Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
6 Ocak 2010 tarihli Demokrat Gümüşhane Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen
Recep Ergin
Arkada bıraktığımız 2009 yılı için yapılan değerlendirmeleri nasıl olsa yaygın medyadan takip edip öğreniyoruz.2010 yılı için iletilen mesajların içeriğine baktığımızda ne yazık ki somut olarak bir düşünceye rastlamadığımızı hemen hepsinde soyut kavramlara yer verildiğini hep birlikte görüyoruz. Açık oturumlarda ise ele alınan konuları tartışan kişilerin hemen hemen aynı kişiler olduğunu gördükçe de aklıma şu gerçek geliyor. Demek ki geçen zaman içerisinde dünyadaki gelişmeleri yeterince algılayamayıp özümseyemediğimiz için olacak ki, düşünce kuruşlarımızda bir arpa boyu dahi yol alamamışız.
Bu gerçek bizi büyük düşünmediğimiz sonucuna götürmüyor mu? Büyük düşünelim derken küçük şeyleri düşünmeyelim yanılgısına da asla düşmemeliyiz. Örneğin; bir elma parlatıp satarsın 2 elma alırsın, yine parlatıp satarsın 4 elma alırsın… diye uzar gider. Bu hikayeden alınacak ders, küçük küçük hedefleri gerçekleştirenler gün gelir ki büyük hedeflere er geç ulaşırlar. Diğer bir örnek;
Bir çiftçinin oğlu olarak dünyaya gelen Henry FORD çocukluğunda kendi kurduğu atölyesinde saat tamiri yapardı. Yıllar sonra kendi adını taşıyan otomobil fabrikasını kurarak insanlık yaşamının değişmesine kattığı önemli rol bu büyük düşüncenin eseri değil mi? Keza, iş adamlarımızdan rahmetli Vehbi KOÇ’ un peynir satıcılığından meclis çatısındaki kiremitleri aktarmasına kadar uzanan ticari hayatı bu gün dev bir kuruluş olan TOFAŞ ’la hayat bulmadı mı? Ve 18 yaşında iken tıp öğrencisi olan Michel DELL; “IBM (Ay-bi-em) ile yarışmak istiyorum diyerek” bu gün ürettiği ürünlerle bilgisayar pazarını altüst ettiğini bu işle uğraşan herkes biliyor. Bu örnekler bize en büyük işler büyük hayal, büyük düşünceye sahip olanlar tarafından başarılmıştır gerçeğini öğretmiyor mu?
Büyük düşünmenin günümüzdeki yansımalarına gelince:
Birey olarak sivil toplum kuruluşları olarak yerel ve kamu yönetimleri olarak yeni yılda yani 2010 yılında bir yaptırım için düşünceleriniz var mı diye sorulduğunda vereceğiniz cevabınız var mı?
İki sivil toplum kuruluşumuzu ayrık tutarsak değerleri için ben yoktur diyorum. İki sivil toplum kuruluşlarından birisi kısa adı GTSO olan Gümüşhane Ticaret ve Sanayi Odası diğeri GİKDER olan Gümüşhane İktisadi Kalkınma Derneğidir. GTSO Başkanı Sayın İsmail AKÇAY önümüzdeki günlerde ilimizin öncelikli 5 sorununu saptayarak bir toplantı düzenleme uğraşı içinde. Kendisine haksızlık yapılmış olsa da sayın AKÇAY kendi meşrebine uygun olarak, temsil ettiği kurumun yüce menfaatleri için elinden gelen her şeyi yapmada öz verili olarak çaba gösterdiğini biliyoruz. Ve yine biliyoruz ki Sayın AKÇAY şehir adına yaptığı il dışı seyahatlerinde tüm giderlerini kendi karşılayacak kadar hassas düşünceli ve çoğumuzun bilmediği her yıl 800-900 öğrenciye eğitim yardımı yapacak kadarda öz verili ve cömert. GTSO ‘ nun bu büyük düşüncesini paylaştıktan sonra bir büyük düşüncesini paylaştığımız GİKDER etkinliğinden de söz edecek olursak, Genç Başkan Sayın Selim NAS mensubu bulunduğu dernek aracılığıyla öğrencilere fakır fukaraya destek olurken bir başka etkinliğinde Gümüşhane’nin geleceğine ait problemlerin çözümünde gösteriyor. Önümüzdeki günlerde Gümüşhane’nin sorunları ve iktisadı üzerine bir paneli düzenlenmesi uğrası içerisinde Sayın Nas.
Yerel yönetimlerden ve kamu yönetimlerinden herhangi bir ses yok. Sadece yeni yıl kutlamaları var.
Evet beyler! Yeni yıl kutlamaları bir başarıyla bir eserle taçlandırılması halinde bir mana ifade eder gerisi laf-ı güzaftır. Sonuç olarak:
Yüksek fikirler yüksek dağlara benzer alışık olmayanları ürkütebilir. Bundan korkmamak lazım Cenap Şahabettin’in dediği gibi, istediğiniz her neyse, onu düşleyebiliyorsanız elde etme hakkına da sahipsiniz. Unutmayalım :
BÜYÜK DÜŞÜNMEK
