Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Nedir mutluluk? Kimine göre çok yakın, kimine göre çok uzak. Kimi insan, almak olarak görür; kimisi de vermek. Aslında kendimizden tat almaktır mutluluk. Kendimizi görüp hissetmek, kendimizi sevip, barışık olmak, yani kendimize aşık olmaktır mutluluk. Gerçekten yapmak istediğin şeyleri yapmak, sevdiğinle zamanı süresiz unutmaktır mutluluk. Mutluluk hayata bakış açımızda gizlidir. Yaşama neler katıyoruz, işte o güzelliklerde saklıdır her şey. İyilikler kadar sıkıntılar, kayıplar, zorluklar da insanlar içindir. Tünelin en karanlık noktası aydınlığa en yakın olan anıdır derler. Yeter ki zor zamanları kendimize ve çevremize küsmeden geçirebilelim, olabildiğince pozitif olalım. Düzgün bir çubuk bile suda eğri görünür. Önemli olan bir şeyin görülmesi değil, nasıl görüldüğünün bilinmesidir. Mutluluk için olması gereken şartlar nelerdir diye sorsak; kimimiz sağlık der, kimimiz para, kimimizde başarı. Hepsimi gerekli acaba? Ama gerçek olan bir şey var ki tek başına mutlu olunmaz; mutluluk birlikte olunur, paylaşılarak olunur. Sahip olmakta, paylaşmakta olduğu kadar mutluluk yoktur. Paylaştığın bazen bir sevgili, bazen bir arkadaş bazen de eski bir dost olabilir. Ama hesapsızca paylaşmak, işte budur mutluluk. İnsanın yaşamı, malının çokluğuna bağlı değildir. Zenginlik sahip olduğumuz şeylerle değil, sahip olup da para için satamayacağımız şeylerle ölçülür. Mutluluk sorunsuz bir yaşam değil, onlarla başa çıkabilme yeteneği demektir. Bilinç ve yürek işidir. Aynı zamanda bilgi işidir. Fark etme, ayırt etme, düşünebilme ve yargılama işidir. Hayatı çözmektir yani, olduğu gibi kabul edip ona göre mücadele etmek, direnmek ve üstesinden gelmektir. Bir oyundur mutluluk. Mesela; hafta sonunda evimiz dağılmış, yığınla bulaşık yıkamışsak çok arkadaşımız var demektir. Yine faturalarımızı ödeyebiliyorsak bir işimiz var, gölgemizin farkında isek görüyoruz, rahatsız eden sesleri algılıyorsak duyuyoruz, dolmuşa doğru koşuyorsak yürüyoruz, çok ütü yapıyorsak bol kıyafetimiz var demektir. Devam edecek olursak sabahları çalan saat bizi uyandırıyorsa yaşıyoruz, akşamları çok yorulmuş isek o gün bir işlere yaramışız demektir. İşte eğer tüm bunların farkında isek zaten mutluyuz demektir. Yani mutluluk aslında hep yanımızdadır, bizi takip eder tıpkı kedinin kuyruğu gibi. Kedi ne zaman yakalamaya kalksa kuyruğu ondan kaçar hep, bırakınca da onu takip eder. Ama hep beraberdirler aslında. Mutlu insan dünyayı değiştirecek güçtedir. Düşünmeye, yaşamaya, üretmeye, kavgaya hazır insandır. Öfkeli ve tembel olmadan emek harcamak, çalışmak gerek. Öncelikle verebilmeli ki insan, alacakları olabilsin. İnançla, hoşgörü ve sabırla hayata bakarak gerçek mutluluğu, neşeyi ve daimi huzuru bulabiliriz. Saygılarımla…