Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
27 Ağustos 2008 tarihli Demokrat Gümüşhane Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen
Recep Ergin
Dünya, özellikle bölgemiz, ciddi bir yeniden yapılanma ve yeniden şekillenme süreci yaşıyor. ABD şemsiyesi altındaki küresel güç bloğu bölgemizin zengin enerji kaynaklarını kontrol altına almak istemektedirler.
ABD öncülüğündeki bloğun sömürü politikalarına karşı olan iki ülkeden biri olan İran, bilindiği gibi nükleer faaliyetlerde bulunduğu gerekçesiyle ABD tarafından köşeye sıkıştırılmaya çalışılmaktadır. Ancak pes etmeyen İran onurlu duruşunu devam ettirmektedir.
İsrail topraklarında bulunan ve İran'da olduğu iddia edilenden kat kat büyüklükteki ABD'ne ve İsrail'e ait nükleer silahlar tehlike sayılmayıp, BOP ve diğer ABD projelerine karşı olan İran gibi ülkelerin kolayca parçalanıp yutulabilmesi için böyle bir güce sahip olmaları istenmemektedir.
Geçtiğimiz yıllarda terör amaçlı silahlar imal edildiği gerekçesiyle işgal edilen Irak'ta, yaklaşık bir milyon masum insan katledilip, elli bin Müslüman kadının namusu kirletildikten sonra iddia edilen silahların bulunamadığı bizzat ABD'li yetkililer tarafından açıklanmıştır.
Bölgenin önemli aktörü Rusya Federasyonu'nun 60 milyar varil petrol ve yaklaşık 48 trilyon metreküp doğalgaz rezervi bulunmaktadır. Putin'in işbaşına gelmesinden sonra ürettiği akılcı politikalar sayesinde dünya enerji alanının en önemli aktörlerinden bir haline gelmiştir.
Rusya'nın bütçe gelirlerinin yaklaşık üçte ikisini, petrol, doğalgaz ve metaller ihracat kalemleri oluşturmaktadır.
Rusya Federasyonu, petrol ve özelikle doğalgazdaki bu avantajını ekonomik olduğu kadar siyasi bir silah olarak ta çok iyi kullanmaktadır. İhraç edilen doğalgazın fiyatı konusunda sağlanan bazı kolaylıklar karşılığında ülkelerin enerji altyapı sistemlerini de kendisine bağımlı hale getirmiştir. Öte yandan Türkmenistan, Kırgızistan ve Kazakistan gibi enerji sahasında kendisine alternatif olabilecek ülkelerle yaptığı ikili anlaşmalarla da bu ülkeleri kendisine bağlamıştır. Yapılan bu anlaşmalarda; hiçbir ülkenin Moskova'yı devre dışı bırakarak bu ülkelerden gaz satın alamayacakları hükme bağlanmıştır. Bu anlaşmaları cazip kılan ana etken, Rusya'ya alternatif olarak düşünülen boru hattı güzergahındaki ülkelerin, kendilerinin halihazırda doğalgazda Rusya'ya bağımlı olmaları nedeniyle projeler konusunda temkinli yaklaşmaları olmaktadır.
Örneğin, NABUCCO projesi Ortadoğu ve Hazar gazının Türkiye üzerinden Bulgaristan, Romanya, Macaristan ve Avusturya'ya taşınarak tüketilmesini hedeflemektedir. Halbu ki bu projenin bir ayağı olan Macaristan, halen doğalgaz ihtiyacının yüzde 75'ini Rusya'dan karşıladığından bazen gönülsüz tavırlar sergilemekte, bu da projenin istenilen hızda yürümesine engel olmaktadır.
NABUCCO projesine taraf olan diğer ülkeler gelince; Avusturya yüzde 78,5 oranında, Romanya yüzde 75,9 oranında, Bulgaristan yüzde 100 oranında ve Türkiye yüzde 64,4 oranında doğalgaz ithalatında Rusya'ya bağımlıdırlar. (Kaynak: Eurogas, EU-Forecast, EU Energy)
Öte yandan Rusya'nın doğalgaz ihracatının yüzde 25'i Almanya'ya, yüzde 15'i İtalya'ya, yüzde 8'i Fransa'ya yüzde 16'sı diğer Batı Avrupa'ya, yüzde 7'si Macaristan'a, yüzde 6'sı Slovakya'ya, yüzde 6'sı Çek Cumhuriyeti'ne, Yüzde 8'i Diğer Doğu Avrupa ülkelerine ve yüzde 9'u Türkiye'ye yapılmaktadır. (Kaynak: Cedigaz)
Son olarak Güney Osetya'da ve Gürcistan'da patlak veren sıcak çatışmalar gösterdi ki; Rusya bölgenin enerji potansiyelinin ABD öncülüğündeki blok tarafından kontrol altına alınmak istenmesine şiddetle karşıdır. Rusya askeri ilerleyişini şimdilik durdursa bile tavrını çok açık ve net bir şekilde ortaya koymuştur.
Doğalgazda Rusya'ya büyük oranda bağımlı olan ülkeler adımlarını çok iyi hesaplayarak atmalı ve ABD'nin oyununa gelmemelidirler. Aksi takdirde kış ortasında enerjisiz kalma durumu ile karşı karşıya kalabilirler.
ENERJİ SAVAŞLARINDA İRAN VE RUSYA'NIN KONUMU
