Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
21 Nisan 2010 tarihli Demokrat Gümüşhane Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen
Recep Ergin
Adı:Seyfettin Aslan Aksoy,1933 Trabzon doğumlu. Seyfettin ailesi, Cumhuriyetin kuruluşunun 85. yılında Trabzon’da yılın ailesi seçilmişler. Eşi Hatice hanımla birlikte on çocuk büyütmüşler. Onların yılın ailesi seçilmesine neden olan hayat hikayelerini dinlemek bizlere Trabzon’da yapılan aile çalıştayına katılınca nasip oldu. Kendilerini arayıp, izinleri olursa bu haftaki makalemizde kendilerinden bahsedeceğimizi belirtince çok kibarca “neden olmasın” dediler.
Mart ayında yapılan TRABZON-ORDU-GİRESUN-RİZE-ARTVİN-GÜMÜŞHANE bölgesel aile çalıştayında; bu illerin sosyo-ekonomik ve kültürel verileri ışığında ailenin korunması ve geliştirilmesine yönelik bir aile çalıştayı yapıldı. Bu çalıştaya üniversitelerden,sivil toplum örgütlerinden,Milli Eğitim Müdürlüğü,İş Kur Müdürlüğü, ,Sosyal Hizmetler Müdürlüğü, Emniyetten Çocuk Şubesi Müdürleri ve çeşitli yetkililer katıldı..
Çalıştayda sunulan akademik bilgiler ve Türk aile yapısının korunmasına yönelik açıklamaların en anlamalısı örnek seçilen Aksoy ailesinin açıklamaları oldu. Sizlerinde bana hak vereceği bu açıklamaları yorumsuz sunuyoruz: …………………………………………………… - Ben Aslan Aksoy, tam 10 çocuk büyüttük, bunlardan bir tanesini lise son sınıf öğrencisiyken kaybettim. Evlat acısını tattık kısaca… - Çocuklarımın sekiz tanesine üniversite tahsili yaptırdım; yalnız bir kızıma tahsil yaptıramadım. - Çocuklarım okula giderken onlarla yakından ilgilendim, eve 20 dakika geç gelseler bunun nedenleri üzerinde dururdum. Onlara ev disiplinini öğrettim. - Bütün çocuklarıma kumbara aldım; onlara tasarruf etmeyi, ısraf etmemeyi öğrettim. - Ben çocuklarımı bir yandan okula gönderirken, yaz tatilinde de Camiye göndererek hepsinin dini bilgileri öğrenmelerini sağladım. - Çocuklarımın evlilik öncesinde yalnızca eşlerini tanımalarının yetmeyeceğini, aynı zamanda ailelerin de birbirlerini yakından tanımaları gerektiği konularında hep uyardım. Evlendirdiğim çocuklarımın aileleriyle de tanışıp kaynaştık. …………………………………………………… Anne Hatice Aksoy’un aktardıklarını da yine yorumsuz aktarıyorum: - Ben Hatice Aksoy, çocukların annesiyim. - Çocuklarımla hep arkadaş oldum, ev ödevlerini yapmada hep yardımcı oldum. Bana dertlerini hiç çekinmeden anlatırlar, onları dinler, sorunlarına yardımcı olurum. - Onlara küçük yaşlarda vatan sevgisini öğrettim. Çocuklarımın hepsine “ben bir küçük askerim, vatanımı beklerim” şarkısını öğrettim. Vatan sevgisi çocuklar için önemlidir. - Sevgi ve saygı kurallarını hepsine öğrettim. Büyüklerine ve küçüklerine karşı nasıl davranmaları gerektiğini ailemizde yaşayarak öğrendiler. …………………………………………………… Hatice Hanım bunları anlatırken Sosyal Hizmetler Genel Müdürü, Hatice hanıma hitaben; “Peki siz bunları nerden öğrendiniz de çocuklarınıza da öğrettiniz, siz hangi okulu bitirdiniz?”diye sordu. Hatice Ananın cevabı çok çok önemliydi: “Bende bunları ailemden öğrendim; ilkokulu okudum; ancak babam Trabzon müftüsüydü bunları babam ve annemden öğrendim.” diye cevap verdi. Bizler öğrendiklerimizin yada öğrenmek zorunda olduğumuz bilgilerin kaynağını hep okulda ararız; oysaki hayatımızın her bir alanı bizim öğreneceğimiz bilgi hazineleri ile doludur. Eğitim; yaşantımızın her alanında var olan sosyal bir olgudur. Aile bu alanların en işlevsel en hayati olanıdır. Birinci okulun aile olduğunu ben Hatice Anadan öğrendim. Allah onlara uzun ömürler versin.
NASİHAT ETMEYİN ÖRNEK OLUN!
