Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
Köşe Yazıları Bölgesi

Köşe Yazıları->Kadir ÇETİN->ADI ÜRETİM ASLI YİYİCİLİK [ Arama ]

ADI ÜRETİM ASLI YİYİCİLİK
zoom
Başlık ADI ÜRETİM ASLI YİYİCİLİK
Açıklama ......
Mail kadircetin29@hotmail.com
Siteye Ekleyen KadirÇetin

           Merhaba değerli ziyaretçilerimiz. Yazıma, hafta sonuna girerken hepinizin hafta sonu tatili’nin iyi geçmesi dileğiyle başlamak istiyorum. Belki tatil yarar da biraz daha dinç ve dinamik oluruz.

            Adına şiirler yazılmış, türküler yakılmış, Gümüşhane ile özdeşleşmiş bir meyve: Kuşburnu (Rosa Canına). Hatta bunlarla da yetinilmeyip birde festivaller yapılmış kuşburnu üzerine. Öyle ya; çok değerli bu meyve. 100 gr. Kuşburnu da ki C vitamini, bir kasa portakala eşdeğer geliyormuş. Yanı sıra bol miktarda P, K, B1, B2, vitaminleri ile Kalsiyum, Fosfor, Potasyum, Sodyum ve çeşitli mineraller içeriyor bu doğa harikası meyve. Ve enteresandır kuşburnu meyvesi en çok bizim ilimizde bulunuyormuş. Ama ne hikmetse bizim güzel Gümüşhane’mizde ki kuşburnu fabrikası hammaddeyi dışarıdan alıyor.

            Peki ya pestil. Gümüşhane’ye tescillenmiş bir yemiş. Duttan elde edilen ağızlara layık bir tatlı diyebiliriz pestil için, ya da aynı mamulün değişik şekillisi olan köme için. Hayli bol miktarda üretiliyor Gümüşhane’de. Hatta dışarıya gönderiliyor. Tüm Türkiye’nin bu tattan haberdar olması için çalışılıyor. Ama ne yazık ki kuşburnu da olduğu gibi fabrika kuramadık pestil konusunda. Peki kursak ne olacaktı. Onun hammaddesi de İran’dan ya da başka bir yerden gelecekti.

            Neler oluyor bu şehirdeki meyvelere de dışarıdan meyve alınıyor? Hatta Türkiye dışından hammadde ithal ediliyor. Daha ne anlamı kalıyor ürettiğimiz pestilin, kuşburnunun ya da kömenin?

            Bu konuda çok dâhiyane fikirler üretildi. Hatta bazı zamanlar Gümüşhane sevdalısı yetkililer girişim sözleri dahi verdi. Ama ortada bir şey yok. Peki suç kimin? Yetkililerin mi, yoksa bizlerin mi? Siz bu soruya cevap araya durun, ben bir başka sorunumuza değinmek istiyorum.                     

            İşsizlik hat safhada. Önemli bir sorun bu. Cadde üzerindeki esnaflar yavaş yavaş kapatıyorlar dükkânlarını. Enflasyon düşüyor ama ne hikmetse biz farkına varamıyoruz. Birileri benzine hiç çaktırmadan zam yapıyor, başbakan bile bulamıyor kim olduklarını. Acaba benzin enflasyon sepetinde değil mi?

            Bunlar sıralanabilir şu anki durumumuzun izahı için. Ama neden bu kadar kötü durumdayız. Cevap gayet açık ve net. Çünkü üretmiyoruz. Hazır yemek daha kolay geliyor bizlere. Komşularımız enayi gibi çalışıyor, üretiyor, biz oturduğumuz yerden tüketiyoruz. Bu konuda en akıllı olanlar Gümüşhaneliler. Öyle ki, yanı başımızdaki kuşburnuyu bile toplamak için çaba sarf etmiyoruz. Nede olsa İran tarafında toplayan birileri var. Hatta “dutu bile dışardan alalım ne silkeleyeceğiz” diyenler var ama Allahtan para kazanabilmek için dut silkelemekle uğraşan birileri var.

            Hal böyle iken kimseyi suçlamaya gerek yok. Hatta suçlu aramaya bile gerek yok. Çünkü parmağınızı doğrulttuğunuz herkes en az sizin kadar suçlu. İş yok diye ağlayanlar çıkıp üç tane kuşburnuyu toplamaktan acizken, birileri onların topladığı kuşburnuyu almaktan acizken ve en önemlisi çalmak dururken kazanmakla uğraşmak istemeyenler varken suçlu aramak boşuna. İşte yukarıdaki sorununda cevabı. Boşuna yetkilileri suçlamayın. Kim onların yerine geçse aynını yapar. Aslını unutmuş deve kendini zürafa zannedermiş. Bizde yükseklerin hayalini kurarken, çiğnediklerimizi unutuyoruz. Tek fark var aramızda, kimileri birkaç kişiyi, kimileri ise birkaç şehri çiğniyor. Keşke bende 5 ay çalışmak yerine, sahnelemeye hazır bir oyun bulup ta sahneleyebilseydim. Yada birileri benim yerime yazıları yazsaydı ve ben sadece okusaydım.

            Geç olmadan tatilimizi bitirelim ve işimize sarılalım. Yoksa çok daha üretim adı altında, tüketim yaparız. Kısacası adımız üretici, kendimiz tüketici oluruz. Tatil sonrası görüşmek üzere, esen kalın. 

                                                                                                     Kadir ÇETİN

Oyu Puanı: 34 - Ortalama: 3.67

Yorum Gönder Değerlendir Yazdır
Yorumlar
ziver
12 Tem 2005
Sevgili kardeşim Kadir;
Okadar güzel şeyler yazıyorsunki seni taktir etmemek elde değil. Gümüşhaneliyi okadar hazır yemeye alıştırdılarki artık onlara çalışmak zul geliyor. Daha öncede bahsetmiştim kahvehaneler çeşme başları ful basıyor. Geçenlerde yine busitenin köşe yazıları kısmında 1940-50 lerde istanbulda her yerde Gümüşhane elmalarından bahsediyorlardı. Hepsi bitti tükendi. Sendende gümüşhanede çok az kaldı. <İnşallah senin gibi düşünen gençlerimizin sayısı artarda şu memleket makuz talihini yener. Ellerine sağlık kardeşim.

Bilgiler
Burda 2491 Köşe Yazısı Kayıtlı
Enfazla Bakılan: TARİMİZDEKİ KAHRAMAN KADINLAR...
Enfazla Değerlendirilen: TEKNOLOJİ VE İNSAN

Köşe Yazıları Bölgesini Gezen: 23 (0 Kayıtlı Üye 23 Ziyaretçi ve 0 Bilinmeyen Üye)
Görünen üyeler: 0


 


MKPortal M1.1.1 ©2003-2006 mkportal.it
Bu safya 1.36227 saniyede 15 sorguyla oluşturuldu