Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Sanki karşı dağın kardelenleri beni çağırıyor. Bilinmez bir uğultu kulaklarımda. Bu uğultu aslında duyup dinlemek istediğim tek ses. Bunca dinlediğim palavralara karşı; bir umudun, bir isyanın sesi bu çiçekler. Şimdi neredesin bilmiyorum, zaten uzaktın şimdi iyice kayıp! Bir kez girdik mi birinin hayatına galiba çıkılmıyor kolayca. İster yanı başında ol istersen uzakta, hatta yıllar boyunca. Düşünüyorum da birisi özel olduğu için mi sevilir, yoksa sevildiği için mi özeldir? Zor olan hangisidir acaba; sevmek mi birisini yada sevilmek mi, yoksa sevildiğini bilip de karşılık verememek mi? Sanırım en büyük korkumuz, olduğumuz gibi görünmek oldu hep. Yumuşacık kalbimizin fark edilmesi, hassas yönlerimizin keşfedilmesi, cesaretsizliğimizin anlaşılması, korkularımızın paylaşılması büyük zararlar göreceğimizin işareti oldu sanki. Evet, kabuk içine alıyoruz kendimizi. Ne kadar ustayız kabuklarla korumakta kendimizi. Hissedilmeden, el değmeden. En kötüsü sevgimizi göstermeden, sevildiğini bilip karşılık veremeden. Acaba gerçekten koruyor mu bu kabuk bizi? Midye misali yada bir kirpi, bir kaplumbağa gibi. Kimse incitemiyor mu benliğimizi, duygularımızı inançlarımızı? Yoksa zarar mı veriyor bu kabuk bize, engel mi olmuyor gerçek duygularımızı, hislerimizi, yada kişiliğimizi yansıtmamıza? Seni yıllardır görmüyorum, hatta yıllardır kırgınım sana. Belki uzaklarda oluşundan belki de seçtiğin yoldan. Neler düşledin, neler bekledin, neler yaşadın hiç bilmiyorum. Bilinmez bir uğultu kulaklarımda. İnadına karları delerek gökyüzüne başkaldıran kardelenlerin mücadeleci sesi bu. O sesi dinliyorum; sanki beni çağırıyor, yön veriyor içimdekilere ve yüreğime. Ardından neler yazılır bilmiyorum. Hediyen olan kolye halen boynumda, çıkartıp atamıyorum. Yüreğim engel buna. O artık sanki benden bir parça, bir organım gibi. Tamamlıyor beni; boynumda var mı farkında bile değilim ama çıkarsam bir yanım yaralanacak acı duyacağım, canım yanacak, denedim biliyorum. Yüreğim engel buna; kalsın diyor çıkartma. Yani o artık sen, yani ben, yani biz. Yüreğinin sesini dinleyenlerdenim ben. Yürek sesi dinlemek nedir bilmeyenler, yada bilip de dikkate almayanlar acıtsa da içimi, biliyorum ki o yürek asıl olan, ve bizimle hep var olan. Saygılarımla…
Ne denirki yani. Bence sitenin bu köşesi için sizin yazılarınız bir renk. Yazılarınızın devamı dileği ile çokkkkkkkkkkk teşekkürler, eliniz e sağlık. Süper yaaa
Kendinin ve tüm sevenlerin tercümanı olmuşsun seni kızdırmak için gıcık bir şeyler yazmam lazım ama bende sevip acı çektiğim için eline sağılk diyorum ve de artık acıyı kederi bıraksanda bu dünyaya dönsen diyorum.