Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Mehmet Selim ULUTAŞ->MİNİ (DAĞITIK) ELEKTRİK ÜRETİM TESİSLERİ [ Arama ]

MİNİ (DAĞITIK) ELEKTRİK ÜRETİM TESİSLERİ
Başlık MİNİ (DAĞITIK) ELEKTRİK ÜRETİM TESİSLERİ
Açıklama 26 Kasım 2008 tarihli Demokrat Gümüşhane Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen Recep Ergin
    Ülkemizde tüketilen enerjinin yüzde 70 'i dış kaynaklı olup, dışa bağımlılığımız  her geçen gün daha da artmaktadır. Dünya elektrik üretiminde doğal gazın payı yüzde 20 civarında iken bizde bu oran yüzde 45 civarındadır.    

    Oysa ki; elektrik enerjisi üretiminde kullanılabilecek kömür, petrol, doğalgaz, jeotermal, rüzgar enerjisi, güneş enerjisi ve hidroelektrik yönünden ülkemizin büyük bir potansiyeli mevcuttur.

     9 milyar tonun üzerinde linyit ve 1 milyar tonun üzerinde taşkömürü rezervimizin olduğu bilinmektedir. Özellikle linyit kömürünün gazlaştırılması yoluyla elektrik enerjisi üretiminde kullanılması halinde önemli miktarda enerji üretimi sağlanması mümkündür.

    Bunun yanında Türkiye, 32.500 megavat'lık jeotermal enerji potansiyeli ile Avrupa'da birinci sırada yer almaktadır.

    Ayrıca, elektrik enerjisi üretiminde kullanılan yerli kaynaklar arasında hidroelektrik potansiyelimiz çok önemli yer tutmaktadır.  

    Topoğrafya ve hidrolojinin bir fonksiyonu olan brüt hidroelektrik enerji potansiyeli, ülkemiz için 433 milyar kWh mertebesindedir.

    Yatırım açığı ve özel sektöre ve dışa bağımlılık nedenleriyle  elektrik alanında karanlıkta kalma tehlikesi ufukta görülmekte olup, küçük ölçekli üretim tesislerinin kamu tarafından bir an önce hayata geçirilmesi gerekmektedir. Özellikle rüzgar santralları, küçük hidroelektrik santrallar, otoprodüktörler gibi bölge ihtiyacını karşılayacak güçte santralların doğrudan dağıtım sistemine bağlanarak kullanılması halinde enerji alanındaki sıkıntılarımız en kısa sürede sona erecektir.

    Sayıca çok olabilmekle birlikte küçük ölçekli ve yurt genelinde dağınık olan ya da olması planlanan üretim tesislerine “dağıtık üretim tesisi”  deniliyor. Dağıtık üretimin; iletim yatırımı gerektirmemesi, ünitelerin küçük güçte olması nedeniyle talep artışına  paralel olarak kademeli bir şekilde sisteme eklenebilmeleri ve özellikle yenilenebilir yerli enerji kaynaklarının kullanılması gibi üstünlükleri vardır.

    Yenilenebilir enerji kaynaklarından daha fazla yararlanabilmek için önemli olan dağıtık üretim sistemi içerisinde ülkemizde, büyük ölçüde doğalgaz ve fueloil yakıtlı santrallar yer almaktadır.     2006 yılı sonun itibariyle ülkemiz enerji üretiminin yalnızca yüzde 8.9' luk bir  kısmı dağıtık üretim tesislerinde üretilmektedir. Ülkemiz dağıtık üretim tesislerinin toplam kurulu gücünün yüzde   4' ü doğalgaz, yüzde 2,2'si fueloil, yüzde 1,5'i nehir tipi üretim tesisleri, yüzde 0,9'u kömür kaynaklı üretim tesisleri ve yüzde 0,1'i  bioenerji, jeotermal ve rüzgar  enerjisi olarak sıralanmaktadır. Ülkemizde halen 2.885 megavat kurulu güçte dağıtık üretim tesisi işletmede bulunmaktadır.

       Türkiye'de bugüne kadar 187 adet jeotermal saha keşfi yapılarak 4.000 megavatt (megavat termal) ısı enerjisi kullanılabilir hale getirilmiştir. Bu rakam jeotermal potansiyelimizin yaklaşık  yüzde 10'una tekabül etmektedir. Jeotermal enerji doğalgaz ve petrolün alternatifi olabilecek bir enerji konumunda görülmektedir. Jeotermal enerjimizin şu anda 1,5 milyar dolarlık bir ekonomik büyüklüğü vardır. Devlet tarafından gerekli yatırımlar yapılarak mevcut potansiyelimiz harekete geçirilirse  enerjisi açığımızın önemli bir kısmı bu  kaynaklarla karşılanmış olacaktır.

    Dağıtık üretim tesisleri bağlanacağı dağıtım hattında gerilim düşümü, güç kaybı, arıza olasılığı gibi konularda teknik kapasite açısından sorun olmayacak şekilde ve  can ve mal güvenliği için gerekli tedbirler alınarak devreye alınmalıdırlar.

    Ayrıca, bölgelerin coğrafi yapıları, iklimsel özellikleri, doğal çevre faktörleri , sosyo-ekonomik farklılıkları dikkate alınarak dağıtık üretim tesislerinin planlanması yapılmalıdır. Bazı bölgelerde kömür, rüzgar, jeotermal ve  su  enerjisine veya bunlardan birkaçına dayalı üretime yer verilmesi gerekecektir. Bu üretimlerin yıllık, mevsimlik veya anlık özellikleri dikkate alınarak, sunulan enerjinin sürekliliğini sağlayacak şekilde yedek kapasite ile birlikte iletim ve dağıtım şebekesine yapılacak yatırımların irdelenmesi sistem güvenliği açısından zorunluluktur.

    SAYGILARIMLA…
Oyu Puanı: 30 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 17 (0 Kayıtlı Üye 17 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.1799 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu