Adam  olmak,  adamdan  sayılmak  hepimizin  çok  hoşun gider  şüphesiz.  Ancak   son  zamanlarda  “adam  gibi  olmak”  kavramı   adı  çok  geçer  olmasına   rağmen  zor  bulunan  bir  değere  dönüşmüş  durumda  ne yazık ki.
      Adam  var,  adamcık var  yani!  Adam  tutarken,  adam  seçerken  adamakıllı  düşünmeliyiz  aslında.   O kadar   adam  canlısı  olmuşuz ki;   her işimizde   bir   adamlı  örneğimiz  vardır  mutlaka.
      Eğer  kişi  iyi bir  iş  yapmışsa  “adam evladı”  deriz;   eğer   yaptığı  iş bize  ters  ise,  hayal    kırıklığına   uğramış  isek  “seni  adam  sanmıştım”  diye  söyleniriz. Yada  tepkimiz  “adamım  diye  geziyorsun”   şeklinde  olur.
      Hepimiz  birer  sarraf  oluruz  zaman içinde kendimizce.“Adamın  yüzüne  baktığımız  an  anlarız   nasıl  biri   olduğunu”
       “ O  benim  adamım”  olur,  bahsettiğimiz  kişi  bir  dostumuz  yada   çıkar  ortağımız   ise.  Her  nedense   adamsız  işlerimizi  yürütemeyeceğimize  inanır  “her  işin bir  adamı var”  olduğunu  savunuruz  hep.  Olmayacak  iş  yoktur,   yeter ki  adamın  olsun.  Adamın var  ise  akan sular  durur.
      Çocuklarımıza  bile  nasihat  ederken  “koca  adam”  oldun der,   hatalarını  izah  ederiz.   Çoğu  anne  babalar   çocuklarının   adam  olması  için  türlü  çilelere  katlanır,  acılar  çekerler   ama  her nedense   çocukları  doktor  olur,  mühendis  olur   ancak   bir  türlü  adam  olamaz  onların  gözlerinde.
      Her  ne kadar   kızarsak  kızalım,  seçimden  seçime  “adam   yerine  konulmak”  yine de  çok  hoşumuza  gider;  bu  duygunun  etkisi  ile   kızdığımız  adamlara   gider  oy  verir  onları   koltuk  sahibi  ederiz.
      Kimdir  gözümüzdeki  adam gibi  adamlar,  nasıl  özellikleri  vardır  acaba?  Kişi   doğruluktan  ayrılmadığı  gibi,  kendinden  daha  güçlülerin de  oyuncağı  olmamalıdır.  Çevresindeki   büyüklere   saygı da  kusur  etmediği  gibi  küçüklere  hep  sevgi  ile  yaklaşmalıdır.  Fakirlere  ve  yoksullara  yardım eden  şefkatli  bir  kişiliği  olmalı,  kin  nefret   duyguları  taşımamalıdır.  Mevki   ve   makamın  yükselmesi,    maddi  zenginliklerin   artması,  kişilikleri   bozmamalı  aksine  gönülleri   alçaltmalıdır.
      Ne  yazık ki   çevremize  baktığımızda,  kendini  adamdan sayan  aslında  adamlıktan  hiç nasip almamış  kişilerin  ne kadar  çok   arttığını  görüyoruz.  Aslında  adam  olmanın  temelleri   ailede  atılır  bence.  Aileden alınan   görgü  ve  terbiye;  kişinin  her konuda  tavır  ve  davranışlarını düzenleyecek,  onun  ileriki  hayatında  adam  gibi  adam  olmasını   sağlayacaktır.
      Evet,  adam  olmak,  “adam  gibi  adam”  olmak  çok  önemli.  Önemli  olan  adam  gibi  olup  öylede   kalabilmek;  adamlığa  leke  sürdürmeden   adam  olmaktan  vazgeçmeden  yaşayabilmektir.   Bu  özelliğe  sahip  kişiler   çevrelerinde   daha  çok  sevilip  sayılırlar. Hayatta  iken  ve  öldükten   sonra da  hep  gönüllerde   yaşarlar.   Yıllar  geçse de   minnet  ve  rahmetle  anılırlar.
       “Adam  olmak”  yazı konum   ise,   son  sözlerim  Adam Gibi  abimize.   Yazı  yazmak  belki  biraz  beceri  işi, biraz  da yetenek. Ancak  yazdığınla  kalırsın,  yada  yazmak  aklına  bile  gelmez. Beni  bu  konuda   destekleyip,  cesaretlendiren;  altı  aya  yakın  bir  süredir  sitesinde  bana  yer  veren,   son   dönemde   tanıdığım,  “adam gibi”  Adam Gibi’ye   buradan çok  teşekkür ederim.  Saygılarımla…