Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Ali Coşkun HİRİK->TAYYİP BEY'İN ANNESİ VE FERAMUZ BEY'İN BABASI [ Arama ]

TAYYİP BEY'İN ANNESİ VE FERAMUZ BEY'İN BABASI
Başlık TAYYİP BEY'İN ANNESİ VE FERAMUZ BEY'İN BABASI
Açıklama -
Siteye Ekleyen Recep Ergin
Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bütün anneler gibi elleri öpülesi annesi merhume Tenzile Erdoğan’ın Hakk’a yürümesi üzerine bütün annelere karşı içimde tuttuğum duygu seline daha fazla engel olamadım ve yazıyorum. 

Anne acısıyla yanan Başbakanımızın cenaze merasiminde yere doğru bakarak gözlerinden akıttığı yaşlar sanırım yıllarca hafızamdan silinmeyecek. O bakışlarda ölüme karşı duyulan çaresizliğin yanında benim içime gelip yeniden yeniden çöreklenen bir başka duygu daha vardı: Kim olursak olalım, bir gün kara toprağa gireceğiz! Allah o günümüzde hepimizin yardımcısı olsun!

Hepimiz bir annenin şefkatli kollarından uçtuk hayatın masmavi gözlerine. Hepimizin içinde ilk ninni güzelliğinde ilk sevgi tomurcukları bir annenin kıpırdayan dudaklarından döküldü. Hepimiz bir annenin canından bir can olarak gözlerimizi açtık dünyaya. Hepimize koruma zırhı olan dualar yine bir annenin dudaklarından döküldü. Ne mutlu güzel evlatlar doğurup kendi güzelliği evlatlarına aktararak bu hayattan göçüp giden annelere. Bütün annelerin ellerinden öpüyor, onlara layık olmaya çalıştığımız bu dünya hayatında bizler de evlatlarımızın annelerine sonsuz bir güven, sadakat ve saygıyla yardımcı olmaya çalışıyoruz.

Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan ağladı; gözyaşları benim içime döküldü. Epey bir zamandır içimde mahzunlaşıp kendi köşesine çekilen hüzün çocuğu tebessüm etti, güldü. Hey koca dünya dedim içimden, ne küçüksün! Aslında bir varsın bir yoksun! “Firavun’un zulmünden Musa’yı koruyan Allah’ım, oğlumu koru” diye dua eden bir ana musalla taşında yatarken oğlu o anda hiç olmadığı kadar korunaklıydı dünyanın bütün oyunlarına karşı! Bir ananın veya bir babanın hayır duasını arkasına alan bir başbakan dünyanın bütün gelişmiş silahlarının korumasının dışında, bambaşka bir âlemde korunaklıdır, bunu kendisi de biliyordu aslında. Onun için mağrur bir duruşla gönderdi annesini kara toprağa. Birlikte yaşanan güzel günler şimdi mazinin tozlu raflarında kaldı. Zaman ömür evinin tozunu ne zaman alır bilinmez ama, aslında bu yangın yeri hayatımızda anılarımız geriye kalan bir küldü. Manzara yürek dağlayıcıydı ve hüzünlüydü. Başbakanımız ağladı; gözyaşları benim içime döküldü.

Anaların ayakları altındaki cennete layık evlatlarımız olsun inşallah. İnşallah Başbakanımızın döktüğü gözyaşlarının ağırlığı oranında analarımıza karşı hiçbir şeyle değişilmeyecek manevi hazlarımız olsun. Her türlü koruması mevcutken oğlu Başbakan’ın yolunu bir pencere kenarından gözleyen bir ana yüreğinden daha bir geniş ve daha bir büyük yürek tanımı yapmadı kitaplar. Yapamaz da! Sahip olduğumuz cevherin kıymetini öldükten sonra anlayan ve bu yüzden de dizlerini döven evlatlardan olmayız inşallah. Bizi her türlü belayla deneyen felek, anamızdan, babamızdan aldığımız bayrağı galiba hayatın nefis denen ölmüş bedeninin üzerine dikmek azmimizi yeterince anlayabilmiş değildir! İman düşmanı bütün çirkin canavarlara hatırlatalım; biz anamızdan, babamızdan beddua almadık ki size yem olalım! Bilinmelidir ki hayata karşı asil duruşunu anasından, babasından almamış bir evladın iman kabında her zaman kirli sular birikir. Anasının, babasının dua tadındaki içten yakarışlarıyla büyümeyen bir evladının zulmünden Allaha sığınırım!

Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, yanaklarından süzülen gözyaşları eşliğinde son anneler gününde ellerini öptüğü annesini uğurladı. Adı ne olur, veya bilmiyorum ne olmalıdır, ama bu övünç vesilesi olabilecek bir sevda yolculuğudur. Bu koskoca evrende sahipsiz olmadığımızı bilen gönüllerimiz, analarımız ve babalarımıza öf bile demeyen bir ruh ikliminde bizleri sıcak tutuyor. Başbakan doğuran bir anne olarak değil, iyi bir evlat doğuran bir anne olarak merhum Tenzile Erdoğan’ın gidişi, elbette ki hepimizi hüzünlendirdi. 

Kötü anne, kötü baba yoktur, kötü evlat vardır yaklaşımıyla sarsıldık. Bir kez daha hesabı çektik nefsimizi, bir kez daha! Bir ananın yumuşak kucağına hasret, bir babanın erkekçe dayanıklılığı içinde, kim bilir ne zaman, nerde uyanacağız bir sonsuz sabaha!

Hepimiz, analarımıza, babalarımıza dayanıp bu günlere geldik. Babam hâlâ beni çekip bir köşeye tıpkı bir çocuk gibi nasihatler veriyor.  Anam hâlâ sevdası uğrunda ölenlere sicim sicim ağlayan bir insan! Sen kendini ne sanırsan san, sen onların gözünde hâlâ büyümemiş bir çocuksun! “Tamam baba, tamam anne, senin dediğin gibi olsun” dediğin an var ya, işte o an gülen gözlerinden fışkıran tarifsiz bir mutluluksun! 

Gümüşhane Milletvekili Sayın Feramuz Üstün’le aynı çocukluk günlerinden geçerek bu günlere geldik. Annesi benim annem, babası benim babamdır. Nasıl bir toprakta yetiştiğimizi, hangi minerallerle ruhumuzun açlığını kapattığımızı bizi tanıyan herkes bilir. Asalet; köylülükte, şehirlilikte değil; yetişme tarzında, manada, özde ve ruhtadır.Herkes anasından babasından aldığını veya alamadığını koyuyor ortaya diye düşündüğüm zamanlarda mayası taşmış insanların analarının ve babalarının feryatlarını duyar gibi olurum. Asalet sonradan kazanılar bir şey değildir; doğuştan ana, baba aracılığıyla çocuğa geçer ve hayatın bin bir türlü imtihanında ortaya çıkar. Siz nerde, ne zaman denendiğinizi bile anlayamazsınız, ama üçüncü şahıslar sizi izler ve notunuzu verir.

Lütfen şimdi izleyin ve notunuzu verin: 

Milletvekilimiz Sayın Feramuz Üstün’ün muhterem babası Remzi Emmi’nin (Allah başımızdan eksik etmesin, ellerinden öperim!) seçimden sonra ilk temasında oğlunu bir köşeye çekip bayram için elini öpen oğlunun kulağına  “Oğlum harçlığın var mı!”diye fısıldadıktan sonra kimseler görmeden Sevgili Feramuz Üstün’ün cebine 50 tl sıkıştırmasının izahı nedir sizce?

Ben böyle bir baba yüreğini ayakta alkışlıyorum. 

Gücü bulduktan sonra, değişmeden ve  sapmadan dünyanın gelip geçiciliğiyle yorumladığımız bütün maddi değerlerine karşı oğlunu manevi bir yakarışla  korumaya çalışan bir baba yüreği asil ve büyük bir baba yüreğidir. 

Her türlü koruması mevcutken oğlu Başbakan’ın yolunu bir pencere kenarından gözleyen bir ana yüreğinden daha bir geniş ve daha bir büyük yürek tanımı yapmadı kitaplar. Yapamaz da!

Anamın, babamın; bütün babaların ve annelerin ellerinden öpüyorum. 

Allah onları başımızdan eksik etmesin!

Amin! 
Oyu Puanı: 29 - Ortalama: 3

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 18 (0 Kayıtlı Üye 18 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.38887 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu