Gelişen toplum yapısı içerisinde artık aile tutumlarının öğrenci başarısı üzerinde direkt etkisi olduğunu görmekteyiz. Çünkü çocuğu ile ilgilenen aileler ile yeterli bir şekilde ilgilenmeyen ailelerin çocuklarının akademik başarıları farklılıklar göstermektedir. Burada ailelerin çocuklarına karşı göstermiş oldukları ilgi düzeyi çok önemlidir. Ancak ilgi düzeyini az tutmak gibi aşırı yoğun tutmak da çocuklarımızda baskı ve stresin oluşmasına ve doğal olarak ta çocuklarımız da “tırnak yeme, altını ıslatma, yalan söyleme, okula gitmek istememe” gibi davranış bozukluklarının oluşmasına neden olabilir. Çocuk eğitiminde bu dengeyi de iyi kurmak gerekmektedir. Anne Baba olarak “dış başarıdan “daha çok “iç başarıya “önem verilmelidir.
      Aileler olarak çocuklarımızın daha kolay öğrenebilmesi için eğitimde mutlaka neşe ve istek faktörünün öneminin bilincinde olmamız gerekiyor. Bunun için çocuklarımızda öğrenme faaliyetlerine karşı istek ve neşe meydana getirmemiz gerekir. Böyle bir isteğin oluşmaması çocuklarımızın okuldan soğumalarına neden olabilir.
Anne baba çocuğa öğrenmesi konusunda baskı yerine destek vererek yardımcı olmalıdır. Ona her zaman onu sevdiğimizi ve değer verdiğimizi hissettirtmemiz gerekir Bunun en güzel yollarından biri de; okuldan eve yeni gelen çocuklarımıza gelir gelmez direktifler vermek yerine; “gününün nasıl geçtiğinin sorulması”, onun kucaklanması çocuğunun kendisini, değerli ve önemli hissetmesi açısından çok önemlidir. Kendisini önemli ve değerli hisseden çocukta özgüven duygusu oluşacaktır. Özgüven duygusu oluşmuş bir çocuğun da başarılı olacağı görülecektir. Peki, bunların dışında aileler çocuklarının akademik başarılarını artırmak için neler yapmalıdır:
* Sorumluluk duygusunu artırmaya çalışmalıyız. Bunun için küçük yaştan itibaren çocuklarımıza küçük görevler vermek faydalı olacaktır.
* Başarılı olmuş kişileri çocuğa örnek olarak gösteriniz.
*Ondan yapamayacağı şeyleri istemeyeniz. Eğer çocuklarımızın kapasitelerinin üstünde başarı beklersek onları strese sokmuş oluruz. Bu da başarıyı olumsuz etkiler.
* Onun ile vakit geçirin, kendini ifade etmesine olanak veriniz. Çocuklarınıza karşı her zaman anne baba değil dönem dönemde arkadaş olun.
* Ev ortamını çocuğun ders çalışabileceği uygun bir ortama dönüştürünüz.
* Ona her zaman cesaret veriniz, onu destekleyiniz.
*  Öğretmeni ile çocuğunuz hakkında sık sık iletişime giriniz.
* Özelikle küçük yaştan başlayarak çocukların düzenli ve programlı olmaları için önlemler alınız.
*  Eğer Çocuğunuz stresli ise ona yardımcı olun ve onun stres düzeyini artırmayınız.
* Aile içi huzuru ve sevgi ortamını onun için sağlayınız. Huzurlu ve mutlu bir aile ortamı çocuğa farkında olmadığı birçok kazanç sağlar.
* Her gün bir plan doğrultusunda düzenli olarak ders çalışmasını sağlayınız.
* Çocuklarınızla nitelikli zaman geçirmeye çalışınız. Anne baba olarak ilginin kalitesini artırarak çocuğunuzla iyi vakit geçiriniz. Çünkü çocuğunuzla fazla zaman geçirmekten daha ziyade önemli olan etkili zaman geçirmektir.
* Çocuklarınızı kendi kardeşleri ve çevredeki çocuklar ile karşılaştırmayınız. Bu şekilde ki karşılaştırmalar çocukların kişilikleri üzerinde çok olumsuz etkilere sebep olabilir. Şu unutulmamalıdır ki her insan birbirinden farklı özelliklere sahiptir.
*Çocuğunuzu sosyo-kültürel faaliyetlere yönlendirerek kendini sosyal açıdan geliştirmesine olanak veriniz.
* Anne ve babanın yalnız birinin okul konusunda desteğinin tam olarak yeterli gelmeyeceğini, her iki ebeveynin birlikte gereken önemi vermesi gerektiğini unutmayınız.
     Sonuç olarak şunu belirtmek gerekiyor ki; okul başarısı yüksek olan çocukları incelediğimizde temelde çocuğuna sarılan, öpen onunla küçüklüğünde ve okul dönemin de ilgilenen anne baba bulunur. Bütün anne babalara başarılı ve sağlıklı bireyler yetiştirme aşamasında başarılar diliyorum.