Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Orhan ESKİCİOĞLU->YÜRÜME - YÜRÜTME [ Arama ]

YÜRÜME - YÜRÜTME
Başlık YÜRÜME - YÜRÜTME
Açıklama 22 Haziran 2005 tarihli gazete
Siteye Ekleyen AdamGibi

-”Taşınmaz,” nasıl taşınır olur-
 Arena’da Uğur Dündar soruyordu: “Altıyüz civarında prefabrik deprem konutu nereye, nasıl gitti, yürüdü mü  yürütüldü mü?”
 Sülün Osman kuleleri yürütmeden yerinde satmıştı.
 Şimdiki Sülün’ler  mobilize çalışıyor, yürütüyor!
 Çevremizden örnekleyelim.
 * şehrin göbeğinde iki dönümlük tapulu tarla (arsa) bilinen tesbitli yerinden ötelere dağa doğru göçürülmüş... Eski yerinde yeller esmiyor, becerikli eller marifetiyle tesisler yükseliyor.
 Göç veren İl’iz ya, taşımız-toprağımız da bu olguya uymuş; göçürülmüş!
 -----------------------------------
 * Çevre kurulu kararına uyularak, İl Halk Kütüphanesi yanındaki kavaklar kesildi.
 Daltaban Camiine verecektik. (Yerleri boş kalan kavaklar yerine ,Kanada Kavağı niçin olmasın)
 Naklini hemen yaptıramadık, öylece bıraktık (Belediyeye bir çift değil bir sürü sözümüz var, daha sonra)
 Kavaklar suyunu çekip, hafiflesin dedik bari...
 İki gün sonra baktık ki, kavaklar “suyunu çekmeğe” başlamış bile!..
 Bir kısmı yürüyüp-yürütülüp gitmiş, yükümüz hafifledi!
 ------------------------------------
 * Pazardan madde-meta alış-verişi yerine ibret almağa ne dersiniz? 
Salı pazarında yere çömelmiş köylü kadınlarımız ürünlerini pazarlıyor.
 Açık mekânda, toz-toprak içerisinde , mevsimine göre, kar, yağmur  ve güneş altında...
Sadece sineklerin keyfi yerinde...
 Neyse ki, “beyaz akdeniz sineği” değil, kara sinek bunlar, krize yol açmıyorlar!
 Yaz başı güneşi altında terini silen bir nine, “bizi hordan dışarı attılar” diye  yakınıyor.
 Başı örtülü olduğu için değil  canım, hora kamusal alanmı ki?!
 “Hordan”  dışarı niçin atıldıklarını sormayacağız, göçürülmüşler işte...
 Horada/orada istihdam, üretim/imalat memnuniyeti sorgulamağı önlüyor.
 Kamyona yüklenip giden tekstil kolileri fazla söze mahal bırakmıyor, tamam, güzel de...
 Derdimiz, “hora” değil, yazımızdaki bura : Orijinal salı pazarı
 Kırk yıl öncesini günümüze taşıyıp, gelenek ve kültürel zenginlik oluşturuyor.
 İyi de oluyor; yoksa o günleri genç kuşaklara nasıl anlatırdık?
 Kuşkusuz, “a inanmıyorum” derlerdi!
 Latife bertaraf, hiç olmazsa asgari şartları haiz kapalı bir mekân hazırlanamaz mı?
 Kara, yağmura, güneşe, toza, toprağa, çamura ve kara sineğe inat...
 Yeni gıda kanunu ve uygulayıcılarına selam, mikrofon muhabbetine devam!
 HARŞİT’İ KURTARMAK KURTULMAK
 Önce bir anekdot: Karaer Mahallesi kanalizasyonu yine patlamış, parka aşağı akıyordu.
 Tıkanıklık açılınca sebebi anlaşıldı: Ot, saman , ahır atıkları...
 Belediye işçisi “Bunlar ne ki bir keresinde yeni doğmuş dana ölüsü çıkardık” der.
 Başka söze gerek var mı? Şehir kanalizasyonunda dana ölüsü!..
 Yüzlerce ahır atığı katkılı kanalizasyon ayakları Harşit’e boşalırken...
 Su özelliğini yitirmiş, pislik akıntısının yüzünden poşet, kağıt, çalı, çöp toplansa bu geçici makyaj neyi ne kadar halleder? Elbette çöp dökülmesin, elden gelen yapılsın, fakat aslolan radikal çözüm.
 Harşit, bu şehrin bağrında iyileşmeyen kronik bir yaradır, hazik eller neştere, hemde ivedilikle...
 Ölümcül ve iğrençliği,  yıllara sâri ihmalimizdendir.
 Harşit’i kurtarmak, bu haliyle Harşit’ten kurtulmak, ilmi, mâli boyutlarıyla esaslı bir projeyle mümkün olur.
 Milletvekilimiz Sabri Varan’ın haberini müjde sayıyoruz.
 Valimizin kararlı girişimleri de  ümit veriyor.
 Çocukluğumuzda balık tutup, İncegölde, Latifli dere dibinde, kanallarda, çimdiğimiz gümüşî Harşit geri dönecek mi?
 Bahar çılgınlığına kan ve gözyaşı katmayan...
 Vadinin olanca kirini-pisliğini sırtında taşımayan, bir akarsuya dönüşebilecek mi Harşit? Burnumuzun direği sızlamadan, yüzümüzü Harşit’e çevirebilecek miyiz? İnşaAllah diyelim. Yüzümüzü Harşit’ten çevirmek acı veriyor.
 TAZİYE NOTU :Haziran hüzünle geldi, gidiyor. Dededen-bebeye vakti gelen gidiyor. Takdir en Yüce’den olunca, emrine şükredilir. “İrci” (dön) çağrısıyla dünyadan-ukbaya göçenlere rahmet ve mağfiret, kederleriyle geride kalanlara sabırlar dileriz. O. E.

Oyu Puanı: 39 - Ortalama: 4.83

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar
ASUVAN
23 Haz 2005
BU KALEM ERBABININ YAZILARINI OKUYUNCA KÖŞE YAZISI OKUDUĞUMU ANLIYORUM,HOŞUMA GİDİYOR. DÜZEYLİ,OTURAKLI VE ÖNEMLİ NOKTALARA İŞARET EDEN YAZILARI İÇİN BEYEFENDİYE TEŞEKKÜRLER.
İLİN SORUNLARINA DEM VURMASI ÖNEMLİ. TEŞEKKÜRLER..

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 0 (0 Kayıtlı Üye 0 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 5.08617 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu