Türkiye’de ayakda duran, daha doğrusu durması gereken en önemli kurumlardan birisi Mahkemeler, diğeri Ordu dur.
     Vatandaşın bu iki kuruma olan güveni sarsılmamıştır, sarsılmamalıdır da.
     Yazımızın başlığının cevabını Anayasamızın 2. Maddesi vermektedir.
     2. Maddenin ilk cümlesi şöyle sonuçlanmaktadır:
      “.... başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.”
     Türk milleti adına karar veren bağımsız mahkemelerin kararını kim uygulayacak? Yürütme ve ona bağlı kurumlar. Yürütme ve ona bağlı kurumlar, mahkeme kararını uygulamıyorlarsa ne yapacaksınız?
     Bu yazımızda size somut örnekler vereceğim:
     Örnek 1- S.S. Esnaf ve San. Kredi Kef. Koop. 15. Bölge Birliği 7.10.2000 tarihinde bir karar alıyor. Bu kararla ana sözleşmenin 14. maddesini değiştiri-yor.
    Trabzon S.S. Es. ve San. Kredi ve Kef. Koop. Bölge Birliğinin aldığı karar ve 14. madde değişikliği aleyhine Trabzon Ticaret Mahkemesinde dava açı-yor. Mahkeme Trabzon S.S. Es. ve San. Kredi Kef. Koop.ni haklı buluyor ve Bölge Birliğinin hem olağanüstü toplantısını, hem de 14. mad. değişikliğini 16.4.2002 tarih ve 2002/20 sayılı karariyle iptal ediyor.    
     Örnek 2- Bölge Birliği usulsüzlüklerini sürdürü-yor. Bu kez Trabzon Koop. Bşk.nı 6.5.2001 tarihli olağanüstü toplantıda kendisini yenieden seçtiren Trabzan Es. ve san. Kredi kef. Koop. Bölge Birlik Başkanının seçilmesinin aleyhine dava açıyor. Mahkeme 19.6.2002 tarih ve 2002/107 sayılı kararıyla 15. Bölge Birlik Başkanının seçiminin iptalini kararlaştırıyor.
    Örnek 3- Trabzon 15. Bölge Birliği 22.5.2004 tarihinde yönetim kurulunu toplayarak, Birlik Yön. Kurulunda Gümüşhane Es. San. Kredi ve Kef. Koop. Bşk. Rifat Çilenk’in üyeliğinin düşürülmesine karar alı-yor.
     Rifat Çilenk bu karar aleyhine Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açıyor, mahkeme Çilenk’i haklı buluyor ve 11.5.2005 tarih ve 2005/155 sayılı karariyle, üyeliğinin düşürülmesini iptal ediyor.
    Örnek 4- 15. Bölge Birliği 16.5.2004 tarihli Genel Kurul Toplantısı yapıyor. bu kez 4 Kooperatif (Trabzon, Çaykara, Gümüşhane, Of) Genel Kurulda düzenlenen tutanağın iptali için yine aynı mahkemede dava açıyor. Mahkeme 4 kooperatifi haklı buluyor ve 30.12.2005 tarih ve 2005/314 sayılı kararla Bölge Birliğinin tutanağının iptalini kararlaştırıyor.
     Örnek 5- 15. Bölge Birliği 16.5.2004 tarihli Genel Kurul Toplantısında Trabzon Kooperatifinin ortaklıktan çıkarılmasını kararlaştırıyor. Aynı mahkemede dava açılıyor, mahkeme Trabzon Kooperatifinin ortaklıktan çıkarılmasını 8.3.2006 tarih ve 2006/20 sayılı karariyle iptal ediyor.
     Bölge Birliğinin usulsüz olarak yaptığı tasarruflar devam ediyor, iptal davaları da edvam ediyor.
     Bölge Birliği Başkanı hiç bir şey olmamış gibi görevini sürdürüyor.
    Müfettişler geliyor-gidiyor. Raporlar tutuluyor. Konu mahkemelerin dışında Ticaret Bakanlığına tüm ayrıntılarıyla aktarılıyor. Ama, hiç bir şey düzelmiyor.
     Şimdi tüm bu anlattıklarımızın ışığında tekrar soruyorum: Türkiye Bir Hukuk Devleti mi? Anayasamızın 2. maddesine göre; evet.
    Ne var ki, Mahkeme kararına ve Müfettiş raporlarına rağmen, haklılar haksız, haksızlar haklı gibi yaşamlarını sürdürüyorsa, bu nasıl “Hukuk Devleti”dir?!...