Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->T.Uğur MEYDAN->BAŞARISIZLIĞIN OLMADIĞI OKUL [ Arama ]

BAŞARISIZLIĞIN OLMADIĞI OKUL
Başlık BAŞARISIZLIĞIN OLMADIĞI OKUL
Açıklama -
Mail ugur__meydan@hotmail.com
Siteye Ekleyen AdamGibi

   Ülkemizin eğitime ayırdığı maddi kaynak hepimizin bildiği gibi yetersizdir. Bu kaynaktan Gümüşhane’ye düşen payı da bilmekteyiz. Gümüşhane de eğitim kurumlarına verilen önem gerçekten de kayda değerdir. Okulların araç gereç imkanlarına baktığımızda çevre illerde ki okul imkanlarıyla kıyaslanamayacak seviyede olduğunu görmemek haksızlık olacaktır. bir örnek verirsek; Trabzon’un en iyi okullarından biri olan ve ülke çapında da ÖSS’de büyük başarılar elde eden Yomra Fen Lisesi ile Gümüşhane’de donanım bakımından 3. sırada yer alan Gümüşhane Lisesini kıyaslayalım. Yomra Fen Lisesi geçmişi 1980 li yıllara dayanmaktadır. Lisenin fiziksel ortamına baktığımızda ise normal bir ilköğretim okulundan hiçbir farkı yoktur. Fen lisesinde bir bilgisayar laboratuarı bile yok. Yabancı dil öğretmeni bulamıyorlar.Yatak haneleri ise öyle ahım şahım bir yerde değil. Bizim Gümüşhane’nin en kötü yatakhanesi ile eşdeğer diyebiliriz. Tahtaları bile geçtiğimiz yıllarda değiştirilmiş. Gümüşhane Lisesine baktığımızda ise hemen hemen iki öğrenciye bir bilgisayar düşen son sistem bilgisayar laboratuarı, çağdaş birer gerekli laboratuarı var. Fiziki bakımdan ise güzel renklerle boyanmış sınıfları, çevre düzenlenmesi yapılmış Gümüşhane’nin en eski köklü bir okulu. Bütün kadro öğretmenleri de mevcut. Öğretmen sıkıntısı ana broşlarda yok diyebiliriz.Kısacası fiziki olarak Yomra Fen Lisesini solda sıfır bırakmakta. Fakat asıl olarak başarı sırasına baktığımızda ise Yomra Fen lisesi Gümüşhane lisesini silip atmakta.
    Yukarıda Gümüşhane Lisesi ile Yomra Fen Lisesinin  arasında ki farkı anlatmaya çalıştım. Yomra fen lisesi bizim okulumuzdaki imkanlara sahip olmamasına karşın ÖSS’deki başarısı taktire şayandır. Peki hemen şu soru akla gelmekte Yomra Fen Lisesi imkansızlıklar arasında bu başarıyı elde edebiliyor da Gümüşhane lisesi bolluk içinde yaşarken neden başarısı yok denecek kadar azdır? Bu sorun kimden kaynaklanmakta öğretmenden mi, öğrenciden mi? Her ikisinden de kaynaklandığını söyleyebiliriz. Şöyle ki; Öğrencilerimiz öğrenim gördükleri ortamın değerinin farkında değiller. Alacakları eğitimin kendilerine getirileri konusunda fazla düşünceleri yoktur. Matematik dersinin bir eziyet olduğunu ve bu eziyetin kırk beş dakika sürdüğünü düşünmektedirler. Felsefe dersi ise  filozofların boş laflarıyla dolu bir ders olarak görmekteler. Kısacası alacakları eğitim ve öğretimin ileride ne işe yarayacağını kestirememektedirler. Sadece bildikleri “ babam annem ve yaşadığım toplum benim bu okula gelmemi istediği için gelmek zorundayım. Ah bu toplum benden bunları istemese ne olurdu.”diye düşünüyorlar. Öğrenim gördükleri okulun imkanlarının kısıtlı olduğunu düşünmekteler. Bu düşüncelerinde haklıdırlar bence. Çünkü o öğrencilere çevre illerdeki okulların fiziksel imkanlarını ve ortamlarını kimse onlara ya anlatmamış yada onları oralara götürmeye tenezzül etmemiştir. Halbuki öğrencilerine bir gününü ayırarak onları K.T.Ü. Fatih Eğitim Fakültesine getirseler öğrencilerine okullarının ne kadar güzel olduğunu hiç bir şey söylemeden gösterecektirler. Öğretmenlerimiz üzerlerine düşen görevleri yerine ne kadar getiriyor?  Öncelikle hangi branşta olursa olsun bence bir öğretmen dersine girdiğinde il önce anlatacaklarının öğrencilere hangi yönden faydalı olacağını açık bir dille ve samimi olarak anlatmalı. Biz bunu lise yıllarımızda nadir olarak gördük. Bunun için size somut bir örnek vereyim. Bir arkadaşım Osmanlı Tarihini lisedeyken asla sevmezdi. Bu derse girmemek için elinden geleni yapardı. Cumhuriyet Tarihine ise hayrandı her zaman o derse girmek için can atardı. İki ders de tarih aralarında bir fark göremedim ilk başta ancak biraz düşündükten sonra arasındaki farkı gördüm her iki dersinde farklı öğretmenleri vardı. Anlatım tarzları da birbirinden farklıydı. Arkadaşım yüksek öğrenime başladığında ise Osmanlı Tarihine karşı sempatisi artmış Cumhuriyet Tarihinden ise kaçmaya başlamıştı. İşte size somut bir örnek iki derste tarih ama arasında ki fark şu idi; Osmanlı Tarihine giren öğretmen sadece müfredatı bitirmek için çabalamış, diğeri ise öğrencilerin anlayabilmesi için onlara değer verdiğini göstererek hem müfredatı yetiştirmiş hem de öğrencilerin derse olan ilgilerini canlı tutmuştur. Dersi zevkli bir hale getirmiştir.
    Yomra Fen Lisesinin eğitim felsefesine baktığımızda ise şunu görüyoruz; başarılı olabilmek için başarıya ulaştıracağınız insanın başarıya ulaşmasının önemini ve başarıya ulaşabilmesi için hangi yoları izlemesi gerektiğini öğrenciye en iyi şekilde aktarmak. İşte o zaman eğitimcinin fazla yapması gereken bir şey  kalmıyor geride. Geride kalan sadece öğrenciye bilginin anahtarını vermek ve bu anahtarı nasıl kullanması gerektiğini öğretmektir. İster tek odalı bir okulda bunu yapın isterseniz dünyanın en güzel okulunda yapın. Kesinlikle başarıya ulaşırsınız.
    Gümüşhane’de bırakalım okul süslemeyi de içinde barındırdığımız bu ülkenin ve bu ilin geleceğini süsleyelim. Onlara kullandıkları ortamın ne kadar önemli olduğunu anlatalım. Onların seviyesine inelim. Onlar gibi düşünerek onların sorularını tespit edelim ve sorunlarına onlar gibi çözüm arayalım. Onlara insan olduklarından dolayı önce değer verelim. Disiplini diktatörlükle karıştırmayalım. Öğretmenler ve toplum eğitimin amacını iyi bir perspektifle bu insanlara aktarıldığında doğru yolu bulacaklarına inanalım.
    Eğitime verdiğimiz önemi sadece yaptığımız okullarla ölçüyoruz. Öğrencilere de bunu böyle gösteriyoruz. “Evlat çalışmazsan, okumazsan, ezberlemezsen açlıktan ölürüsün. Bak Ahmet’e, bizi dinlemedi okumadı şimdi de sokakları ölçüyor. Senin tek görevin ve işin var kitaplarından kafanı kaldırma, gezme, gülme, top oynama. Sadece EZBERLE” Tamamdır işte yaptığımız okulun değerini çok iyi şekilde anlattık. Ben öğrenci olsam hocanın dediklerinin tersini yaparım. Çünkü böyle söyleyen biri insan doğasının farkında değildir. İnsanın ruhsal yapısını bilmemektedir. Öğrenciye bir plan yapacağına, o insana kendi kafasında ki öğrenci modelini çizerek onu kalıplar içine oturtup sessiz, sakin put gibi bir öğrenci yaparak sözde başarıya ulaştırma fikri artık 17.yy’lar da kaldı. Çağdaş eğitim sisteminde bunun yeri yok.
     Milli Eğitim Müdürlüğü Gümüşhane’de ki ÖSS başarısını artırmak istiyorsa yapacağı tek şey var bence; Öğrencilere başarının kazanılmasının neden gerektiğini, başarıyı kazanan insanların izledikleri metotları, başarılı ve başarısız insanlar arasındaki farkı en iyi şekilde samimi olarak birebir öğrencilere önem vererek anlatmalıdır. Öğretmenlerini de bu yönde yönlendirerek başarıya ulaşacaklarına inanıyorum. Sözlerimi bizim üniversite de Eğitim Bilimleri Dersine giren bir hocamızın sözleriyle bitirmek isterim “arkadaşlar; öğretmen olduğunuzda şu altın karalar topluluğunu unutmayın. Öğrenciniz sizin düşündüğünüzü düşünmez. Öğrenciyi siz düşündürmek zorundasınız. Öğrencinin kafasında ki yol size aykırıysa o aykırılığın sorumlusu sizsiniz. Unutmayın ki siz öğrencilerin seviyesine inmezseniz öğrencide sizin seviyenize asla çıkmaz. Kendinizi küçültün, küçültün ki yeni nesil sizlerden daha büyük, daha güçlü olsun.”

Oyu Puanı: 41 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar
NaiL
15 Ekm 2005
sevgili dostum ellerine sağlık güzel bir konuya değinmişsin ama ne kadar öğetmenlerin öğrencilerin düzeyine inmemesine bağlamışsan da konuyu sence öğrencilere bilginin önemi hakkında bilgilendirmemek suçundan,ilgisiz ve alakasız kalmaktan veliler de suçlu değiller mi? Öğrencilerde ders yerine başka şeylere kafa yormak suçundan, öğrenmemeye diretmek suçundan suçlu değiller mi?
Tekrardan ellerine sağlık

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 12 (0 Kayıtlı Üye 12 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.3897 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu