Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Hasan PİR->SEÇİMLERDE KİM KİMİN FATURASINI ÖDEYECEK?.. [ Arama ]

SEÇİMLERDE KİM KİMİN FATURASINI ÖDEYECEK?..
Başlık SEÇİMLERDE KİM KİMİN FATURASINI ÖDEYECEK?..
Açıklama -
Mail hasanpir2002@yahoo.com
Siteye Ekleyen Recep Ergin
        12 Haziran seçimleri için aday adaylarının partilere müracaat dönemi tamamlanmak üzere. AK Parti'de aday adaylarının müracaatları tamamlandı, diğer partilerde ise süreç devam ediyor.

            İlimizde aylardır devam eden, "şu aday olacaktı, bu aday olacaktı" söylentileri de sona ermek üzere.

            22 Kasım 2010 tarihli "2011'de Gümüşhane'de Kimler Milletvekili Olmalıdır?" başlıklı yazımda, kendine güvenen herkesin, tercih ettikleri partilerden milletvekili aday adayı olmaları gerektiğini, adayların çokluğunun yararlı olacağını yazmıştım ama görünen o ki, kimse kolay kolay adaylığa cesaret edemiyor. Bunun nedeni de herhalde  "siyasetteki dipsiz derinlik" olsa gerek. Her şeye rağmen aday adayı olma cesaretini gösteren bütün Gümüşhanelileri tebrik ediyoruz.

            Gelelim bundan sonraki ikinci aşamaya... Adayların netleşmesinden sonra hummalı bir seçim dönemi başlamış olacak. Her parti iki milletvekili çıkarmak için çalışacak.

            İşin seçmen tarafına gelince; tabii ki seçmenler de kendilerine göre planlar, programlar yapıyor, durum değerlendirmelerinde bulunuyorlar.

            Siyasetçilerin bir planı, programı ve ajandası olduğu gibi, seçmenin de bir planı ve ajandası var. Seçmenin ajandası öncelikle hafızası ve vicdanıdır. Vicdanını kim sızlatmışsa veya rahatlatmışsa bunu not etmiştir, unutması mümkün değildir.

            Her şeyden önce şunu iyi bilmek gerekir; siyasi partilere üye olmayan seçmenler potansiyel seçmendir. Onlar kimsenin "çantada kekliği" değildir.

            Seçmen; kendisine oy istemeye gelenleri, hafıza ve vicdan ajandasındaki notlara göre değerlendirecektir.

            Vatandaşımız öncelikle sevdiği parti veya adayı destekleyecektir.

            Eski hikmet kitaplarında; "bir şey dört özellikten biri için sevilir." denmektedir. Bu dört özellik şunlardır: 1- Fazilet 2- Lezzet  3- Hayırlılık 4- Menfaattir.

            Seçmen; partileri veya adayları değerlendirirken, öncelikle "faziletli, dürüst ve vatan için hayırlı" bulduğuna yönelecek ve tercih edecektir. Ya da, seçimi kendi menfaatleri açısından değerlendirecek ve hangi parti ve adaydan menfaati varsa ona yönelecek, hangi parti ve adaydan da zarar görmüşse ondan uzak duracaktır. İşte olayın asıl püf noktası burasıdır.

            Seçmen bazen, menfaat ve zarar noktasında bir partilinin veya parti yetkilisinin kendisine yaklaşımının, kendisine verdiği zararın faturasını, belki de çok masum olan diğer bir partiliye veya milletvekili adayına ödettirmek isteyecektir.

            Partilerin, bu durumu çok iyi tahlil etmesi gerekir. Bazen bir nal bir at, bir at bir yiğit, bir yiğit bir vatan kurtardığı gibi, bazen de bir küçük hata bir seçim kaybettirir. Veya seçmene yapılacak bir küçük iltifat bir seçim kazandırır.

            Gümüşhane, "bir oy"un ne kadar önemli olduğunu son belediye seçimlerinde gördü, yaşadı. 35 oy farkla kazanılan veya kaybedilen bir seçimde, seçimi kazandıran veya kaybettiren oy sayısı 35 değil, sadece 18'idi.

            Mademki 18 oy seçim kazandırıyor veya kaybettiriyor. Öyleyse, partiler ve adaylar geriye dönük olarak,-sadece kendilerinin yaptıklarını değil- partileri adına yetki kullanan kişilerin, makam sahiplerinin de yaptıklarını iyi tahlil etmelidirler.

            Tarih, yapılan hatalardan dolayı birilerinin faturalarını ödemek zorunda kalan bir başkalarının hikâyeleriyle doludur.  O hikâyelerden birisiyle yazımızı bitirmiş olalım.

"Parası olmayan, karnı aç vatandaşın biri, sokaklarda gezerken gözüne bir tabela ilişir. Lokantanın birinin tabelasında şunlar yazmaktadır: "Sen ye, torunun ödesin."

Yazıyı okur okumaz sevinçle lokantaya giren vatandaş, şaşkınlıklar içinde güzelce karnını doyurur, çayını içer, lokantadan çıkarken de garsona torununun adresini, telefonunu yazdırır. Torunun adresinin yazma çizme işlemi bittikten sonra, garson vatandaşın eline bir de hesap pusulası uzatır. "Bu da senin ödeyeceğin hesap amca..." deyince vatandaş daha da şaşırır. Torununun adresini verdiğini, ödemeleri onun yapacağını belirtip itiraz etmesi üzerine, garson gayet rahat ve gülerek; "tamam anladık, ama bu senin hesabın değil, dedenin sana bıraktığı hesap. Senin deden de burada yemek yemişti. Onun hesabını da torunu olarak sen ödeyeceksin" der...

       12 Haziran seçimlerinde acaba kim kimin faturasını ödemek zorunda kalacaktır? Bekleyelim görelim...

        Güzel günler dileğiyle.
Oyu Puanı: 61 - Ortalama: 2.81

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 20 (0 Kayıtlı Üye 20 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.24513 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu