Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Fatih YALÇIN->ORDA BİR KÖY VAR UZAKTA... [ Arama ]

ORDA BİR KÖY VAR UZAKTA...
Başlık ORDA BİR KÖY VAR UZAKTA...
Açıklama -
E-Mail Fatihyalcin29@hotmail.com
Siteye Ekleyen AdamGibi

     Din, kültür ve medeniyet… Birbirinin ayrılmaz birer parçası olan bu üç kavramın yeşerdiği, yayıldığı ve tekâmül ettiği yerler şehirlerdir. Medeni kelimesinin köküne inildiğinde bu kavramlarla şehir arasındaki ilişki daha açık anlaşılacaktır. Sayın Pir’in bu haftaki yazısında gözüme ilişen köy tanımlamaları üzerine böyle bir yazı yazma ihtiyacı duydum. Batılılaşma hikâyemizle birlikte başlayan Anadolu romantizmi köyle ilgili yanlış bir fikri zeminin gelişmesine sebep olmuştur. Her ne kadar köylerimiz sosyolojik anlamda köy tanımlamasının dışına çıkmışsa da “orda bir köy var uzakta, gitmesek de, kalmasak da o köy bizim köyümüzdür” dediğimiz köylerimizde çok da değişen bir şey yok. Değişen insanın kendisi. Yerleşim yerlerini kuran ve ona rengini veren de insan. Üzücü ve asıl tartışılması gereken şey artık şehir insanı ile köy insanının aynı kaynaktan besleniyor olması. Dolayısıyla köy insanında gördüğünüz problemleri mislisiyle kentte, kent insanında görmek mümkündür.
     Köylü’nün hatalı fakat masum dedikodusundan şikayet edenlerin şehrin kapalı kapılar ardında çevrilen entrikalarından habersiz olması beklenemez. Makam ve ikbal uğruna bütün ahlaki değer yargılarını göz ardı eden ve sonrasında ahlak nutukları atan kent insanını göz ardı ederek ahlaki yozlaşmanın adresi olarak köyü göstermek çok doğru görünmüyor. Bir kurumda kapanan kapılar ardında yapılan konuşmalar kurumun işleyişine bir şeyler katmakla ilgili değil, boş kadrolara yapılacak atamalar la ilgilidir. Topyekûn bir milletin emrine verilen kamunun kendi yandaşlarının lehinde nasıl çalıştırılabileceği konusuyla ilgilidir. Birilerinin gerek gördüğünde köyü yüceltmesi ne kadar mantık dışı ise, diğerlerinin onu bir dedikodu kaynağı olarak tanımlaması da o kadar mantık dışıdır. Kent nedir, kentli olmak ne demektir sorularının cevabını barındırmayan bir zihnin kentli olabilmesi elbette mümkün değildir. Emin olun ki sosyolojik anlamda bizde köy ve kent aynı şeydir. Farlılık, kenti makyajlı bir sokak kadınına çeviren neon lambalar ve göğe doğru yükselen binalardan ibarettir.
     Anadolu köy değildir. Selçukludur. Osmanlıdır. Bu milletin insanlığa armağan ettiği medeniyetin adıdır Anadolu. Zannedildiği gibi medeniyet köylerde mayalanmamış, orada mutaassıp bir şekilde korunmaya çalışılmıştır. Ancak korudukları ya da korumaya çalıştıkları onlara kadar ulaşanla sınırlı idi. Kentliler onlara ne getirdiyse onlar hala çatılarındaki çift uydu alıcısının müsaade ettiği ölçüde korumaya devam ediyorlar. Yitik kaybolduğu yerde aranır. Şehrin ve insanlığın kaybettiğini bir grup garibanda arama beyhudedir, anlamsızdır. Kesin olan şudur ki vebal köyde bir hafta bile kalmaya tahammül edemeyenin sırtındadır. Emin olun ki köylüler bizim onlara verdiklerimizle yaşamaya devam ediyorlar. Fazlası değil…

Oyu Puanı: 27 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar
fanatik
26 Eyl 2005
Çok güzel bir yazı olmuş. Eline sağlık Fatih Bey.
Tanışmak dileğiyle.
fanatik
26 Eyl 2005

Böyle kalemler de varmış. Maşallah. Kalemine sağlık...
Hüseyin TÜRKFİLİZ
10 Eyl 2005
Fatih ağzına kalemine sağlık.

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 17 (0 Kayıtlı Üye 17 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.35308 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu