Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
20 Ekim 2010 tarihli Kuşakkaya Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen
Recep Ergin
Torul Gençlerbirliği'nin 1. ligdeki ilk heyecanı maalesef rezalete dönüştü. Herkesin heyecanı damlayan suların altında kalırken, umut ışıkları yaklaşık 1 saat boyunca karardı.
Türkiye'de bu haberi okumayan, izlemeyen sporsever kalmadı. Verilen bunca mücadeleye ve emeğe yazık oldu. Emek vermeden başarıda en ön sıraya çıkma gayretinde olan beylerin hiç birisi ortalarda yok. Ne hikmetse bakan bile açıklama yapıyor ama bizdeki ilgililerden ses yok. Spordan sorumlu bakan tabiî ki açıklama yapacak ama Türkiye'nin tanık olduğu bir rezalet karşısında buradan çıt çıkmıyor. Yapılan açıklamaların kafa karıştırması da ayrı bir skandal. Bu işin asıl sorumlusu kim hala belli değil.
Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Sayın Faruk Nafiz Özak, 'salonun eksikleri için bizden talep edilen ödeneği gönderdik' diyor. Ardından kulüp başkanı Sayın Evren Özdemir, 'Salonun maç oynanmasına elverişli olmadığını önceden yetkililere ilettik' diyor.
Sayın Özdemir, salonun elverişli olduğunu kime söyledi? Sayın bakandan salonun eksikleri için ödeneği kim istedi? Ve en önemlisi Sayın Özak'ın gönderdik dediği ödenek ne kadardı ve nereye kullanıldı? Bu soruların cevaplarını kamuoyu merakla bekliyor.
Fazla değil 2 hafta sonra Torul deplasmanına, Türkiye'nin en büyük kulüplerinden birisi olan Galatasaray geliyor. Peki, o zamana kadar bu eksikler giderilebilecek mi soru işareti. Yoksa herkes yağmur duasına çıkarken, biz yağmursuzluk duası mı edeceğiz. Ya da elektrik kesintisi ihtimaline karşı herkes elinde fenerle mi maça gidecek.
Şimdi herkes o zaman karşılaşma Türkiye'nin en iyi salonlarından biri olan Aydın Doğan spor salonunda oynansın diyecek. Niye? Niye oynansın. Gümüşhane Torul'a ne kadar el verdi ki ya da Torul'un Galatasaray'ı kente getirmek için verdiği mücadelede ne kadar yanında oldu ki, Torul bu ikramı vilayetine yapsın. Hele hele hafta sonu yaşanan rezalette Torul'un hiç payı yokken ve tüm kabahat İldeyken bu ikramı Gümüşhane hiç hak etmiyor. Kimsenin hayal bile edemeyeceği bir başarıyı gerçekleştirmiş Torul halkı, gerekirse 2 haftalık süreçte kimseden destek almadan salonuna jeneratörünü bağlar ve herkes bir parçasını almak suretiyle salonunun çatısını değişir ve Galatasaray'ı layıkıyla ağırlar.
Sayın valimiz maç günü il dışındaydı. Ancak vali vekilimizin, Gümüşhane tarihindeki en önemli karşılaşmada olması da, beklenirdi.
Sayın valimiz geçtiğimiz hafta içinde, Gümüşhanespor'a destek amaçlı esnaflarımızla organize ettiği bir yemekte bir araya geldi. Yenişehir stadyumuna asılması gereken reklâmlar yemekte pazarlandı ve temsilcimize hatırı sayılır bir gelir sağlandı. Ayrıca Koza Altın İşletmeleri yetkilileriyle göğüs reklâmı konusunda neredeyse anlaşıldı. Demek ki, istenince her şey oluyor. Peki, Torul Gençlerbirliği için ne yapıldı? Yine Koza Altın'ın hafta içinde verdiği 20 bin liralık destekten başka görünürde bir şey yok. Burada sakın kimse yanlış anlamasın. Gümüşhanespor'a yapılanları çok görmüyorum. Hatta geç kalınmış hamleler olduğunu da vurgulamak istiyorum.
Ancak inanılmaz bir başarıya imza atarak devler ligine yükselmiş, mütevazı bir takımı maalesef yalnız bıraktık. Ankara'dan bu tarafa Anadolu'nun tek takımı olma özelliğini taşıyan Torul Gençlerbirliği'nin salon mağduru olmasına hepimiz seyirci kaldık.
Kimse unutmasın ki, temsilcimiz ve misafir takımın oyuncuları ve antrenörümüz sahaya damlayan suları havluyla silip temizlediler ama, alnımıza sürülen bu rezalet lekesini havlu falan temizlemez.
SORUMLUSU KİM?
