Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
19 Mayıs 2010 tarihli Demokrat Gümüşhane Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen
Recep Ergin
Belkide dünyanın en hızlı değişen ülkesi Türkiye'dir. Her sabaha yeni bir dünya keşfi kadar heyecan veren bir yenilikle karşılaşabiliyoruz. O kadar çok şaşırıyoruz ki; heyecanımız yılda bir kaç kez tavan yapıyor. Her güne yeniden doğuyoruz. Yarın bizi nelerin beklediğini asla kestiremiyoruz.
Son günlerin heyecan fırtınası ise; Bursa Sporun süper lig şampiyonluğu… Şampiyonluk İstanbul'un üç büyük takımının dışında mütevazi bütçesi olan bir Anadolu takımının oldu. Aslında süper ligde mücadele eden 18 takımda birincilik mücadelesi vermelerine rağmen; İstanbul dışında bir takımın şampiyonluğu herkesi şaşırtıyor! Şaşırmakta kısmen haklılar; çünkü İstanbul takımlarının bütçe gelirleri diğer takımlardan çok fazladır. Buradan şu sonuç çıkmaktadır ki; Futbol bir endüstri haline dönüşmüş, sermayesi ile kendi gücü arasında doğrusal bir bağlantıya sahiptir.
Şampiyonluğun yolu daha fazla sermayeden geçmektedir diyebiliriz. Böyle ise Bursa Spor nasıl şampiyon olabilmiştir? Demek ki; var olan sosyal gerçeklerin yanında, kıyısında, ötesinde birde hesapta olmayan gizli saklı kalmış başka gerçekler var.
Bunlar;
- Her şeye rağmen başarabilme inancı,
- Israrla ve kararlılıkla bir işe asılma,
- Yılmadan, usanmadan, bıkmadan hedefe kadar koşma,
- Emek ve alın terinin maneviyat boyutundaki karşılığına tevekkül,
- Dürüstlük ve samimiyetin halkın gücünü arkamıza almadaki fonksiyonunu bilmek.
Bunlar çoğaltılabilir. Belki bilmediğimiz başka etkenlerde vardır. Bizler halkın bu kadar şaşkınlığını manalandırmaya çalışmaktayız.
Türkiye'de halkın şaşkınlığı en çok; kendi ortak düşüncelerinin kendi istedikleri yönde sonuçlanmasıyla doruğa çıkmaktadır. Bu aslında şaşkınlığın ötesinde ortak heyecan da sayılabilir.
Şaşkınlığın diğer nedenleri ise kaybedenlerin cephesindeki ekonomik gerçeklerdir.İşte ekonomik gerçekler:
-Şampiyonlar ligine katılsaydı kasasına, Türk Futbol federasyonundan 2 milyon TL, UEFA tarafından 10,5 milyon dolar girecekti.
- İki ön eleme turuna katılmadan direkt Şampiyonlar liginde mücadele edeceği için çeyrek finale kalması durumunda 30 Milyon dolar daha kazanacaktı.
- Reklam gelirleri ve forma satışlarından kazanacağı para tahmini 25 milyon dolar.
Hülasa kelam; şampiyonluğu kaybetmek; aslında 100 milyon doları kaybetmek olduğundan şaşkınlık fazladır. Taraftarın samimi hisleri içerisinde 100 Milyon dolarlık bir hesap olmasa da “bu değirmenin suyu” buradan gelmekte ve İstanbul takımları için şampiyonluğun önemi bundan dolayı önemlidir.
Diğer 14 süper lig takımı ve taraftarı bunu böyle bile…
.jpg)
ŞAMPİYONLUK GÜZELDİR!
