Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Mevlüt ERGİN->TUTKU, ÖFKE VE İDEALLER [ Arama ]

TUTKU, ÖFKE VE İDEALLER
Başlık TUTKU, ÖFKE VE İDEALLER
Açıklama 18 Mayıs 2011 tarihli Demokrat Gümüşhane Gazetesindeki yazısı
email mevlut29@mynet.com
Siteye Ekleyen Recep Ergin

Gençlik, hayatın rüzgâr gibi geçen ve sonra özlemle hatırlanan en kısa dönemidir. Bazılarımızın yakın geçmişte yaşadığı, bazılarımızdan çok çok uzakta kalmış, bazılarımız için ise henüz yaşanmakta olan bu güzel yıllar, hafızalarda hep hareketli, hızlı ve doyulmayan yıllar olarak hatırlanır. Hakikaten her yönden gelişme ve olgunlaşmanın yaşandığı, tatlı hayallerin, tutkuların ve ideallerin yeşerdiği; sıkı arkadaşlıkların kurulduğu, kendini kanıtlama çabalarının yoğun olarak yaşandığı, zaman zaman da derin uyumsuzluklarla karşılaşılan yıllardır gençlik yılları. Sevinçle üzüntü, sevgi ile nefret arasındaki sıkışmalardır. Bir yandan çevre ile yaşanan çatışmalar, öte yandan dürtüleri dizginleme çabasıdır.  

Bir başka anlatımla, içinde hazine olduğunu düşündüğümüz hayat kovasını taşıyan zincirin son halkası gibidir gençlik yılları. Ah bir geçse şu günler, ah hayata dalsam, şu kadar kazansam, bu kadar kazansam, şunu yapsam, bunu yapsam.  Sonra bir bakıyorsunuz, kuyudan çıkan kovada hazine yerine, temizlenmesi gereken çamura bulaşmış değeri olmayan birkaç bozuk para var. Hepsi bu kadar. Ve anlaşılır ki artık gençlik yılları sona ermiş, sonrasını bekleyen hayat kavgası ve koşuşturmalar. 

Aristo da 2300 sene önce, gençliğin özelliklerini anlatırken önce; ‘tutkulu, huysuz ve öfkelidirler’ diyerek söze başlayıp sonra şöyle devam etmiştir.  İsteklerinin önüne dikilen en küçük engele bile katlanamazlar. Onura, başarıya, paradan çok değer verirler. Çünkü paraya gereksinimleri olmaz. Eli açık ve iyilikseverdirler. Çünkü kötülükleri tanımamışlardır. Çabuk güvenir, çabuk bağlanırlar. Çünkü aldatılmamışlardır. Yüksek amaç ve hayalleri vardır; çünkü daha yaşamın sillesini yememişlerdir. 

Aslında, gençlik yılları, insan ömrünün, en hatalı, en hızlı ve en deli dolu geçen yılları olmasına rağmen, bilinçli ve sorumluluk sahibi olmaları şartıyla, her millet için önemli bir kuvvettir.                       Hele hele aydın, milli değerlerini koruyan, ileri görüşlü genç bir neslin yetişmesi, sahip olduğumuz şanlı tarihle birleştirildiğinde, Türkiye adına daha da büyük bir kuvvete dönüşecektir. 

Gerçektende nüfusumuzun % 60’ını  25 yaşın altındaki çocuk ve gençlerin oluşturduğunu biliyoruz. 70 milyonluk hiçbir batı ülkesinde, gençlik kesimi bu kadar büyük ülke yoktur. Üstelik ülkemiz gençliği de sorunsuz bir gençlik sayılır. Zengin toplumların gençlerine özgü hastalıklara henüz tutulmamışlardır.   

Mustafa Kemal Atatürk bu yüzden cumhuriyeti ve Türk Milleti”nin geleceğini gençliğe emanet etmiştir. Çünkü Mustafa Kemal Atatürk için gençlik, yeni proje ve fikirler üreten toplumsal bir kuşak anlamına geliyordu. Bu kuşağın iyi yetiştirilmesi için, tüm çabaların harcanması gerektiğini de her fırsatta dile getiriyordu. 

Bu konudaki en güzel sözü de şöyleydi."Gençler! Benim gelecekteki emellerimi gerçekleştirmeyi üstlenen gençler! Bir gün bu memleketi sizin gibi beni anlamış bir gençliğe bırakacağımdan dolayı çok memnun ve mesudum"  

Yarın 19 Mayıs Atatürk”ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı. Ulu önderin Türk Gençliğine armağanı olan bu günde, atamızı bir kez daha saygıyla anıyoruz... Aynı zamanda atamızın doğum günü olarak da kabul edilen bu günde, 130. Yaş gününü ve Türk gençliğinin bayramını tebrik ediyoruz. 

Saygılar…

Oyu Puanı: 22 - Ortalama:

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 21 (0 Kayıtlı Üye 21 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.16132 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu