Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Savaş AYDIN->GÜMÜŞHANE'DE BİR MİLLİ PARK YOK, ÖRÜMCEK ORMANLARININ DÜNYADA BİR BENZERİ YOK [ Arama ]

GÜMÜŞHANE'DE BİR MİLLİ PARK YOK, ÖRÜMCEK ORMANLARININ DÜNYADA BİR BENZERİ YOK
Başlık GÜMÜŞHANE'DE BİR MİLLİ PARK YOK, ÖRÜMCEK ORMANLARININ DÜNYADA BİR BENZERİ YOK
Açıklama -
Siteye Ekleyen Recep Ergin
<!--[if gte mso 9]> Normal 0 21 false false false TR X-NONE X-NONE MicrosoftInternetExplorer4 Yazıda kışı da güzel olan Gümüşhane'nin  çok ciddi altyapı sorunları var. Geri kalmış bir il İşsizlik yüksek düzeyde seyrediyor. Milli gelirden alınan pay düşük. Benzeri olumsuzluklar manzumesini  sıralamak oldukça mümkün. Ama biz bu konuları bir tarafa bırakalım. Coğrafyamızın en büyük sermayesi olan doğal güzelliklerimiz ve turizm değerlerimizin ana kaynakları ormanlarımız üzerine biraz yüksek sesle düşünelim ve düşüncemizde yazıya dökelim.

Öncelikle orman nededir bir cevaplayalım. Halk arasında orman; ağaçlarla birlikte diğer bitkiler, hayvanlar, toprak, su, iklim gibi canlı ve cansız tabiat faktörlerinin birlikte oluşturduğu doğal bir bütünlüğü ifade etmektedir.  Ormanların

• Su ekonomisini düzenler, set ve taşkınları önledikleri,
• Su ve rüzgara karşı toprağı tutarak, taşınmasını önledikleri,
• Ortam sıcaklıklarını ılımanlaştırarak, yağışların oluşmasını sağladıkları,
• Yerleşim alanlarının çevresindeki havayı temizledikleri,
• İçerisinde yer alan flora ve faunayı korudukları,
• Çevreyi süsler, ülkeye doğal güzellik sağlar. Ayrıca her türlü spor ve turistik faaliyetlere müsait olması sebebi ile eğlenmek ve dinlenmek için uygun ortam oluşturdukları,
• Kamuflaj görevi yaparak askeri üs ve tesisleri gizledikleri,

Şeklinde faydaları da bilinmektedir.  Dünyada bugün 1.5 milyarı balta girmemiş olmak üzere, 4 milyar hektar orman bulunmaktadır. Ancak yanlış  teknoloji gelişimi ve küresel ısınma gibi  Çeşitli sebeplerle 1950 - 1990 yılları arasında, mevcut ormanların yarısı yok olmuştur.

Bu yok oluş ülkemizde de kendisini göstermiştir. Ülkemizin yaklaşık % 27 olan ormanlık alanı yukarıda belirtilen küresel ısınma ve yanlış kullanma gibi benzeri  sebeplerle % 20'lere düşmüştür. Ormanlarımızın % 44 'ü üretim yapılabilir, %56 'sı ise verimsiz olduğundan üretim yapılamaz niteliktedir. Ayrıca ülkemiz ormanlarının % 54'ü koru, % 46'sı baltalık orman özelliğindedir.Yine bu  orman alanlarının büyük bir kısmını doğal orman alanları oluşturmaktadır. Bu durum ormanın çoğalabilmesi açısından  çok önemlidir. Ormanlık alanlarımız  daha çok Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz'i çevreleyen dağlarda yoğunlaşmıştır.

Türkiye ormanları çeşitli tıbbi, aromatik, endüstriyel ve süs bitkileri ile çok sayıda flora (bitki) ve fauna (hayvan) türlerine sahiptir. Ülkemiz ormanları küresel öneme sahip değerli biyoçeşitlilik kaynakları içermektedir. Bunlardan Göknar, Ladin, Sedir, Ardıç ve Sığla'nın gen merkezi ülkemizdir. Bir başka deyişle, bu ağaç türleri yeryüzüne ülkemizden yayılmışlardır.

Ormanlarımızın büyüklüğü ve değişimleri bakımından, bu güne kadar gerçekleştirilen orman envanter değerlendirme sonuçlarına göre Genel Ormanlık sahamızın büyüklüğü, en son 2004 yılında yapılan çalışmaya göre : 21.188.747 Hektar (Ülke genelinin % 27,2) tespit edilmiş. Bu alanında yaklaşık yarısı (%50) ,10.621.221 Hektarı Normal (Verimli) orman olarak  tespit edilmiştir.

Dünyanın en zengin flora merkezleri arasında sayılan ülkemizde 9000 den fazla  otsu ve odunsu bitki doğal olarak bulunmaktadır. Anadolu'nun değişik yörelerinde karşımıza çıkan 3000 bitki türünü  dünyanın başka yerlerinde görme olanağı yoktur. Bu zenginliğin nedenleri, ülkemizin coğrafi konumu ve topoğrafik yapısı ile, Anadolu Yarımadası'nın son Buzul Çağı'nı yaşamamış olmasıdır.

Günümüzde endüstrileşme sürecinin getirdiği hava kirliliği ve küresel ısınma gibi çevre sorunları bilinçli halk kesimlerinde yeşili koruma davranışını yaşamsal tutku haline getirmiştir. Çünkü, ulusal sınır tanımayan çevre sorunları ancak uluslararası işbirliği ile çözülebilecek niteliktedir. Bu bağlamda her kesimin buluştuğu tek ortak payda, yeşil dokunun her türlü önlem alınarak mutlak surette korunması ve gelecek kuşaklar için saklanmasıdır. Bu saklama sürecini yasalarla yapmak yeterli değildir toplumsal bilinçde gereklidir. İşte bu yüzden toplumsal bilinç için ne yapılmalı veya neler yapılmalı konusunun derinlemesine  araştırılması gerekmektedir. Bizde bu yazımızda bu derinlemesine araştırmaya, Gümüşhane ili açısından katkıda bulunmak istiyoruz. Bu ilin mevcut hazinelerinin koruma altına alınması gerektiğini düşünüyoruz. İşte bu nedenle bu doğal varlıkların nasıl korunması gerektiğini  irdelemeden önce,    Ülkemizdeki bu alandaki  hukuki yapıya  ve Gümüşhane ilinin ormanlık alanlarının durumuna yakından bakalım.

Gümüşhane il sınırları içersinde yeralan ormanlardan % 10 Normal orman, % 18 bozuk orman, %72 ormansız alan olarak gözükmektedir. 

Gümüşhane ilindeki genel 589.031 hektarlık alanın % 72 si orman dışı alan olmasına  rağmen ülke geneline bakıldığında, orman açısından şanslı bir il olarak görülmektedir. Asıl Şansın henüz bakir bu doğa güzelliklerine şimdilik dokunulmamasıdır.

Şimdi bu bakir doğal güzelliğe sahip Gümüşhane'mizin bitki (flora) yapısına yakından bakmak istersek, Bu doğal güzellik bize ne katıyor veya ne katacak, biz ona ne vereceğiz ve ne alacağız gibi soruları sormak yerine olayın hukuki durumunu mevcut durumla bir kıyaslayalım.

Dünyamızdaki gelişen teknolojilerin bilinçsiz ve kontrolsüz kullanımı nedeni ile ortaya çıkan olumsuzlukların, doğada neden olduğu çöküşü durdurmak amacıyla doğayı ve doğal kaynakları koruma düşüncesi son zamanlarda tüm dünyada hızla yayılmaktadır. Dünya Tabiatı Koruma Birliği (IUCN) verilerine göre, dünya yüzeyinin % 5' inden fazlası korunan alan olarak ayrılmış olup, koruma konusunda hassas olan ülkelerde bu oran %10 'lara kadar çıkmaktadır. İşte dünya ölçeğinde ki durum.

Ülkemizdeki ulusal ve uluslararası seviyede olağan üstü özelliklere sahip tabiat ve kültür varlıkları ile önemli savaşlarımızı simgeleyen alanlarımızın koruma ve kullanma dengesi sağlanarak, gelecek nesillere olduğu gibi miras bırakılmaları için değişik statülerde korunan alanlar tesis edilmektedir. 1983 yılında yürürlüğe giren yasa ile, Milli Parklar, Tabiatı Koruma Alanları, Tabiat Parkları ve Tabiat Anıtları olmak üzere 4 koruma alan tanımı ortaya konmuştur.

• Milli Parklar

• Tabiat Parkları

• Tabiat Anıtı

• Tabiatı Koruma Alanları

Milli Parklar: Bilimsel ve estetik bakımından, milli ve milletlerarası ender bulunan tabii ve kültürel kaynak değerleri ile koruma, dinlenme ve turizm alanlarına sahip tabiat parçalarıdır. Ülkemizde 33 adet Milli Park ilan edilmiş alan bulunmaktadır. İŞTE BU ALANLAR İÇİNDE GÜMÜŞHANE İLİNE   AİT  BİR MİLLİ PARK YOKTUR.

Tabiat Parkları: Milli Parklardan farklı olarak, milli ve milletlerarası ender bulunan sadece tabii kaynak değerleri ile koruma, dinlenme ve turizm alanlarına sahip tabiat parçalarıdır. Ülkemizde 16 adet Tabiat Parkı bulunmaktadır. Bu parklar içinde sadece  Gümüşhane - Artabel Gölleri Tabiat Parkı Gümüşhane İli, Merkez ve Torul İlçesi Gülaçar Köyü'ne 5 km.uzaklıkta bulunmaktadır. Toplam alanı da  5.859 ha.dır.

Tabiat Anıtı:Tabii ve tabiat olaylarının meydana getirdiği özelliklere ve bilimsel değerlere sahip milli park esasları dahilinde korunan tabiat parçalarıdır. Bu objeler bazen de bir kaya, bir şelale de olabilir. Ülkemizde 58 adet Tabiat Anıtı bulunmaktadır.bunlar içinde de Gümüşhane Tabiat Anıtları, Bunlar:

Gümüşhane - Kırana Evliya Ardıcı

Yeri: Gümüşhane- Şiran İlçemiz Kırıntı Köyünde

Özelliği: 2123 m. rakımda bulunan 700 yaşındaki Ardıç Ağacı 4.80 m. boy 1.32 m. çap ve 4.15 m. çevre genişliğinde.


Gümüşhane - Ali Ağa' nın Kavağı

Yeri: Gümüşhane -Şiran İlçesi Kırıntı Köyünden,köy mezarlığı istikametinde yolun altındadır.

Özelliği: 30 m. boy 1.55 m. çap ve 4.85 m. çevre genişliğinde kavak ağacı.



Gümüşhane - Örümcek Ormanı Ladini (1)

Yeri: Gümüşhane-Kürtün Örümcek Ormanları

Özelliği: 450 yaşında, 469cm. boy, 225 cm. çap ve 705cm.çevre çapında ladin ağacı.

 
Gümüşhane - Örümcek Ormanı Ladini (2)

Yeri: Gümüşhane-Kürtün Örümcek Ormanları

Özelliği: 500 yaşında, 65m boy 192cm. çap, 802cm çevre çapında ladin ağacı.

 
Gümüşhane - Anıt Göknar

Yeri: Gümüşhane-Kürtün Örümcek Ormanları

Özelliği: 45 m. boyunda ,325 yaşında 154cm çap ve 474 cm. çevre çapında Göknar Ağacı.



Tabiatı Koruma Alanları: Bilimsel ve eğitim bakımından önem taşıyan nadir, tehlikeye düşmüş veya kaybolmaya yüz tutmuş ekosistemler, türler ve tabii olayların meydana getirdiği seçkin örnekleri ihtiva eden ve mutlak korunması gerekli olup, sadece bilim ve eğitim amaçları ile kullanılmak üzere ayrılmış tabiat parçalarına Tabiat Koruma Alanı denir. Ülkemizde 104 adet ve Toplam Alanı (Ha.)  5.286' dir. Bu alanlar içerisinde ÖRÜMCEK ORMANI TABİATI KORUMA ALANI da bulunmaktadır.


Tabiat Koruma Alanları Kriterleri:

1. Milli ve milletlerarası seviyede tipik, emsalsiz, nadir, tehlikeye maruz veya kaybolmaya yüz tutmuş ekosistemler, türler ve tabii olayların meydana getirdiği veya gizlediği tabii ve geleneksel arazi kullanım şekillerine ait örnekleri barındırmalıdır.

2. Genellikle hassas ekosistemlere, habitatlara veya hayat şekillerine, biyolojik veya jeolojik önemli çeşitliliklere, zengin genetik kaynaklara sahip olmalıdır.

3. Bu özellikleri ve farklılıkları; bilim, eğitim, araştırma kurumları veya ilgili kuruluşlar tarafından tespit edilmiş olmalıdır.

4. Saha büyüklüğü, korunması gerekli değerlerin hayatlarını uzun süreli olarak devam ettirmelerine yeterli olmalıdır.

5. Devlet mülkiyetinde olmalıdır.

Gümüşhane ilinde bu kriterleri sağlayan doğal güzellikler ve ormanlar bulunmaktadır. İşte bu doğal güzellikler o kadar etkileyici ki Örümcek ormanları Tabiat Koruma Alanı ve bu alan içinde yeralan tabiat anıtları  olarak adlandırılmakta ancak her nedense veya her nasılsa hangi kaygıdan kaynaklandığı anlaşılamayan bir şekilde, bu alanlar milli park ilan edilememektedir. Neden derseniz şimdi biraz yakından ant ağaçlarımızın yer aldığı örümcek ormanları bölgesine ziyarete gidelim.  Öncelikle bu örümcek ormanları Gümüşhane'nin neresindedir. Ve ne özelliklere sahiptir bir bakalım;  

İçerisinde dev anıt ağaçların bulunduğu, Örümcek ormanları Gümüşhane'nin Kürtün ilçesinde yer almaktadır.   Sahilin nem ve ılıman iklim  özelliklerini, Karadeniz ardına kadar taşıyabilen vadilerden birisi olan Harşit Vadisi içerisinde bulunan "örümcek Ormanları", Orman ağacı türleri bakımından da yöredeki diğer orman alanlarından daha fazla takson içermektedir. Başlıca Orman ağaçları Doğu Ladini, Doğu Karadeniz Göknarı, Sarıçam, Doğu Kayını, Meşe ve Akçaağaç taksonları, Kafkas Ihlamuru, Adi Gürgen ve Doğu Gürgeni, Porsuk, Titrek Kavak, Adi Kızılağaç, üvez türleri, Dağ ve Ova Karaağaçları ve Anadolu Kestanesi'dir.

Bölge ormanlarının tamamının mülkiyeti Devlete ait olup, bölge içerisinde başlıca 15 adet köy ve birçok yayla ve mezre evleri * bulunmaktadır. Tanınmış Güvende Yaylası bölge dahilinde, Kazıkbeli Yaylası ise bölgenin güneybatı sınırındadır.

Örümcek Bölgesi'nin kuzeyi Harşit Çayı ile sınırlı olup güneyi Kürt mezarlığından başlayarak, Ortadağ, înlerbaşı T., Sarıyar T., Acemboli T. ye ulaşır. Batısı; Sarıyar Tepeden başlayarak Yılangediği T.,Kazıkbeli Yaylası, Kazıkbeli Deresi, Balıklı Dere, Kavraz Deresi, Sagukoluk Deresi, Bakacak mevkii. Kurban T.,Kılıçkaya sırtından Harşit Çayına ulaşır.

Doğusu; Dokuzoğlak T., Karataş T., istihkam T., Naletleme T., Osmanlı T., Kuruluk T., Çatak T., Büyükdüz Tepe'-den Manastır Dere ve Harsit Çayına ulaşır.

Örümcek Ormanlarının otsu ve odunsu tüm bitki taksonlarım ortaya koymak ve saf mescerelerin floristik yapısını belirlemek amacıyla, Karadeniz Teknik üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü'nce doktora tezi olarak verilen "Kürtün (Gümüşhane)- örümcek Ormanlarının Florası ve Saf Mesçere   Tiplerinin Floristik Kompozisyonu" adlı bu çalışmadan bazı notlar aktararak yaparsak sanıyorum bu yazımızın da biraz bilimsel değeri olacağı gibi, yanlı ve taraflı bir yazı olmayacağı, bunun yanında sadece memleket havarisi kesilmeden bu memleketin tüm toprağının aynı değerde olduğu ancak bir kısmının ülke kaynakları yönünden  yeterince fonlanamadığı. Bu güzellikleri barındıran bu topraklarında fonlanması gerektiği ve yeterince de tanıtılmaları gerektiği sonucu kendiliğinden ortaya çıkacaktır. Şimdi biz konumuza dönelim.  Doktora tezi konusunu oluşturan örümcek Ormanları, için bu tezde " Karadeniz ardı kesimlere geçiş sonunda bulunup, otsu ve odunsu taksonlar yönünden oldukça zengin bir yapı göster¬diğinden "ÇEKİRDEK SAHA" özelliğini taşımaktadır." Şeklinde önemli  bir tespit bulunmaktadır.

Yine bu doktora tezinde "...Karadeniz ardı geçiş zonunda bulunan çalışma alanı bitki coğrafyası açısından Holarktik bölgenin Euro-Siberian flora alanının Kolşik kesiminde kalmaktadır.

Bu araştırmada örümcek Ormanlarının mevcut bitki taksonları ve saf mescere tiplerinin bonitet ve kapalılığa göre floristik bileşimleri saptanarak saf Ladin, Sarıcam ve Kayın meşçerelerinin fito-sosyolojik yönden değerlendirilmesi yapılmıştır.

Çalışma alanında 614 adet bitki taksonu tespit edilmiştir. Engler ve Davis yöntemine göre sistematik di¬zileri yapılan bu taksoniardan floristik bölgeleri tesbit edilebilenlerin % 76,2'si Euro-Siberian. %17.7'si îrano-Turanian, %2,5'i Mediterranean flora kökenli olup, %3,6 oranında da kozmopolit taksoniar mevcuttur. Ayrıca çalışma alanı %12,6 oranında da endemik bitki taksonu kapsamaktadır.

Bölgede saptanan bitki taksonlarının 9'u araştırma alanı ve Dogu Karadeniz Yöresi için 2'si ise Türkiye florası için yeni olan türlerdir. Saf Ladin. Sarıcam ve Kayın mesçerelerinde; floristik bileşim, taksonlarm bulunma sayıları ve örtme değerleri bonitet sınıflarına ve kapalılık derecelerine göre değişmektedir." Şeklinde önemli tespitlerde bulunulmuştur.

Hızlı nüfus artısına paralel olarak orman ürünlerine duyulan ihtiyaç hızla artmaktadır. Ormanlardan sürekli olarak yararlanmak ancak onun tüm bireylerini ve bireyler arasındaki ortak ilişkilerin sağlıklı bir şekilde bilinmesiyle mümkün olabilmektedir. Günümüz ormancılığında flora ile yetişme ortamı ve verimliliği arasındaki ilişkilerin belirlenmesi oldukça  önemlidir. Bunun içinde birçok flora, vejetasyon ve ekoloji çalışmalarına ihtiyaç vardır.

Türkiye Kuzey ve Güney' de dağlarının denize paralel uzanarak iç kesimlere geçit vermeyen topoğrafik yapısı nedeniyle çok farklı iklim bölgelerine ayrılmaktadır. Bu durum ayrıca zengin flora ve karışık bir vejetasyon yapısı¬nın oluşmasına da sebep olmaktadır. Ülkemiz de 1960'lı yıllarda üç ile beş bin arasında tahmin edilen flora sayısı yapılan çalışmalarla 10.000 lere yaklaşmıştır. Endemizm yönünden de Anadolu çok zengin bir yapıya sahiptir.

Florası henüz belirlenmemiş bir çok yerler değişik amaçla müdahaleler sonucu floristik yapısı giderek bozulmakta kimi yerlerin ise aslî bitki örtüsü tamamen tahrip edilmektedir- Bu durum gelecekteki olası flora değişimlerini karşılaştırma imkanını da yok etmektedir.

Gümüşhane ili Toprak Kaynağı Envanter Raporu" na göre, örümcek Bölgesi ve ormanlarının büyük bir çoğunlukla kahverengi orman toprakları, yüksek dağ, cayır (alp çayırları) toprakları ve gri-kahverengi podzolik topraklardan oluştuğu belirtilmekte ve az bir bölümünde çıplak kaya ve moloz'lardan ibaret olduğu ifade edilmektedir

Bitki Coğrafyası, bilim dalına göre dünya 37 ayrı 'flora bölgesine' ayrılmıştır. Bu sınıflandırmaya göre üç farklı bitki coğrafyası bölgesi Türkiye sınırları içinde buluşur. Türkiye gibi dünyanın çok küçük bir bölümünü kaplayan bir alanda üç ayrı bölgenin buluşması çok nadiren görülen bir durumdur.

Türkiye'de buluşan bitki coğrafyası bölgeleri şunlardır: İran-Turan Bölgesi, Akdeniz Bölgesi ve Avrupa-Sibirya Bölgesi "Önemli Doğa Alanları"nın belirlenmesinde kullanılan biyomların tanımlanması açısından da büyük önem taşımaktadır.

Biyolojik çeşitliliği artıran en temel kavramlardan birini, yani endemizmi oluşturan coğrafi koşulları sağlamaktadır. Yüksek dağ zirveleri, derin nehir vadileri, kapalı havza gölleri, fiziksel izolasyonun en üst düzeyde görüldüğü ve bu nedenle sadece bu alana özgü pek çok canlı türünü, yani endemik türü barındıran alanlardır. Bu alanlar pek çok "Önemli Doğa Alanı"nın seçiminde içerdikleri endemik türler nedeniyle belirleyici olmuştur.

Anıt ağaçların yaşayan varlıklar oluşu, kendilerine özel ilgi gösterilmesini gerektirmektedir. Toplumun ortak mirası olan bu ağaçların gerçek anlamda korunabilmesi, bunların ancak topluma mal edilmesiyle mümkündür. Tespit ve tescil bu bağlamda en önemli aşamadır.

Doğal ve kültür mirasımızın en özgün temsilcileri olan anıt ağaçlar süzülüp geldikleri yüz yıllar içinde pek çok tarihsel olaya tanıklık etmiştir.  Birey ve toplum psikolojisi üzerinde büyük etkisi olan anıtsal ağaçların gelecek kuşaklar için saklanılması, çağdaş çevreciliğin birincil görevleri arasında sayılmalıdır. Bu nedenle içerisinde dünyada sadece o yöreye özgü endemik bitkilerin  ve anıt ağaçlar bulunan Örümcek ormanları, zaman kaybedilmeksizin "Milli Park" kapsamına alınarak gerekli ödenekleri ve fonları tahsisi olunmalıdır.

Şu unutulmamalıdır ki, Ülkemizin Üyelik sürecinin başında olduğumuz Avrupa Birliği'nin (AB) de bu konudaki politikaları çok açıktır. Birliğe üye olan tüm ülkeler, Kuşları Koruma Yönetmeliği (79/409/EEC) ve Habitatları Koruma Yönetmeliği (92/43/EEC) kapsamında Natura 2000 adı verilen korunan alanlar ağını oluşturmak ve doğayla uyumlu bir şekilde yönetmekle yükümlüdür. Türkiye'de bu konuyla ilgili yasal süreç henüz başlamıştır.

Halihazırda yürürlükte olan ulusal mevzuatımız da doğal alanların korunması görevini bizlere yüklemektedir. Çevre ve Orman Bakanlığı'nın altında görev yapan Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile Özel Çevre Koruma Kurumu'nun bu yükümlülüğü yerine getirmek için yaptığı çalışmalar sürekli takip edilmelidir.

Türkiye'de hangi alanların öncelikli olarak korunması gerektiği konusunda pek çok bilimsel çalışma yürütülmüş ve ülkemizde bu güne kadar uluslararası kriterleri sağlayan 266 önemli doğa alanı belirlenmiştir. Bu alanlar, Türkiye'nin doğal zenginliğini en iyi şekilde temsil eden birer miras coğrafyadır ve ülkemizin yaklaşık %19'unu kaplamaktadır. Alanların büyük kısmı tehdit altındadır ve toplam yüzölçümlerinin %80'inin hiçbir koruma statüsü yoktur.  Zigana Coğrafyasında olduğu gibi,

Ülkemizde Orman kanununa tabi olan ve yine ormanların korunması açısından 1983 yılında çıkarılan 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu'na ve buna dayanarak hazırlanmış olan Milli Parklar Yönetmeliği, Milli parkları ve özellikleri ve bu parklarda yapılacakları kanun  ve yönetmelikle belirlemiştir. Uygulama alanının alt yapı ölçütleri (yol, su, elektrik, telefon vb.) değerler yanında hukuksal alt yapıları ve personel istihdamı ve bu parkların yönetimlerinin kimlere ait olduğu Kanun ve Yönetmelikle ayrıca belirlenmiştir.

Milli parklar, tabiatı muhafaza etmek, bilim ve fennin faydalanmasını, yurt güzelliğini sağlamak, toplumun spor ve dinlenme ihtiyaçlarını karşılamak, turistik hareketlere imkan vermek için ayrılan yerlerdir. Yasadaki tanımıyla: Milli Park; Bilimsel ve estetik bakımından, milli ve milletlerarası ender bulunan tabii ve kültürel kaynak değerleri ile koruma, dinlenme ve tu¬rizm alanlarına sahip tabiat parçalarıdır. Milli parklarda da orman suçu işlenmesi halinde fiile mahsus cezalar, ilgili madde gereğince iki misli olarak tayin edilir. Cezaların iki misli olarak tayin edileceğine dair bir hüküm de 2873 sayılı kanunda yer almıştır.

Kanunda bunlar yer almakla birlikte yine bu kanunda  korunan alanlar olarak belirlenen alanlar.  kimi siyasi kararla durumu idare etmek için Milli park kapsamına sokulmadan, Tabiat Parkları, Tabiat Anıtı, Tabiatı Koruma Alanları. Olarak adlandırılmakta ancak bu alanlar ve coğrafyalar  hiçbir ödenekten faydalandırılmadığı gibi Milli Park Statüsünde olmamaları nedeniyle, ancak ve ancak  yöresel imkanlar ve yöre halkının duyarlılığı sonucunda bu alanlar koruna bilmektedir.

Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından, Milli Park kapsamına alınmayan ancak  bu yasa çerçevesin de Tabiat Parkları, Tabiat Anıtı  gibi benzeri adlarla adlandırılan yerlerin Bir an önce halka mal edilmeli ve Milli Park olarak ilan edilmelidirler. Sadece bunlar mı Zigana Dağı ve etrafını çevreleyen ormanlık bölge Limni Gölüde buradan nasibini almalıdır.  Bizde biliyoruz ki ülkemiz kaynakları her şeye yeterli değildir. Ama kaynaklara, kaynak olan bu gibi alanlar tabiî ki korunmalıdır. Hemde birinci dereceden bu işlem yapılmalıdır.

Milli parklar kapsamına alınmayan alanların neden devlet zoruyla korunması gerektiği tartışmasını başlatmadan önce . Dünya ölçeğinde bu alanda neler yapılıyor güncel bilgilerle bir değerlendirmesini yapalım. Bu değerlendirmeden sonra inanınki bu konuda geç kaldığımız ortaya çıkar.İşte Zigana Coğrafyası derneğinin başlattığı ve 2008-2010 yıları arasında yapmayı hedeflediği "Zigana Coğrafyası Özel Cevre Koruma " çerçevesindeki " Zigana Coğrafyası Biyotop Haritalama" projesinin tüm bu coğrafya için uygulanması gerektiği hatta geç bile kalındığı kanısındayım.

Unutmayalım ki Zigana Coğrafyası korunmaya ve kollanmaya muhtaçtır.

Yararlanılan kaynaklar:

KÜÇÜK Mahir, "Kürtün (Gümüşhane)-Örümcek ormanlarının florası ve   

saf meşcere tiplerinin floristik kompozisyonu • KTÜ- Fen bilimleri  Enstitüsü 

Orman Mühendisliği Ana Bilim Dalı Orman Mühendisliği Dalı Eklim- 1992/ 

TRABZON •

http://www.cevreorman.gov.tr

www.ogm.gov.tr

http://www.ockkb.gov.tr

www.dogadernegi.org

http://www.sifiryokolus.org

http://www.kultur.gov.tr

http://www.agaclar.net/index.php?id=3152

http://www.bahcesel.com/content/view/4518/1/

http://arsiv.zaman.com.tr/2003/03/21/akdeniz/h11.htm

http://www.milliparklar.gov.tr/

http://www.epdk.gov.tr/lisans/elektrik/milliparklarpaftalistesi/milliparklarpftalistesi.doc

http://www.avcilarsitesi.com/avcilik-ile-ilgli-mahkeme-karari-kararlari/tabiat-koruma-alanlari-milli-parklar.html-
Oyu Puanı: 2 - Ortalama: 4

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 20 (0 Kayıtlı Üye 20 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.29299 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu