük hedeflerle kurulmuş olan Kültür Spor Kulübü bu imkânların birçoğunu bize sunmak vaadiyle başlamıştı yoluna. Ancak hedeflerin büyüklüğü ile hazırlıkların büyüklüğü arasındaki uyuşmazlıktan olsa gerek bu kulüp o hedeflerini bir türlü gerçekleştiremedi. Gerçekleştirememesinin altında yatan en büyük etkenlerden biri ilgisizlik. Bunu yakından bildiğim için söylüyorum. Zira aynı sorunu yıllardır GÜKSAD olarak bizde yaşıyoruz. Belki bu kulübün kurucularının ellerindeki imkanlar biraz daha yüksek seviyelerde idi ancak başarıya ulaşılamadı.  Biz aynı başarıya ulaşabilmek için adeta hiç olmayan imkânlar arasında boğuştuk bu güne kadar. Neyse ki halen bazı etkinliklere imza atabilecek güce sahip bulunmaktayız kendi içimizde.

            Peki şehrimiz istediği ve hak ettiği düzeyde sosyalleşme gücünü ne zaman elde edecek. Bence hiçbir zaman. Önceki akşam izlediğim oyunda gördüm ki, oyuncuları, sıra arkadaşları yalnız bırakmamak adına ellerinden geleni yapmışlar. Salonun büyük bir bölümünü öğrenciler doldurmuş. Ancak halkımızdan beklenen ilgi yine yoktu. Diğer yarısının davetlilerle birlikte dahi doldurulamadığını gördüm. Kaldı ki amaç o salonun bir kereye mahsus doldurulabilmesi değil. Bunu biz geçmişte defalarca yaptık yapamazsınız diyenlere karşın. Ancak bu yeterli değil. Zira dün akşam sahnede olan arkadaşlara bir sorun bakalım aylarca hazırlandıkları bir oyunun bir iki saat içerisinde 250-300 kişiye oynayıp rafa kaldırmayı isterler miydi? Ben isteyeceklerini sanmıyorum. Ama mecburlar. Çünkü bu şehirde nedense hep böyle oluyor. Zira oyunlarının da izlediğim kadarıyla biraz eksik yönleri vardı. Özelikle uzun süren geçiş araları izlenile birliği biraz baltaladı. Hızlı konuşmak ve net anlaşılamamak gibi bazı eksikleri de bunlara ekleyebiliriz. Ayrıca metnin biraz eksikleri ve fazlaları vardı ki, bunlara detaylı girmek istemiyorum. Ama oyuncu arkadaşların performansına ve emeklerine saygı duyuyorum. Hatta bazılarından çok etkilendim demekten de kendimi alamıyorum.

            Etkilendiğim tek şey oyuncu arkadaşların performansı değildi. Geceye destek vermek isteyenlerin performansı da beni etkilemedi değil. Hani biz böylesini pek görmediğimiz için olmaz sanıyorduk. Geceye destek için elinden geleni yapan hemşerilerimize, yöneticilerimize ve büyüklerimize, bu şehrin bir sanat aşığı olarak teşekkür ediyorum. Bizlere böyle bir etkinliği izleme fırsatı verdikleri için onlara minnettar olmamız gerek diye düşünüyorum.

            Sözlerimi, bu tarz etkinliklerin layığı ve dürüstlüğü ile sürmesi, sadece güldürmek için değil, güldürürken düşündürmek ve büyülemek için var olması ve sanat derinliğinden kopmaması dilekleri ile son vermek istiyorum. Anlayanın anladığı ile yetinmemesi gerektiği inancı ile bol seyirli ve neşeli günler diliyorum. Saygılarımı sunuyorum Esen Kalın.     

                                                                                              Kadir ÇETİN

                                                                                              GÜKSAD Başkanı