Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Kırk-elli yıl öncesine kadar Anadolu kentlerinde, kasabalarında ve köylerinde, halkın ortak malı olan çeşmeler vardı. Biraz daha öncesinde Kelkit’in ortasından akan Kelkit Çayı ve Gümüşhane’yi ikiye bölerek Karadenize ulaşan Harşit Çayı göz yaşı gibi berrak ve tertemizdi. Halk içme ve kullanma ihtiyacını bu çaylardan karşılardı. Evlerde, tereyağıyla yapılan kete, golot ve peksimetlerin yağı az konulmuşsa “Sabah suyu ile yapılmış” deyimi kullanılırdı. Bu yazının amacı, çayların, belli bir tarihe kadar kirletilmeden aktığını belirtmek değil elbette. Niyetimiz içtiğimiz ve kullandığımız su paralarının bütçemizde önemli bir yer tuttuğunu ortaya koymaktır. Bir süre önce, Ticaret ve Sanayi Odası olarak fiyat tespitleri yaptırmıştık komşu illerden. Aldığımız sonuçlara göre: Trabzon Belediyesi suyun tonunu (m3 nü) resmi kurumlar ve ticarethaneler için 2.65 + KDV, meskenler için 1.13+KDV olarak, Bayburt Belediyesi: Resmi kurumlar ve ticarethaneler için suyun m3. nü 2.50+KDV, meskenler için 0.87 olarak, Erzincan Belediyesi suyun m3.nü resmi kurumlar ve ticarethaneler için 2.54+KDV, meskenler için 0.50 +KDv YTL. olarak belirlemişti. Gümüşhane Belediyesinin belirlediği su fiyatı (hem ticarethaneler hem de meskenler için) komşu illerin fiyatlarını ikiye, üçe katlıyordu. Gümüşhane’de kahvehane işleten bir esnafımız: “bir aylık su parası işyerimizin aylık kirasını geçiyor” demişti. Gümüşhane Belediyesi de geçmişte yaptığı açıklamada kendini şöyle savunuyordu: “Eskiden, resmi kurumlara daha yüksek, ticarethanelere ve meskenlere daha düşük fiyat uyguluyorduk. Hükümet, resmi kurumların su ücretlerinin, ticarethanelerin üstüne çıkarılayamayacağını hükme bağlayınca Belediye bütçesinde büyük bir açık doğdu. Bu açığı kapatmak için su fiyatlarını yükseltmek zorunda kaldık...” Belediyenin söylediği de doğrudur. Belediyeler kar amaçlı kurumlar değildir ama, maliyetlerini düşürecek, vatandaşların bütçesine fazla yüklenmiyecek gelir kaynakları araştırıp bulmak durumundadır. Bunun 1960 lı, 70 li yıllarda örnekleri vardır. Konumuz sudan açılmışken söyleyelim; en ucuz su cazibeli sudur, kaynak suyudur. 1960 ların başında Gümüşhane’nin nüfusu beşbin civarındaydı. Eskibağlar mahallesinden alınan cazibeli suya yapılan eklemelerle kentin su ihtiyacı karşılanıyordu. Sonra nüfus arttı. Cazibeli su kullanmak yerine keson kuyular devreye sokuldu. Keson kuyulardan elde edilen sular elektrik enerjisiyle ana depolara basıldığı için maliyetler yükseldi. Bugün, 30, 40 bin nüfuslu Gümüşhane’ye kaynak suyu getirmek elbette büyük maliyet ister, ama bir defa ister. Biz, ilimizdeki tüm sivil toplum örgüt temsilcileriyle ve aklı kesen, düşünce üretebilen herkesle Belediyenin bir toplantı yapmasını ve gelir kaynağı arayışına girmesini öneriyoruz. Gümüşhane esnafını ve halkını komşu il ve ilçelerden çok fazla su bedeli ödemekten kurtarmanın yolu bulunmalıdır ve bulunacaktır.
ARTIK: “SUDAN GAYRISI PARA” DEYİMİ GEÇERLİ DEĞİL
