Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
GÜMÜŞHANELİLER VE GÜMÜŞHANE EMNİYETİ DİKKATLİ OLMALIDIR
Başlık
GÜMÜŞHANELİLER VE GÜMÜŞHANE EMNİYETİ DİKKATLİ OLMALIDIR
Açıklama
-
Mail
hasanpir2001@yahoo.com
Siteye Ekleyen
Recep Ergin
Dünyanın en güzel coğrafyasında, en güzel ülkesinde yaşıyoruz. Bu cennet vatandan dolayı Rabbimize ne kadar şükretsek azdır.
Bu cennet vatanın güzelliğine bir güzellik daha katan şey ise demokrasimizdir. İnsan onuruna yakışır güzelliklerin kültürü olan demokrasimizin en güzel meyvesi ise Cumhuriyetimizdir.
88 yıllık Cumhuriyetimizi de, demokrasimizi de, Cennet vatanımızı da her zamankinden daha dikkat ve özenle korumak ve kollamak zorundayız.
Tarihin en köklü milleti olarak, elimizde kalan bu değerleri kaybettiğimiz anda bizim için her şey bitmiş demektir.
Dünyada çok az millete nasip olan pek çok güzelliklerimize rağmen, millet olarak önemli bir zaafımız, pek tarih okumuyor olmamızdır. Bunun sebebi belki de hep tarih yazan bir millet olduğumuz içindir. Yani, bu millet, belki de "tarih yazmaktan tarih okumaya vakit bulamamıştır."
Tarihler bize gösteriyor ki, bu milletin düşmanları; yüz yüze, mertçe hiçbir zaman bu milletle savaşmamışlardır. Bunun yerine hep hileyi, desiseyi, fitneyi seçmişlerdir. Son oyunları ise, kandırdıkları kişileri PKK şer örgütü içine çekerek, bin yıldır beraber yaşamış vatan evlatlarının arasına şer tohumları ekmek ve bu cennet vatanda nifak çıkarmak olmuştur.
* * *
Terör can çekişirken, elbette onu besleyen ve ondan medet umarak bu ülkeyi bölüp parçalamak isteyenler ellerindeki her kozu oynamak isteyeceklerdir. Onların son oyunlarının adı da yine her zamanki gibi; "karmaşa, nifak, provokasyon ve kışkırtmadır."
22 Ekim 2011 tarihinde www.gumushane.gen.tr internet sitesinde, 24 Ekim 2011 tarihinde de Kuşakkaya Gazetesi'nde yayımlanan "Kur'an-ı Kerim'de övülen bir millet ve terörü bekleyen hazin son" başlıklı köşe yazımızda, "Devletimizin kararlılığı, ordumuzun ve emniyet güçlerimizin cansiperane çalışmaları, insanımızın basiret ve sağduyusu sayesinde terör örgütünün de terörün de kısa zamanda bitirileceğini" ifade etmiştik. Bugünkü yazımızda ise, terörle gelen bir önemli tehlike üzerinde durmak istiyorum.
* * *
Gümüşhane, Cumhuriyet tarihi boyunca belki de en huzurlu illerimizden biri olagelmiştir. Özellikle 12 Eylül 1980 öncesindeki o karışık günlerde bile anarşik olaylarda tek ölüm olayı olmayan il merkezi Gümüşhane olmuştur.
Gümüşhane'nin ve Gümüşhane insanının bu güzelliğine rağmen, şer oyunları Gümüşhane'de oynamak isteyenler çıkabilir. Gerçi Gümüşhaneliler, Gümüşhane gençliği ve Gümüşhane polisi ve Jandarması böyle bir oyuna müsaade etmez ama, yine de uyanık ve tedbirli olmak gerekir.
19 Ekim 2011 tarihinde Çukurca'da 24 askerimizin şehit edilmesinin ardından, o üzüntü ve hissiyat ortamında, 20 Ekim 2011tarihinde ortaya atılan "şer örgütün bayrağının asıldığı" haberinin şehrimizde nasıl bir infial yarattığını hep beraber gördük.
Gümüşhaneli gençlerimizin akıllı hareket etmeleri, his ve hareketlerini kontrol altına almaları ve emniyet güçlerimize inanmaları ve güvenmeleri ile olay büyümeden sona ermiştir. Bu bakımdan Gümüşhaneli gençlerimizi tebrik ediyorum. PKK şer örgütünün oyununa gelmemiş ve gerekli mesajlarını da herkese duyurmuşlardır.
Büyük millet olmanın gereği zaten burada kendisini göstermektedir. Milletimiz devletine güveniyor. Bu güvenin gereği olarak duyulan olaylar emniyet güçlerine haber verilmeli ve emniyet güçlerinin olaylara müdahale etmesi sağlanmalıdır. Gümüşhane'de de bu olmuştur.
Bu olayda iki nokta dikkat çekmektedir:
Bunlardan biri; "şer örgütle ilgili olarak yurtlarda yaşandığı söylenen olayındoğru olup olmadığıdır." İkincisi de, "bu olay ve haber doğru ise, bunu yapanlara karşı ne işlem yapıldığı, yok eğer olay ve haber doğru değilse, bu provokatör haberi çıkaranların tespitinin yapılıp yapılmadığı ve toplumda infial yarattıkları için haklarında herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığıdır."
Böyle bir olay olmamışsa, ortaya bir şeyler atıp, toplumu sokağa dökerek Gümüşhane gibi sessiz, sakin bir kenti karıştırmak da en az o menfur eylem kadar tehlikelidir.
Emniyet Müdürlüğümüz; -Bu şehirde belki de ilk defa yaşanan bu olaylar karmaşasındanhareketle- bundan sonrası için daha hassas önlemler almalı ve olaylar olmadan istihbari çalışmalarla önleyici tedbirlere daha çok önem vermelidir. Bu şehrin huzurunu bozanlara da, provokasyon haberleri çıkarması muhtemel kişilere karşı da gerekli önlemler çok önceden alınmalıdır.
Son zamanlarda toplum psikolojisinin oluşmasında etkili olan "sosyal medya" grupları içine sızabilecek kışkırtmacı, sahte isim ve unvanlı ve provoke edici isimlerin tespitini de ellerindeki imkânlarla emniyet güçlerimizin yapması mümkündür. Bu tip insanların, masum diğer insanların arasına sızmaları ve onları kışkırtmaları da önlenmelidir.
* * *
20 Ekim 2011 tarihinde, Üniversite giriş kapısı önünde gençlere konuşma yaparak onları sakinleştiren Gümüşhane Emniyet Müdürlüğü'nün Sayın Emniyet Amirini de tebrik ediyorum. Bu yazıyı yazarken, www.gumushane.gen.tr. Haber sitesinden amirimizin konuşma videosunu tekrar izledim.
Emniyet Amirimiz; toplum psikolojisine uygun olarak gençlere çok güzel ve ikna edici bir konuşma yaptı. Konuşmasında şunları belirtmiştir: "Konu ve gündem hassas. Biz sizin neler yaşadığınızı çok iyi anlıyoruz. Ve haklısınız da. Bizim de ciğerimiz yanıyor. Ama tepkiyi böyle ifade etmek çok doğru değil. Terör örgütünün amaçladığı da bu. İnsanları galeyana getirmek, sokaklara dökmek, birbirine düşürmek. Lütfen bu örgütün oyununa gelmeyelim. Örgütün istediği de budur."
Bu sözler üzerine daha ne söylenebilir ki... Bu konuşmadan sonra, Gümüşhaneli gençler, olayın takibini emniyet güçlerine bırakıp dağılmışlardır.
Emniyet Müdürümüz Sayın Hüseyin Ümit Yüksel ve ekibi, bu önemli olayda başarılı bir sınav vermiştir. Müdürümüzü ve ekibini tekrar tebrik ediyorum.
Gümüşhane şehri; Üniversite'nin kurulmasından sonra asıl kentleşme sürecine girmiştir. Bu süreçte bu şehri artık sadece Gümüşhaneliler değil, Türkiye'nin her tarafından gelen ve gelecek insanlar paylaşacaktır. Bu insanlar bu şehirde güvenle kalabilmeli ve endişe duymamalıdırlar. Doğum yerinden, ikamet bölgesinden dolayı hiç kimse potansiyel suçlu gibi görülmemeli ve gösterilmemelidir.
Son söz olarak diyorum ki; hem Gümüşhanelilerin, hem de emniyet güçlerimizin kentleşme sürecini çok iyi yönetmeleri gerekir.
Gümüşhane güzelliklerinin, Gümüşhane huzurunun her zaman devam etmesi dilek ve duasıyla.
GÜMÜŞHANELİLER VE GÜMÜŞHANE EMNİYETİ DİKKATLİ OLMALIDIR
