Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Arif Hikmet ESKİCİOĞLU->BÜYÜK DEDEM ŞEHİT HÜSNÜ EFENDİ [ Arama ]

BÜYÜK DEDEM ŞEHİT HÜSNÜ EFENDİ
Başlık BÜYÜK DEDEM ŞEHİT HÜSNÜ EFENDİ
Açıklama -
Siteye Ekleyen Recep Ergin
         Hasanbey Mahallesi Kayalık mevkiinde yatan şehit Hüsnü Efendi annemin dedesidir. Daltabandaki camiye ismini veren Sadullah Efendinin oğludur. Annemin amcası subay Sadi Selçuk beyin ''Esaretin Acı Hatıraları ve Kurtuluş'' adını taşıyan 1955 te basılmış kitabından öğrendiğimize göre Hüsnü Dede Torul Adliyesinde mahkeme azası olarak , müstantik (sorgu hakimi) imiş..

      Şehitlik öyküsü çok ilginç, övünç ve hüzün vericidir. İçine sindiremediği 1916 da başlayan ve 1,5 yılı aşkın süren düşman işgalinin kara günlerinde dedemiz boş durmamış. Aziz vatanımız ve necip Türk milletinin kurtuluşu için halkı bilinçlendirip, örgütlemeğe çalışan her namuslu aydın gibi yoğun çalışmaya koyulmuş. Durumun farkına varan Ruslar ve leş kargaları gibi yurdumuz üşüşen Rusya daki fırsat düşkünü ermeniler Hüsnü Efendi yi yakın takibe almışlar, gözdağı verip yıldırmak için Sadullah Efendi Camii nin 15-20 metre aşağısındaki evini basarak kütüphanesini yakmış, tarihi değer taşıyan antika eşyalarını almışlar. Hayatının tehlikede olduğunu gören dedemiz dağlara çekilmiş. Gece yarısından sonra gizlice evine uğradığı son seferinde , sabahın alacakaranlığında kartal yuvası dağlarına çekilirken, Rusların tetikçiliğini yapan ermeni çeteciler tarafından şimdi kabrinin bulunduğu yerde, arkadan vurularak şehit edilmiş. Bu topraklar uğrunda toprağa düşen aziz şehidimiz ne yazık ki mübarek topraktan ayrı olarak bir süre kayalar üzerine akan al kanlar içinde açıkta yatmış. Bir rivayete göre Topal Mahallesine gitmekte olan kadınlar tesadüfen görüp (o zaman oralar bomboşmuş),  eteklerine doldurdukları toprakla üzerini örtmüşler. Aile büyüklerimizden dinlediğimize göre ise , acı olayı öğrenen yakınları tarafından kayalar üzerindeki naaşının çevresi taşla çevrilip üzeri derin olmayan toprakla örtülerek koruma altına alınmış. Şehadetinden yıllarca sonra , kabrini yaptıran oğlu Sadi Selçuk Bey le birlikte çalışan ustalar şu saptamada bulunmuşlar: '' yufka olan mezarı açınca Hüsnü Dede nin beyaz bir pardesüyle öylece yattığını gördük. Kabrinden misk gibi bir koku yayılıyordu.'' ( daha sonraları mahalleli tarafından dedemizle ilgili birçok gözlem ve izlenim kaynaklı menkıbe anlatılmıştır. Merak edenler Kemal Köprülü amcadan öğrenebilirler) O zaman yapılan kabir zamanın etkisi ve kabrin yeraldığı arsanın kendilerinin olduğunu idia eden (arsa belediyenindir) kötü niyetli komşuların eliyle tahrip edilmiştir.

       Dayım Prof. Dr. Erdoğan Selçuk , belediyenin de ilgilenmesiyle kabri yeniden yaptırmıştır. Şehidimizin kabrine sahip çıkılarak, tarihi, dini turizm ve kültür zenginliklerimiz adına koruma altına alınması taleplerimiz, ne yazık ki bugüne kadar sonuç vermemiştir. Bu , kaderine terk edilme sonucudur ki dedemizin şanlı öyküsü gibi kabri şerifi de gereğince bilinmemektedir. Bari yerini tarif edelim: Hasanbey mahallesinde Ali Metin Tokdemir parkının karşısından yukarı çıkan otomobil yolunun orta kesimlerinde sol kol üzerinde , Edip Dabağ ın bahçesi bitişiğinde, akrabamız da olan Yaşar Efendinin evinin hemen arkasındadır. Recep Bey kardeşimiz resimli haber yapınca daha da netleşir. Saygılarımla...
Oyu Puanı: 8 - Ortalama: 4.46

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 21 (0 Kayıtlı Üye 21 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.33138 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu