Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
10 Ocak 2010 tarihli Kuşakkaya Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen
Recep Ergin
Dünyanın her yerinde, eğer yönettiğiniz takım başarısız bir grafik çiziyorsa, takıma yeni bir hava katmak adına kadroyu tamamen değiştiremeyeceğinize göre teknik kadroyu değiştirirsiniz. Bu durum genelde kan değişikliği olarak adlandırılır.
Temsilcimizde, geçtiğimiz sezonun sonlarına doğru takımın başına getirdiği İsmail Batur ile ilk yarının sonlarına doğru yaşanan kayıplarla zirveden uzaklaşınca, kan değişikliğine gitmeye karar verdi ve eski çalıştırıcılarından Sinan Bayraktar ile yeniden anlaştı. Buraya kadar her şey normal gözüküyor. Ancak bu kadar yatırımın sonunda elle tutulur bir başarının ortaya çıkmamasının asıl sebebinin teknik konular olmadığı gün gibi ortaya çıktı.
Gümüşhanespor'un yönetim biçimine bir bakalım. İstanbul kanadı, Ankara kanadı ve Gümüşhane kanadı. Bu kanatların içinde Ankara, uçmaya ve uçurmaya hiç niyetli olmadı. Sessiz sedasız oturuyor. Yani sadece iş olsun diye varlar listede. İstanbul kanadı görüntüye göre bu oluşumun en önemli karar mekanizması. Ama iş öyle değil. Asıl mekanizma Gümüşhane'de işliyor. Hem de Gümüşhane kendi içinde ikiye bölünerek bu işi yapıyor.
Gümüşhane'de kimse dillendirmese de, tam anlamıyla iki kanat arasında s…k yarışı var. Geçtiğimiz sezonun başında, kanatlardan biri ağır bastı ve kendi istediği İlker hocayı getirdi. Hemen diğer kanat harekete geçti ve her geçen gün altını oyarak, İlker hocayı gönderdiler. Eli güçlenen diğer taraf hemen harekete geçerek, İsmail hocayı takımın başına alelacele monte ettiler. Bu ham-leye diğer kanadın sessiz kalması mümkün mü, hemen İsmail Batur'u harcama operasyonu başladı ve oda gitti. Tabi bu çabalara giden hocaların başarısızlıkları fazlasıyla çanak tuttu. Bu arada tek karar mekanizması görünen İstanbul kanadı ne yapıyor? Kocaman hiç. Parayı verenlerin kendileri olduğunu hatırlayıp, iki tarafında isteyip istememe konusunda yorumsuz kaldığı Sinan Bayraktar'ı hem de İsmail Batur'a önemli miktarda tazminatı vermeyi göze alarak takımın hocası yapıyor. Peki, siz İstanbul'dayken Sinan hocaya burada kim sahip çıkacak. Buranın ağır ağabeylerinden olur almadan takıma hocamı belirlenirmiş. Kan değişikliği yaparken kan kaybettiğinden haberdar olmayan ve parasıyla piyon olan karar mekanizmasıyla şampiyonluk hayalleri kuruyoruz.
Ayrıca şunun hesabını da yapan yok. Bugüne kadar Gümüşhanespor'a ikinci defa gelen hangi hoca başarılı oldu. Yılların deneyimi; Mustafa Akçay, Haluk Seçkin ve Mehmet Kaya hayal kırıklığı olmadı mı? Bu kadar deneyime sahip hocalar işin içinden çıkamazken, teknik direktörlük için yaşı genç sayılan Sinan Bayraktar'ın başarılı olacağına nasıl inandınız anlamak mümkün değil.
Sinan Bayraktar'ın, kişilik ve iş ahlakı olarak camiamızda görev yapan birçok hocadan daha kaliteli olduğu bir gerçektir. Ama bir kişinin iyi insan olması, iyi hoca veya başarılı hoca olacak anlamına gelmez. Birde Sinan hocanın Gümüşhane'de her iki kanattan da destek göremeyeceğini düşünürsek, devre arası olmasına rağmen yapılan onca transfere akıtılan paralara yazık değil mi?
Bugüne kadar yazdığımız yazılar, olumlu ya da olumsuz bir sürü eleştiri aldı. Olumsuzlukları yazdığımız zaman bütün samimiyetle yanılmayı diledik. İlk okunduğu zaman gözümüzün içine düşmanmışız gibi bakanlar, zamanın bizi haklı çıkarmasının ardından mahcubiyetle haklıymışsınız yorumunda da bulundular. İşimizi ve tespitlerimizi doğru yapmanın mutluluğunu ve gururunu elbette yaşıyoruz. Ama bir o kadarda üzüldüğümüzü belirtmek isterim. Çünkü Gümüşhanespor hepimizin ortak değeri.
Felaket tellallığı yapmak istemiyorum ama oluşan tablodan sonra, temsilcimizin sezonu lider tamamlaması matematiksel olarak mümkün olsa da mantıken mümkün gözükmüyor. Liderlik söylemleriyle insanları da yanlış motive etmek yanlış olur. Bu kadar yanlışa rağmen, ligi ilk beş içerisinde bitirebilirsek başarılı olmuş sayılırız. Çünkü biz kan değişikliği yerine kan kaybettik. Son olarak, İsmail Batur’un gidişiyle ilgili kamuoyunda bir takım söylemler var. Bu söylemlerin içinde ismi geçen kişiler küçük hesaplar yapacak kişiler değil. Evet, İsmail Batur baskıyla görevden alındı ama kamuoyunda söylenildiği gibi değil. Kanatlardan gelen baskıyla.
KAN DEĞİŞİKLİĞİ Mİ, KAN KAYBI MI?
