Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Akın Batur IŞIK->JACK VE BOB [ Arama ]

JACK VE BOB
Başlık JACK VE BOB
Açıklama -
Siteye Ekleyen Recep Ergin
Ülkemizde, trafik kazalarında ki can ve mal kayıpları bütün ölüm sebeplerinin en önünde gelmektedir. Hatta trafik kazasında verilen can ve mal kaybının savaşlardan daha fazla olduğu düşünülürse, herkesin üzerine düşen sorumluluklar var demektir. Bu açıdan faydalı olacağını düşündüğüm güzel ve faydalı yazı.

Jack yavaşlamadan önce arabanın kilometre ibresine baktı. Hız limitinin 50 olduğu yerde 73 ile gidiyordu ve son dört ay içerisinde dördüncü defa polis tarafından durduruluyordu.
Bir insan nasıl bu kadar şanssız olabilir?
Jack arabasını sağa çekti. ‘’İnşallah şu an yanımdan daha hızlı bir araba geçer ‘’ diye düşünüyordu. Polis elinde kalın bir not defteri ile arabadan indi.
Bob? Bu Polis kliseden Bob değilmi? Jack iyice arabasının koltuğuna sindi. Bu durum bir cezadan daha kötüydü. kiliseden tanıdığı bir polis, arkadaş olduğuna bakmaksızın birini durduruyordu. Hem de hızlı gidip, trafik kurallarını ihlal ettiği için.
“Merhaba Bob. birbirimizi yeniden böyle görmemiz çok ilginç”
“Merhaba Jack” Bob gülümsemiyordu.
“Beni, karımı ve çocuklarımı görmek için eve giderken yakaladın”
“Evet öyle” Bob umursamaz görünüyordu.
“Son günlerde eve hep çok geç geldim. Çocuklarım beni uzun süredir hiç görmedi. Ayrıca Diana bana bu akşam patates ve biftek yiyeceğimizi söyledi. Ne demek istediğimi anlıyor musun?”
“Evet ne demek istediğini anlıyorum. Ayrıca trafik kurallarını ihlal ettiğini de biliyorum”diye cevapladı Bob.
“Eyvah! Bu taktik fazla işe yaramayacak gibi, taktik değiştirmek gerekli” diye düşündü Jack.
“Beni kaç ile giderken yakaladın?”
“Yetmiş. Lütfen arabana girer misin?”dedi Bob.
“Ah Bob, bir dakika bekle lütfen. Seni gördüğüm anda takometreye baktım. Sadece 65 ile gidiyordum.”
“Lütfen Jack, arabana gir” diye üsteledi Bob.
Jack canı sıkkın bir şekilde arabasına girdi, kapıyı çarparak kapattı. Bob not defterine bir şeyler yazıyordu.
“Bob niye benim ehliyetimi ve araba ruhsatımı istemiyor ki” diye düşündü Jack. Ne olursa olsun, bundan sonra kilisede bu adamın yanına oturmaktansa, birkaç Pazar Jack kiliseye gitmeyecekti.
Bob kapıyı tıklatıyordu. Jack arabasının penceresini 5cm kadar açtı.Bob Jack’a bir kağıt verdi ve gitti.
“Ceza değil bu” diye kendi kendine söylendi Jack. Bi anda sevinmişti. Bu bir yazıydı ve kağıtta şunlar yazıyordu:
“Sevgili Jack, benim bir kızım vardı. Altı yaşındayken çok hızlı araba kullanan biri tarafından öldürüldü. Bu kazadan dolayı, adam cezalandırıldı. 3 ay hapishane cezasıydı bu. Bu adam hapishaneden çıkınca kendi çocuklarına sarılıp, öpüp, onları tekrar koklayabildi. Ama ben... Ben kızımı tekrar koklayabilip, öpebilmek için, cennete gidinceye kadar beklemem gerekiyor. Bin defa adamı affetmeye çalıştım. Bin kerede başardığımı zannettim. Belki başarmışımdır, ama hala kızımı düşünüyorum. Lütfen benim için dua et ve dikkat et Jack, tek bir oğlum kaldı.”
Jack 15 dakika kadar bir süre yerinden kıpırdayamadı. Daha sonra kendine gelip, yavaş yavaş evine gitti. Evine varınca, çocuklarına ve karısına sıkıca sarıldı.

***

KAYBOLAN EŞEK…

Masal o ya memleketin birinde fakir adamın birisi eşeğini kaybetmiş.
Dere tepe dolaşıp tek malvarlığı, can dostu olan eşeğini aramaya başlamış.
Uzun süre yol aldıktan sonra bir dağın başında küçük bir kulübe görmüş.
Kapıyı çalıp içeri girmiş. Bir şeyhin etrafında toplanan insanlar olduğunu görmüş. Meramını anlatıp kaybolan eşeğini bulmaları için onlardan yardım istemiş.

Şeyh Sevgi hakkında konuştuklarını, bölmeden devam edip sohbetin ertesinde yardım etmeyi önermiş. Yorgun düşen adam bir köşeye oturup soluklanarak konuşmaları dinlemeye başlamış.

Şeyh,''Aranızda hiç aşık olmayan var mı?'' demiş. Bir adam parmak kaldırmış. Şeyh tekrar sormuş ''Hiç bir kadına aşık olmadın mı?''
''Hayır'' demiş adam.
''Bir manzaraya, bir çiçeğe bile aşık olmadın mı?''
Adam tekrar ''Hayır'' diye yanıtlamış.
Şeyh ''Yaşama, nefes almaya, dünya üzerinde hiçbir varlığa, hiçbir olguya da mı aşık olmadın?'' demiş. Adam umarsız bir ifadeyle tekrar ''Hayır'' demiş.

Şeyh bir iç çekmiş ve eşeğini kaybeden fakir adama dönerek hiç aşık olmadığını söyleyen adamı işaret etmiş.
''Kaybolan eşeğin budur.. Al götür..''

Oyu Puanı: 3 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 12 (0 Kayıtlı Üye 12 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 0.74335 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu