Şiran İlçemizin Seydibaba Köyünde bulunan Tomara Şelalesini görmeyen ya da duymayan kalmamıştır. Yaradan, bu kadar güzellikte bir su ve onun kadar güzellikte bir şelale yaratmış mıdır bilemiyorum. O, doğal güzelliği tanımlamaya sözcükler de yeterli olmuyor.
      Bu gün, o güzelliği tanımlama yerine Tomara için neler yapılmış, neler yapılmasını gerektiğini kısaca anlatmaya çalışacağız.
      2001 Yılında dönemin Valisi Sayın Gazi Şimşek döneminde şelaleye sadece yürüme parkuru ve şelale yatağına inilmesi için yapılan 10-15 basamaklı merdivenden başkaca da bir şey yapıldığını göremedik. Hafta sonu, Meclis Başkanı Sayın Yılmazer ile Şiran, Kelkit ve Torul meclis üyeleri ve Ak Parti Şiran İlçe Başkanı ile  birlikte Tomara Şelalesine gittik. Ne yazık ki, Sayın Başkan ile birlikte Torul ve Kelkit il genel meclisi üyelerimiz Tomara Şelalesini ilk kez gördüklerini söyleyince şaşırmadık desem yalan olur. Şiran İl Genel Meclis Üyesi Sayın Şahberder Polat “Tomara, Gümüşhane’nin yüz karasıdır” derken adeta isyan ediyordu. Yürüme parkurundaki beton dökümler, ağaç döşemeler kırılmış, parkur demek için yüz şahit ister hale gelmiş. Şelale yatağına inmek için beş yıl önce yapılan ağaç merdivenlerden adeta sürünerek indik. İnmek olası değil.
      Sayın Şahbender Polat’a hak vermemek elde değil. Yaradan’ın bize bahşettiği güzellik, güzel olmadan çıkmış, “yüz karamız” haline gelmiş. Beş yıldır, gelen-giden yetkililer ne yapmışlar, uyumuşlar mı? Nerede kaldı 2T 1E (Turizm, tarım ve eğitim) Bu nasıl 2 T?
      Gümüşhane’nin turizm ile kalkınacağını söyleyen yetkililer beş yıldır Tomara Şelalesine bir çivi bile çakmamışlar. Gözümüzün içine baka baka ağlıyor Tomara Şelalesi, beyaz köpükler saçarak. Görün artık beni diyor ama bakan gözler sadece bakıyor. Bakmanın değil her zaman görmenin önemli olduğunu vurgulamışızdır.
      15 Nisanda turizm sezonunu her zamanki rutin konuşmalarla başlattık. Pastalarımızı yedik, meyve sularını içtik. Ne olurdu turizm sezonunu Tomara Şelalesinde açsaydık? Yürüme parkurları yenilenmiş, kırık dökük olan merdiveni onarılmış şekliyle.
      Efendim, basın gereken tanıtımı yapmıyor. Ne yapıldı da basın üzerine düşeni yapmadı? Rutin törenlerden başka ne yapıldı söyler misiniz? Daha asfalt yolunu yapamamışsınız Tomara Şelalesinin.
      Tomara akmıyor, Tomara ağlıyor.
      Yöre turizmine Damlataşı Karaca Mağarasından sonra ivme kazandıracak olan Tomara Şelalesinin ihmal edilmesini anlamak olası değil.
      Uzungöl’deki gölün yöre turizmine sağladığı katkıyı anlatmaya gerek yok. Ülke gündemine taşınması, yörenin yerli ve yabancı turistlerle dolup taşması gökten inmedi.
      Tomara’ya gökten turist yağmasını bekleyenler  boşuna beklerler. Gökten ancak yağmur, dolu ve kar yağar.
      Rutin açılışlardan uzak, klasik konuşmalardan vazgeçilerek yapılacak olan tanıtımlarda her zaman basın olarak üzerimize düşen görevi yapmaya hazırız. Ancak, öncelik Tomara Şelalesinin yol, yürüme parkurları ve kırık dökük olan merdivenlerin onarılması, çevre düzenlemesinin göz alıcı bir şekilde yapılmış olması gerekiyor.
      Bizden uyarması. Gerisi yetkililere kalıyor.