Gümüşhane’nin ana gündem maddelerinden olan Turizm konusunda  hemen her toplantıda çeşitli kesimler tarafından düşünceler ifade ediliyor.
      Şehrimizin kalkınması, gelişmesi anlamında altın anahtar olarak görülen Turizm sektöründe meydana gelen yeniliklere gazetemiz sütunlarında yer vermeye azami gayret gösteriyoruz.
Önümüzdeki günlerde İstanbul’da bir fuar düzenlenecek. Bu fuarda Gümüşhane için ayrılmış bir stant bulunacak. Gerek Valiliğimiz, gerekse ilimizdeki bazı işadamlarımızın kendi alanlarıyla ilgili tanıtımlarda bulunacağı fuarlarda üst düzeyde fayda sağlanması gerekiyor.
      Fuarlar düzenleniş biçimine göre yörelerin veya işletmelerin özel amaçlarına hizmet eden organizasyonlardır.  Bu organizasyonlardan elde edilecek deneyimler, bir sonrakiler için de daha fazla katma değer sağlanmasına ışık tutmalıdır. Yoksa, her fuara aynı mantık ve düşünce ekseninde ne kadar katılırsanız katılın, sonucu etkileyecek bir fayda sağlamanız düşünülemez.
      Süleymaniye mahallesiyle ilgili güzel düşünceler olduğunu biliyoruz. Tarihi dokunun korunması başta olmak üzere, geleceğe yönelik kentsel planlama ile ilgili projeler yapılması da söz konusu. Zaten bu konuda verilmiş sözler de var. Hepsinden önemlisi bu mekanda kurulması düşünülen Kayak Merkezinin takipçisi olacağımızın da bilinmesinde yarar görüyorum.
      Toplum olarak görmeden inanmak istemediğimiz çalışmalar çoğu kez hayal gibi geliyor. Ne var ki; Amerika’yı yeniden keşfetmemize de gerek yoktur. Ülkemizin birçok yerleşim yerinde Turizm konusunda yapılan çalışmaların kentlerin hayatlarını olumlu yönde tam tersine değiştirdiğine şahit olmaktayız. Turizmle elde edilenler incelendiğinde ne ifade etmeye çalıştığımız daha iyi anlaşılacaktır.
      Bölgede geçtiğimiz yaz ayında uluslararası Kayak Federasyonu ve bizim ülkemizdeki görevlilerin birlikte yürüttüğü etüt çalışmalarının sonuçları belli. Doğal yapı, kar kalitesi ve kent merkeziyle neredeyse bütünleşebilecek bir özelliğe sahip olan bu merkezimizle ilgili düşüncelerimizin ve projelerin gerçekleşebilmesi için bugünkü rakamlarla 6 milyon YTL’ye ihtiyaç bulunuyor. 2006 yılı bütçesi 8 milyon YTL olan İl Özel İdaremiz imkanlarıyla bu çalışmanın yapılması mümkün değil. Başka yollardan kaynak ya da kaynaklar gerekli. Bunu temin etmekte siyasi iradenin görevidir. Buna benzer çalışmaların ülkemizde çeşitli tarihlerde gerçekleştirildiği biliniyor. Adına ne derseniz deyin örnekleri mevcuttur. Kars- Sarıkamış, Kayseri-Erciyes, Isparta-Davraz, Kastamonu-Ilgaz, vb. bütün bu tesisler mucize eseri ortaya çıkmadı. Gücü yetenler devletin kaynaklarıyla bu tesisleri kendi seçim bölgelerine kondurdular.
      Bizim de parlamentoda iktidar partisine mensup iki milletvekilimiz var. Süleymaniye Mahallesinde kurulması düşünülen kayak merkezi için 6 milyon YTL’ye ihtiyaç bulunduğundan bahsetmiştik. Bu kaynağı iki milletvekilimize paylaştırırsak her biri 3 milyon YTL kaynak bulabilmelidir. Bunu niçin ısrarla vurguluyorum . Sebebi şu : Türkiye’de  tek başına neler yapabildiklerini kanıtlayan siyasetçiler oldu.  Öyle olmalarını arzu ettiğimiz siyasetçilerden bizde iki tane var. İki milletvekilimizin iktidar partisine mensup olmaları da bu işin çözülmesi için bir şans olarak görülebilir.
      Geçtiğimiz yaz ayında Gümüşhane’yi ziyaret eden Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Atilla Koç, yapımı yarım kalan Kültür merkeziyle ilgili yüklenici müteahhitle sıkı bir pazarlığa girişmiş ve bunun sonunda da iş üretildikçe parasını ödeyeceğini taahhüt etmişti. Müteahhit belli bir oranda inşaatta imalat yaptı. Ancak işler Sayın Koç’un dediği gibi olmadı. Yani para ödenmedi. Müteahhit’in alacaklı duruma gelmesinin ardından başlayan mağduriyet Özel İdare kaynaklarıyla şimdilik çözüldü. Bakan Koç, sözünde durup eğer ödeneği gönderirse, Ankara’dan gelecek kaynak müteahhit’e ödenen oranda Özel İdarenin kasasına girecek.
      Turizm’e önem verildiği doğrudur. Süleymaniye Mahallesinde eğer bu tesis yapılmak isteniyorsa öncelikle proje çalışmaları tamamlanmalı ve gerekli kaynaklar sağlanmalıdır. Kaynak sağlanması konusunda eğer Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Koç’un eline kaldıysak da vay halimize.
      Esen kalın…