Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Ali Coşkun HİRİK->BU HAYATTA BİRAZ DA HAK KONUŞSUN [ Arama ]

BU HAYATTA BİRAZ DA HAK KONUŞSUN
Başlık BU HAYATTA BİRAZ DA HAK KONUŞSUN
Açıklama -
Siteye Ekleyen Recep Ergin
Övülmek, beğenilmek nefsimizin pek hoşuna gider.

Öyle ki, sıradan şeyler yaparak övülmeyi bekleyen insanlarımız var.

Destur, durun hele. Ne oluyorsunuz? Ne konuşuyorsunuz?

Bırakın bu hayatta biraz da Hak konuşsun!

Kim alıştırdı sizleri böyle, bilmem ki?

Bakıyorsunuz, eline kalem aldığında herkese mavi boncuk dağıtan sözün ona yazarlar methiye üzerine methiye düzüyorlar. Hele hele iktidarda olup da gücü elinde tutanlara karşı düzülen methiyeler, yağcılık boyutları da geçmiş, inanın toplumumuzu içten içe kemiren bir ahlak sorunu haline gelmiştir.

Durum işte bu kadar vahimdir!
(Adına yandaş medya dedikleri oluşumlar nerden çıkıyor sanıyorsunuz, hep birilerinin övgü isteme hastalığından!)

Zaman zaman bize soruyorlar, beni niye yazmıyorsun diye.

Böyle bir sorunun altında yatan anlam aslında şudur: Beni neden övmüyorsun?
(Demek ki birilerine kendilerini övdürtmeye alışmışlar ve herkesi “birileri” kapsamında düşünüyorlar. Yani, herkes satılıktır anlayışının ahlaktan uzak yoz bir açılımı!)

Küçük dağları ben yarattım edalarındaki bir siyasetçiden veya hiç de hak etmediği bir yerde oturarak inanlara zulmeden bir yöneticiden böyle bir soruyu alsanız ne yaparsınız?

Böyle bir adamı yere göğe sığmayan sümsük cümlelerinizle över misiniz yoksa ibreti âlem için, kötü bir alışkanlığı olan bir arkadaşınıza yaptığınız gibi, aynı türden bir hareketi bir daha yapmaması için onu (sözle eleştirir) sözle döver misiniz?

Kimin kimi “şirazeden çıkarak” övdüğü ve kimin kime kul köle olup taptığı, herkesin malumudur, ben pek bilmem; ama, Ali Coşkun Hirik’in ne yaptığını çok iyi bilirim. Ali Coşkun Hirik, bu gibi ahlaksız yaklaşımlara karşı, kendine yakışanı yapmıştır!

Şurası bir gerçek ki övülmekten hoşlandığımızdan daha fazla, eleştirilmekten nefret ediyoruz.

Şu aziz ve mübarek günde ısrarla yazalım ki,  oysa gerçek anlamda övgüye layık olan Yüce Allah’tır.  Çünkü O, eksiklik ve hatadan uzaktır. İnsan ise hata ve noksanlıkla ma’luldur

Hâşâ, hiç de hak etmediğiniz şekilde övgü bekleyerek siz Allah’tan daha mı kusursuzsunuz!

Yapıcı olmak kaydıyla eleştiri ise, insanın eksikliklerini görüp kendini tamamlaması, yanlışlarını bilip onlardan kurtulması için iyi bir fırsattır.

Ama kime anlatacaksınız!

Peygamberimiz bir hadislerine, “Sizi yüzünüze karşı çokça öven meddahlarla karşılaştığınızda onların yüzlerine toprak saçınız” buyurur.

Çünkü yüze karşı övülmek, insana kendi hata ve günahlarını unutturur, havalara girmesine sebep olur. (Övüle övüle kontrolden çıkarak bütün ahlaki, dini ve vicdani disiplinlerinden kopmuş insanları çevremizde az mı gördük! )

Bir insan, hele bir de hak etmediği, layık olmadığı halde övülüyorsa bu daha da kötüdür. Bunun için bizi aşırı şekilde yüzümüze karşı öven kimseye haddini bildirmek için, ona yaptığının yanlış olduğunu anlatma adına yüzüne toprak saçmalı. Tabi bu yüzüne toprak saçma şeklinde olmayacaktır, ancak yaptığının doğru olmadığı çarpıcı bir şekilde ona hatırlatılacak, dahası kendi nefsimizi dizginlemesi yoluna gidilecektir. Daha önemlisi onun aslının toprak olduğunu hatırlatıp toprak gibi mütevazı olmanın gereği söylenmelidir ki bizim de yazılarımızla yaptığımız budur!

Kâmil bir insan, çevresi tarafından övgüye layık olan bir harekette bulunduğunda,  bu hareketi ne kadar layıkıyla yaptım, ne kadar Hak rızası adına yaptım ve gerçekten övülmeyi ne kadar hak ettim şeklinde düşünmeli ve derin kaygılar duymalıdır.

Yaptığınız hareket, dışarıdan (yandaşlarınız tarafından) iyi ve güzel görülebilir, ama aslında hareketin yapılışında ihlâs ve Rıza-i ilahiyi kazanma arzusu yoksa yandaşlarınız da sizi kurtarmaya gücü yetmez! Çünkü o hareketiniz ya gösteriş için yahut dünyevi bir beklenti için yapılmıştır.

Hele bir de övgüye mazhar olacak bir davranış göstermediğiniz halde sırf dalkavukluk olsun diye övülüyorsanız, Allah korusun, bu çok daha beterdir. Övüle övüle kontrolden çıkarak bütün ahlaki, dini ve vicdani disiplinlerinden kopmuş insanlara sadece ve sadece acıyorum, Allah ıslah etsin!

Kendisini öven kimselere karşılık Hz. Ebû Bekir’in okuduğu şu dua ne kadar da anlamlıdır:

Allahümmağfirlî mâ lâ ya’lemûn, vecalnî hayran mimmâ yuzunnûn.

Allahım, onların bilmedikleri şeyler hakkında beni bağışla ve beni onların sandıklarından daha hayırlı eyle!

Bakın, büyük halife, övüldüğü zaman Rabbini hatırlıyor, günahlarını hatırlıyor ve Rabbinden bağışlanma diliyor.

Ben kendimi sizden çok daha iyi bilirim, diyor. Siz beni övüyorsunuz ama ben günahkâr olduğumu çok iyi biliyorum ve sizin metihleriniz karşısında ben günahlarımı unutamam, diyor. Siz, layık olmadığım halde beni överek benim hakkımda güzel şeyler söylüyorsunuz, diyor.

Şimdiki ahlak yoksunu siyasetçiler ve hiç de hak etmediği bir yerde oturarak inanlara zulmeden yöneticiler ne diyor peki : Niye beni övmüyorsun?

Şimdi biz bu insanları nasıl övelim?

Peygamber mektebinde yetişmiş olan kimse övgü ister mi!

O, kendini bilir. Çünkü Rabbi bilmek, kendini bilmekten geçer.

Kendini bilen kimse, dolduruşa asla gelmez, asla havalara girmez.

Pohpohlanmak isteyen insanlar için, benim yaptığım gibi, haydi lütfen eğilip avuçlarınızı toprakla doldurun.

Bu insanların yüzlerine toprak saçın!

Haydi ne duruyorsunuz, bu hayatta biraz da hak konuşsun!

Bu hayatta biraz da Hakka yer açın!
Oyu Puanı: 31 - Ortalama: 5

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 18 (0 Kayıtlı Üye 18 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.39183 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu