Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Hüseyin TAŞ->AMERİKA'N KARŞITLIĞI [ Arama ]

AMERİKA'N KARŞITLIĞI
Başlık AMERİKA'N KARŞITLIĞI
Açıklama -
Siteye Ekleyen Recep Ergin
      Dünyada Amerikan karşıtlığının ciddi anlamda geliştiğini gözlemlemekteyiz.  İnsanlığı sömüren ve ülkelerde istediği hegemonyalar kurmak isteyen bir ülkeye yönelik düşmanlıkların gelişmesi anlaşılır bir durumdur. Amerika, kendine karşı direnen ve boyun eğmeyenleri mahkûm etmekte, sindirmeye çalışmaktadır. Bu özelliklerinden dolayı, “büyük şeytan” olarak tanımlanmıştır.

      Amerika, süper güç olması,  dünyanın birçok yerinde varlık göstermesi ve kendine uşaklık yapan devletler sayesinde dünyada istediği gibi at oynatmaya çalışıyor.  Zorba ve işgalci güç olan Amerika, Afkanistan’ın işgal edilmesine karar veriyor ve istediğini yapıyor. Başka bir zaman Irak’ı işgale karar verebiliyor. İstediği gibi bombalıyor ve karşı gelenleri öldürerek emperyalist amaçlarına ulaşmaya çalışıyor. Bölgeye istediği gibi şekil vermeye çalışıyor.

      Büyük şeytan açısından, dünyadaki devlet ve hareketler ikiye ayrılır. Kendisine karşı olanlar ve yanında olanlar. Karşıtlarına dünyayı dar etmek için elinde geleni yapmaktadır. Uzun yıllardır, yapılan baskılar sonucu toplumlarda uşak anlayış ve politikaların gerekli olduğunu, başka çıkış yolunun olmayacağını genelde kabul ettirmiş durumdadır.

      Amerika, dünya halklarına kendisinin her yerde hazır olduğunu ve kendisine rağmen bir şeylerin yapılamayacağı fikrini vermeye çalışmıştır. Bir yerde bir şey olmuşsa, Amerika’nın izni ve uygulamalarıyla olmuştur diye düşünülmesini sağlamıştır. Dünyanın çeşitli yerlerinde birçok yazar ve konuşmacılarda bu doğrultuda konuşuyorlar ve yazıyorlar. Öyle değerlendirmeler yapılıyor ki, tüm olayların izahında, Amerika’yı merkeze koyuyorlar. Özellikle emekli istihbaratçılardan bazılarının bu konudaki yaklaşımları da düşündürücüdür. Efendim Amerika’ya rağmen varlık gösterilemez ve Amerika’yla aynı kulvarda giderek ancak çıkarlar korunabilir gibi, ancak Amerikan hesabına çalışanların yapacağı yaklaşımları toplumumuza empoze etmeye çalışıyorlar.

      Emekli mi oldular yoksa Amerika için mi görev sürdürdüklerini anlamada zorluk çekilebiliyor.  Bölgemizde Amerika’ya rağmen olan gelişmeleri yorumlayan birçokları, bunlar Amerika’nın istediği gelişmelerdir diye yorumlamaktadırlar. Böylece Amerika’nın zaaflarının anlaşılmasının önünü almaya çalışıyorlar.

       Asıl büyük şeytanlık tam bu aşamada devreye girmektedir. Birde bakıyorsunuz ki Amerikan karşıtı olan ve gerçekleşen gelişmeler doğru okunamaz oluyor. Böylece Amerikan karşıtı bir hareketi bile, Amerika’yla izah etmeler başlıyor. At izi, it izine karışıyor. Bu karışıklıktan büyük şeytan lehine izahlar geliştiriliyor.

      Bu kargaşa içerisinde kalan birçok Amerikan karşıtı, kahrolsun Amerikan emperyalizmi diyen solcu ve İslamcı yazarlar bir tür Amerikancı olup çıkıyorlar.  Bu, çok garip olmakla birlikte maalesef var olan bir durumdur. Amerikan karşıtları, şeytani yorumların kurbanı olarak nasılda, farkında olamadıkları yanlış değerlendirmelerin içerisinde oluyorlar. Burada söylediğim yanılsamayı Irakla ilgili değerlendirmeler üzerinden anlatmak istiyorum.

      Amerikan karşıtı olduğunu söyleyen birçok yazar,  Irakta yapılan ilk genel seçimde kesinlikle Iyad Allavi’nin kazanacağını iddia ettiler.  Bu şekilde değerlendirmelerinin nedeni, Irak, Amerikan’ın işgalinde olduğuna ve Amerikan’ında Iyad Allavi’yi desteklediğine göre elbette o kazanır. Evet; Amerika Allavi’yi destekliyordu ama Allavi kazanamadı. Bu tür yaklaşımlardaki temel yanlışlık; yalnızca Amerika’yı hesaba katmak ve Amerikan’ın istediğinin olacağını sanmaktır.

      Irak hükümetini, hem Amerika’nın istediği hükümet hem de İran’la ilişkileri çok iyi olan hükümet olarak tanımlamaları. Bush zamanında ha bugün ha yarın Amerika İran’a saldıracak diye yorumlar yapanlar, İran’la çok iyi ilişkileri olan bir Irak hükümetinden bahsediyorlardı. Amerika’nın istediği bir hükümet nasıl olurda Amerika’nın baş düşmanı İran’la dost olabileceğini ise izah edemiyorlardı. Amerika’ya uşak olan bir hükümet, asla İran’la iyi ilişkileri olamazdı.   Güya anti Amerikancı olan bu çevreler, Amerika’ya karşı direnen İran’la ilişkilerini en üst düzeyde tutmaya çalışan Irak hükümeti ve başbakanı Maliki’yi işbirlikçi ilan ettiler. İşte bu anlayış bir tür Amerikancı anlayıştır.

      Maliki, zalim Saddam döneminde, yıllarca zulme karşı amansız direniş ortaya koymuş olan dava partisinin üyesidir. İslamcı Dava Partisi, bir direniş hareketidir ve yıllarca direniş gücü olarak mücadele etmiştir.  Maliki, aynı partinin başkanı ve Irak’ın başbakanı olarak İslamcı anlayışından hiçte vazgeçmeden yoluna devam etmektedir.  

     Peki, nasıl oluyor da Amerika’nın işgal ettiği ırakta Amerika, belirleyici olamıyor? Kendilerini Amerikan karşıtı olarak görenlerin bu soruyu doğru cevaplamaları için öncelikle Irak’ta,  Amerika’dan başka da belirleyiciler olduğunu anlamaları gerekir. Amerika Irak’ı işgal ettiği için yanlış yaptığını ve pişman olduğunu ifade etmektedir. Yani hedeflerine ulaşamamış. Irak toplumunun iradesi, Amerika’nın isteklerinin geçerli olmasını bertataraf etmiştir. Bunu Amerika biliyor ama anti Amerikancı yazarlar bilmiyor. Bundan dolayı İslamcı yazarlar, hala İslamcı Maliki’ye işbirlikçi diyebiliyorlar.

     Amerika her yerde hazır olmadığı gibi, her şeyde onun istediği gibi olmuyor. Amerika’dan başka güçlerde var ve onlar ciddi anlamda Amerika’nın hedeflerini boşa çıkarıyorlar. Bu durumu Amerika’ya karşı olanlarda anlamalılar. Demek ki işgalcilerin etkin olduğu her ülkede yaşayan ve söz sahibi olanlar işbirlikçi olmayabiliyorlar. Kendilerini hangi gerekçelerle Amerikancı olarak görmüyorlarsa, Irak’takileri de görmesinler.

      Obama, 2011 de Irak’tan tamamen çekileceklerini açıkladılar. Sözüm ona anti Amerikancılar Irak’ın tam bağımsız ve demokratik bir ülke olarak halkına hizmet etmesini bir yerlere koymada zorluk çekeceklerdir. Amerika, her yerde hazır değildir.
Oyu Puanı: 4 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 14 (0 Kayıtlı Üye 14 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 0.81361 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu