Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Hüseyin TAŞ->Günahların Ruhtaki Kökleri [ Arama ]

Günahların Ruhtaki Kökleri
Başlık Günahların Ruhtaki Kökleri
Açıklama 19 Mayıs 2009 tarihli Gümüşkoza Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen Recep Ergin
      Ortaya konan yanlışlıklar ya da güzelliklerin meydana gelmesi tesadüfî değildir. İnsanın sergilediği iyi ve kötü bir davranışın, o insanın hayatıyla bir alakası vardır. İnsan davranış sergilerken,  düşünürken yalnızca o anın tesirinde değildir.

     İnsanın ruhu, insanın o ana kadar tüm birikimlerinin şekillendirdiği özelliklerin bir ifadesidir. Hayat boyu insanın tüm yapıp etmelerinin o şahsın ruhunun şekillenmesinde payı vardır. İşlediğimiz kötülüğün ve iyiliğin arka planı vardır.  İyi insanların güzel davranışları rastgele olmadığı gibi kötülüklerde rastgele değildir.

      Her konuşulan sözün ve yapılan davranışın açığa çıkması hem o anda iradenin işletilmesiyle hem de o şahsın yaşadığı geçmiş hayatla alakası vardır. Kendimizin dakik izleyeni olduğumuzda, sözlerimizin derinlerdeki ilişki ağlarını anlayabiliriz.  Ağzı bozuk olan kimse, geçmiş yaşantısındaki hangi yanlış tutumların, bu yanlışlığı meydana getirdiğini anlar.

     Çocuklarımızın yanında sergilediğimiz her davranışın, onların geleceği üzerindeki tesirine karşı bilinçli olma durumundayız. Her söz ve davranış, şahit olan açısından tesir oluşturucu özelliği vardır. Hem kendi hem de başkalarının konuşmalarının etkisi altındayız. Bundan dolayı duyduklarımız konusunda seçici olmanın yollarını aramamız gerekir. Duymalarını ve davranışlarını içerisinde bulunduğu ortamların oluşturmasına karşı tedbir almayan insanların, değerli insan olma sorunları yoktur demektir.

      İnsanların en değerlisi olan Muhammed (as)’ın ailesinin tüm insanlığın en değerli ailesi olması tesadüfî değildir. Peygamberimizin ailesindeki tüm davranışlar, Allahın rızası doğrultusunda sergilendiği için çocukların eğitimi doğmadan önce başlamış oluyordu.

       Bazen cinayet işleyen bir kişiyi değerlendirme yaparken bazı yanlışlıklar yapıyoruz. Mesela, şu şekilde konuşabiliyoruz.  Falanca cinayet işledi ama bunu yapacak kimse değildi. Bir anlık öfkesinin kurbanı oldu gibi değerlendirmelerde bulunabiliyoruz. Diğer insanların neden öfkelerinin kurbanı olmadıklarını da düşünmemiz gerekir. Aynı ortam ve sorunlar herkesi aynı etkilemiyor. Bu etkilenmenin, birde arka planı vardır.  

     Cinayet işleyen bir kimse, hatayı yalnızca cinayet işlediğinde yapmamıştır. O kimse cinayet işleyene kadar oluşturduğu ruhla, o kötülüğü yapmıştır. İnsan cinayet işlemeye müsait olarak eğittiği ruhun sahibi olmakla, cinayeti zaten işlemiştir. Son işlediği kötülük, yaptığı ve yapacaklarının örneğini oluşturdu.

       Günah bir amelin hayalini kurmak ya da kötü düşüncelere dalmak günahtır. Her kötülüğün bir hayal aşaması vardır.   Hiçbir günah yok ki yapılmadan önce hayal edilmesin. Kötülükler bizim dünyamıza öncelikle hayal kapısından girerler. Hayal kapısını kötülüklere açanların hayatları da kötü amellere açık olur. Sonuçlarının büyük kötülük olanın kötülük olarak görülmemesi de ayrı bir yanlışlıktır. Kötülüğün hayalide, elbette ki günahtır. Ruhunu haram hayallerle kirletenlerin amelleri de yanlış olur.    Hiç kimse, dürüstlüğü hayal ederken kendini hırsızlıkta bulmamıştır.

     Her yanlışlığın ruhta bir kökeni vardır. Bir yönüyle, ekilen biçiliyor. Kötü akıbetimiz, kendi ellerimizle kazandığımızın sonucudur. İnsanın yaptığı kötü amellerin o andaki olumsuz sonuçlarının yanında, başka olumsuzlukların da meydana gelme sebebi olma durumu vardır. İşlenen günahlar işlenmekle kalmıyor, başka günahların işlenme zeminlerini oluşturuyor. Bundan dolayı yapacağımız hataların gelecek hayatımızdaki neticelerine karşı ayık olabilmeliyiz.

    Cinayetler birçok hataların, birikmiş kinlerin ve ruhta depolanmış nefretlerin bir vesileyle açığa çıkmasıdır. Cani, cinayetten öncede masum değildi. Yoksa adli ilahi açısında bir anın kurbanları olan insanların, ebedi yokluğa gitmelerinin izahı olamaz. İlahi adalet bir ana dayalı sınavı başlatıp bitirerek değerlendirme yapmaz.

     Bazı cinayet işleyen kimselerle ilgili konuşma yapan kimselerin  “ kimin ne yanlış yapacağı belli değildir” gibi değerlendirmeleri yanlıştır. Tanıyamadığımız kişiler için bu değerlendirme olabilir. Ama insanların ne yapacakları söz ve davranışlarında kendini belli eder. İyi gözlemciler açısından, kötü insanların kendini gizleme imkânları yoktur. Kötü ruhlu insanları açığa çıkardığı davranışlar, onların nasıl kişilik sahibi olduklarını ortaya koyar. Konuşmalar, içte olanı yansıtır. Farkında olmadan birçok insan, nasıl bir kişilik sahibi olduğunu ortaya koyar. Hiçbir davranış rastgele ve nedensiz değildir. Kötü davranışlarının ruhlarındaki kökenlerini anlama noktasında ayık olan kimseler, yapacakları muhtemel yanlışlıkların önüne geçebilirler.
Oyu Puanı: 1 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 22 (0 Kayıtlı Üye 22 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.24568 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu