Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Mükerrem KALKAN->Yükseklerdekiler Yerdekiler Kadar Emniyette Değildir [ Arama ]

Yükseklerdekiler Yerdekiler Kadar Emniyette Değildir
Başlık Yükseklerdekiler Yerdekiler Kadar Emniyette Değildir
Açıklama -
Siteye Ekleyen Recep Ergin
"Övündürmesin seni yükseklerde oluşun,
 Çamur da göğe çıkar kanadında bir kuşun" (Necip Fazıl Kısakürek)

İnsanoğlu yaratıldığından beri hep gözü yükseklerde olmuştur. Hangi durumda olursa olsun mevcut durumla yetinmemiş, daha fazlasını arzulamıştır. İnsan bu sınırsız istek ve heveslerine bir türlü gem vurmayı becerememiştir.

Dünyada olan biten her şey bir denge üzerine kurulduğundan her şey kendi yerinde güzeldir. Tahterevallinin bir tarafı ağır bastığı zaman denge kaybolur. Dengenin kaybolması da tüm olumsuzlukları beraberinde getirir.

Aslanın kedi rolüne bürünmesi komik olurdu. Ancak ondan daha komik ve absürt olanı kedinin aslan rolüne bürünmesidir. Toplumda kedi kılıklı aslanlar epeyce çoğunlukta. Kendilerinin değerli olduğunu, kendilerinin üstünde bir güç olmadığını zannederler. Oysaki ne büyük bir gaflet içerisindedirler.

Peki insan neden haline şükretmez de daha fazlasını ister? Neden bulunduğu şartlara göre mutlu olmayı beceremez. Bu soruya herkes farklı cevap verebilir. Bence insanın doymak bilmeyen arzu, heves ve istekleri insanı daha fazlasını istemeye sevk etmektedir. Kişinin daha iyi yaşam şartlarına ulaşması için mücadelesinden bahsetmiyorum. Kapasitesinin üstünde bir yere gelmesinin en başta kendisine vereceği zarar üzerinde durmak istiyorum. Esasında kişi ne altta ne üstte olmalı, olması gerektiği yerde olmalı. Kainattaki düzene baktığınız zaman mükemmel bir sistemin olduğunu ve bu sistemin de bir denge üzerine kurulduğunu görürüz. İnsan kendisinin yargıcı olmalı, kendini yargılamalıdır. İç muhasebesini yapmayan bir kişi elbetteki nerede durması gerektiğini bilemez.

Makam, mevki, şan, şöhret, para birden bire elde edildiği zaman korkunç sonuca götürür insanı. Hak edilmeden verilen makam, kazanılmadan elde edilen para, bunun sonucunda elde ettiği şan, şöhret ve güç bir gün başına bela olacaktır. Toplumda bunun sayısız örnekleri görülmekte ama bunlardan bir türlü ders almamaktayız.

Birisine hak etmediği bir makam teklif edildiği zaman reddedecek kaç tane insan kaldı bu dünyada? Hak etmediği bir para eline geçtiği zaman bu benim hakkım değil diyecek kaç kişi var acaba? Teklifi, parayı kabul edenlerin de ne şöhretleri kalır ne paraları.

Hak ettiğiniz yerde olun her zaman. Tabii birinci kattan düşmekle on birinci kattan düşmek bir değil. Onun şiddetini siz hayal edin. Başarı merdivenleri tek tek çıkılır. Belli bir mücadele ve emek gerektirir. Alın terine evet, haksız kazanca hayır diyelim. Böylece hem kendimize, hem de topluma iyilik yapmış oluruz.

Şeyh Edebâli'nin Osman Gazi'ye yapmış oldukları nasihatte "Üç kişiye acı:  Cahiller arasında âlime, zenginken fakir düşene, hayırlı iken itibarını kaybedene. Unutma ki, yüksekte yer tutanlar aşağıdakiler kadar emniyette değildir." demiştir.  
Oyu Puanı: 37 - Ortalama: 4.56

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 10 (0 Kayıtlı Üye 10 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.2927 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu