Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Ali Coşkun HİRİK->YAĞCILIK [ Arama ]

YAĞCILIK
Başlık YAĞCILIK
Açıklama -
Siteye Ekleyen Recep Ergin
      Sevgili Recep (Ergin), Bill Cosby’den alıntı yaparak gumushane.gen.tr’ye çok güzel ve anlamlı bir mesaj yazmış:  “Başarının sırrını bilmiyorum ama başarısızlığın yolu herkesi memnun etmeye çalışmaktan geçer!”

     Bill Cosby, herkesi memnun etmeye çalışmak eyleminin açıkça “yağcılık” olduğunu söyleyememiş.
    
     Artık kimin nerde durduğunu çok iyi biliyoruz. Şükürler olsun ki artık kimin eli kimin cebinde çok net görüyoruz.

    Eminize herhangi bir gazeteyi alın, ve içeriğine şöyle göz ucuyla bir bakın; gördüğünüz eğer ki görüneni olduğundan farklı göstermek çabası ise, hemen kaldırın o gazeteyi çöp kutunuza atın!

      Çünkü o gazete, gerçeği olduğundan farklı göstererek sizin düşüncelerinize ve dolayısıyla da sizin tercihlerinize müdahale etmek hakkını kendinde bularak, bize göre en ağır “insanlık suçlarından birisi”ni işlemektedir!

       Son günlerde bakıyorum, basında bir kişiye, bir partiye yaranmak ve şirin gözükmek için, gerçeği olduğundan farklı göstermek çabaları da artı. Bu gibi yağcılık faaliyetlerini ibretle izliyorum!

     Kim ne derse desin, yağcılık toplumsal bir marazi mikroptur ve araştırıldığında görülecektir ki  tarihte “saygıdeğer” bir meslektir.

     Hadi diyelim mi günümüzde bir meslek değildir, ama maalesef ki bir “meziyet” sayılır olmuştur.

     Yağcılık, Osmanlı zamanında bir meslek olarak tanınmış ve dalkavuklar diğer bir deyişle yalakalar kayıt altına alınmıştır. (Bizim divan edebiyatımızın bana sevimsiz gelen ve sosyal dokumuzu zedeleyen en belirgin yanı da budur: Padişahın hoşuna giden şiirleri ve yazıları yazanların kese kese altınla ödüllendirilmesi bu mesleği daha da işlevsel kılmış; bu mesleğin popülerliği daha da artmıştır. Nefi’ yi zindanlarda çürütüp idama götüren onurlu duruş, her zaman edebiyatımızda karşıt ama saygın bir duruş olarak yerini almıştır.)

     Üstüne üstlük dalkavuklara devlet tarafından bir maaş bile bağlandığını biliyoruz.

     Ama bakıyoruz, günümüzde yalakalık bir tarifeye bağlanmamış, getirisi oldukça fazla olan gizli mesleklerden birisi olarak karşımıza çıkmaktadır.

     Maliye Bakanı’mızın bilgilerine, çok önemli bir detayı sunmak isterim: Yalakalık bir meslek olarak tanınsa ve kayıt dışından kayıt altına alınsa, sevgili Kuşakkaya okurları, emin olunuz ki Türkiye ekonomisi birden bire düzelir!

     Yalakalık deyince, aklıma yaşanmış tarihi bir vaka geldi. Sizlerle paylaşmak isterim:

     Meşhur Fransız kral 14’üncü Louis uzunca bir saltanattan sonra Versailles sarayında ölüm döşeğindedir.

     İhtişamlı yatak odası sarayın ileri gelenleri, dalkavuklar diğer tabir yalakalar doludur.

     Son nefesini vermek üzere olan Kral Louis’in başında rahipler İncil’den pasajlar okuyor. Herkes nefesini tutmuş Kral Louis’in durumunun ne olacağını bekliyor.

     Nihayet o büyük an gelir ve Kral Louis son nefesini verir.

     Birden sarayda büyük bir hareketlilik başlar.

     Yatak odasından çıkanlar koşarak veliahtın dairesine akın ederler.

     Bir saray görevlisi veya avamca tabirle bir yalaka şöyle bağırır: KRAL ÖLDÜ. YAŞASIN YENİ KRAL…


     Şimdi yağcılar, mevta olacak kralın başında, “yaşasın yeni kral”  nidalarıyla ortalığı inletmeye hazırlanıyorlar.

     Yalakaların bütün gıdaları ekonomik getirilerdir. Şunu çok iyi biliyorum ki bir ülke ne kadar fakirse yalaka sayısı da o oranda fazladır. Kişi başına milli geliri 10 bin doların üzerinde olan ülkelerde yalaka sayısı kişi başına milli geliri 1 bin dolar ve altında olan ülkelere göre daha azdır.

     Sayıları az veya çok!

     Ama asla küçümsenmemelidir.

     Geçen gün bir dostumuz çok güzel bir tespitte bulundu: Bir çivi her şeyi mahvedebilir!

     Nasıl yani dedim?

     Dedi ki:

     Bir çivi bir nalı,

     Bir nal bir tırnağı,

     Bir tırnak bir ayağı,

     Bir ayak bir atı,

     Bir at bir kumandanı,

     Bir kumandan bir vatanı mahvedebilir!

     Ne kadar doğru!
    
    Onun için –gerçi sayılarını saymadık ama- Gümüşhane’de bir yağcı her şeyi mahvedebilir, aman dikkat!
Oyu Puanı: 27 - Ortalama: 3

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 18 (0 Kayıtlı Üye 18 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.29824 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu