Son mesaj - Gönderen: Recep Ergin - Salı, 01 Kasım 2011 23:40
Sitemizin yeni hali www.gumushane.gen.tr/v2 adresinde test edilmektedir. Lütfen belirli aralıklarla ziyaret ederek, yaşadığınız aksaklıkları ve önerilerinizi admin@gumushane.gen.tr adresinden veya buradaki formdan bize bildirin.
11 Nisan 2007 tarihli Demokrat Gümüşhane Gazetesindeki yazısı
Siteye Ekleyen
AdamGibi
Cumhurbaşkanlığı seçimine kısa bir süre kaldı. Kamuoyunun bir bölümünün ilgi alanına giren adaylık konusundaki belirsizlik devam ediyor. Yaygın medya ve televizyonlarda yapılan yorum tahmin ve değerlendirmelere her gün bir yenisi ekleniyor. Muhalefet, Başbakan Sn. Tayip Erdoğan'ın aday olamayacağı konusundaki eleştirilerini hızlandırırken bazı sivil toplum örgütleri ve hukukçularda, seçimler ile ilgili görüş ve önerilerini kamuoyu ile paylaşmakta. Bu görüş ve eleştiriler yeni değil. 84 yıllık Cumhuriyet tarihimize baktığımızda Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili ilginç olayların yaşandığını görmekteyiz.
Ulu Önder Atatürk kurtuluş savaşından sonra kurulan Türkiye Cumhuriyeti devletinin ilk Cumhurbaşkanıdır. 1938 yılında ebediyete intikal ettiğinde, Başbakan Celal Bayar'dı. O günün şartları içinde Cumhurbaşkanlığına Atatürk'ün silah arkadaşı İsmet İnönü seçilmişti.
1950 yılında yapılan serbest seçimlerde orta sınıf iktidara Demokrat Partiyi taşımıştı. Türkiye'nin ilk sivil Cumhurbaşkanı bu dönemde seçilmişti. 10 yıl bu görevi yürüten Celal Bayar 1960 yılı askeri müdahalesiyle görevden uzaklaştırılmıştı.
27 mayıs ihtilalinden sonra yapılan seçimlerle meclis milletvekili ve senatörlerden oluştu. Bu dönemlerde yapılan seçimlerin demokratik yapıldığından söz edilemez. Ord. Prof. Ali Fuat Başgil, tehdit ve baskı ile Cumhurbaşkanlığı adaylığından uzaklaştırılmış, bir oldu bitti ile Cemal Gürsel Cumhurbaşkanlığa getirilmişti. Altmışlı yıllarda Süleyman Demirel'in güçlü Adalet Partisi döneminde de zamanın Genel Kurmay Başkanı Cevdet Sunay Cumhurbaşkanı olmuştu. 12 Mart 1971 muhtırasının ardından yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimleri de normal şartlar içinde seyretmemiştir. Mecliste uzun süre devam eden baskı ve gürültüler sonrasında Demirel ile Ecevit'in sağladığı anlaşma ortamı sonunda Fahri Korutürk Cumhurbaşkanı seçilmiştir.
1982 yılındaki Cumhurbaşkanlığı da bir ihtilalin ürünüdür. 12 Eylül'ün kahramanı Kenan Evren'de ihtilal sonrası Cumhurbaşkanlığına seçilmiştir. Yakın tarihimizde yaşadığımız 1989 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimi de rahat yapılmamıştır. Süleyman Demirel'in yürüttüğü, Turgut Özal'a hayır kampanyası hala hafızalardadır. Süleyman Demirel ve Ahmet Necdet Sezer'in Cumhurbaşkanı seçildiği seçimlerin rahat bir ortam içinde yapıldığını söylemek mümkündür.
Görülüyor ki Cumhuriyet tarihimizde yapılan Cumhurbaşkanlığı Seçimleri kolay olmamıştır. Bu günde kolay olmayacağı görülmektedir.